Ana Sayfa (Kur'an-ı Kerim) Yeni Pencere

Geri

 

SAYFA :

145

 

006 - EN'ÂM SÛRESİ

 

CÜZ :

8

 

İleri

Sayfayı Yeni Pencerede Aç

 

 

 

 

 

 

 

 

 

138

Onlar saçma iddialarına göre şöyle dediler: “İlahlar, putlar adına ayrıları bu hayvanlarla ekililer dokunulmazdırlar. Onları bizim dilediklerimizden başkası yiyemez. Şunlar da binilmesi haram hayvanlardır.” Öyle hayvanlar da vardır ki, keserken üzerlerine Allah'ın ismini bilerek zikretmezler. Onlar bütün bunları, Allah'a iftira olmak üzere uydurmuşlardır. Allah kendilerini uydurdukları iftiraları yüzünden pek yakın bir gelecekte cezâlarıdıracaktır.

Haram ve yasaktır. Burada haram diye tefsîr olunan, (.......) kelimesi “FiT'kalıbında “mefûl” anlamında (.......)yani yasaklarıan, haram kılman demektir. Tıpkı Zebhin kesilen, Tıhn’ın öğütülen manasında olması gibi. Bununla hem eril, hem dişi, hem tekil ve hem çoğul olmak üzere nitelenme müsavidir. Çünkü bunun hükmü, sıfat olmayan isimlerin hükmü gibidir. Müşrikler ekililerindenveya hayvanlarından ilâhları adına ayırdıkları için şöyle demekteydiler: “Onları bizim dilediklerimizden başkası yiyemez.” Bununla sadece putlara hizmet verenler ve bir de kâdirılar dışında erkekler demek isteniyor. Kısaca bunlardan sadece putlara hizmet verenlerle erkekler yiyebilirler. Kâdirılar ise bundan yiyemezler.

Burada âyette yer alan,(.......) kelimesi içine yalan karıştırıları zandan ibâret olan söz demektir. “Şunlar da” yaniBahire,Saibe,Vasile ve Ham ismi verilen hayvanlar da “binilmesi haram hayvanlardır.'Öyle hayvanlar da vardır ki, keserken üzerlerine Allah'ın ismini bilerek zikretmezler.” Kesim sırasında Allah adına değil de, ilâhları, putları adına keserlen “Onlar bütün bunları,Allah'a iftira olmak üzere uydurmuşlardır.”

Buradaki,(.......) kısmı mefulü Lehtirveya hâldir.

Yani bunlar hayvanlarını üçe ayırıyorlar. Haram olanlar, binilemeyecek olanlar ve üzerlerine Allah'ın ismi anılmaksızın-Besmelesiz olarak kesilenler. Bütün bu bölüşmeyi de yalan uydurarakAllah'a nisbet ederler.Allah kendilerini uydurdukları iftiralar yüzünden pek yakın bir gelecekte cezâlarıdıracaktır.” İşte âyetin bu kısmı bir tehdit içeriyor.(Tefsirimizin bu âyetin açıklamasında, Bahire, Şaibe,Vasile ve Ham diye nitelendinlen kimi hayvanlardan söz edilmektedir. Gerçi bu konu (Mâide, 103) te de geçmiş olmakla birlikte açıklanmasında yarar bulunmaktadır.

Bahire: Beş kez doğuran ve beşinci doğumunda dişi yavru doğurmuş olan deveye bu ad verilir. Dolayısıyla bu devenin kulağı işaretlenir, sağılmayıp sütü putlara bırakılırdı.

Şâibe: Sütünden yalnızca misafirlerin yararlandığı ve putlar adına serbest bırakıları develere de bu isim verilirdi. Vasile: Biri erkek, ötekisi de dişi olmak üzere, ikiz doğum yapan koyun ya da deveye verilen ad. Erkek yavru putlar adına kurban edilirdi.

139

Yine şöyle demektedirler: “Şu hayvanların kannlarındaki yavrular, canlı olarak doğmaları hâlinde yalnızca bizim erkeklerimize âittir, kadınlarınııza ise haramdır. Şayet yavru ölü doğarsa bu durumda erkek-kadın hepsi bunda ortaktırlar. Allah onların bu değerlendirmeleri sebebiyle pek yakın bir gelecekte cezâlarını verecektir. Şüphesiz Allah hüküm ve hikmet sâhibidir. Her şeyi hakkıyla bilendir.

Müşrikler diyorlardı ki, Bahire ve Şaibe adındaki develerin canlı doğum yapmaları hâlinde, bunlardan sadece erkekler yiyebilirler, çünkü onlara âittir. Bundan kâdirılar yiyemezler. Ancak ölü doğum yapmışlarsa bunda erkek-kadın ortaktırlar, ikisi de faydalarıabilirler.

(.......) kelimesinin müennes olarak gelmesi, (.......) harfinin haberi olması sebebiyledir. Çünkü manaya hamlolunmuştur. Zira,(.......) burada cenin(.......) kelimesinin de müzekker-eril olarak gelmesi, kelimenin lafzına hamlolunduğu içindir.

Veya(.......) deki (.......) harfi tıpkı,-(.......) kelimesindeki (.......) harfi gibi mübalağa-aşmlık için olabilir. “Şayet yavru ölü doğarsa bu durumda erkek-kadm hepsi bunda ortaktırlar.”

Yani ismi geçen hayvanların kannlarındaki yavrular ölü doğarsa,... Kırâat imâmlarından Ebû Bekir Şu'be,Âsım'dan rivâyetle,“ve in tekün meyteten” şeklinde okumuştur.

Yani“Ceninler ölü iseler” İbn. Amir de,(.......) fiilini, tam fiil kabul ederek,(.......) şeklinde kırâat etmiştir. İbri Kesir de, fiilin takaddümü sebebiyle, (.......) olarak okumuştur.

(.......) daki zamîrin-adılın müzekker olarak gelmesi,

ölü”kelimesinin erkek ve dişi ölen herkes için eşit manada kullanılır olmasındandır. âdeta şöyle denilir gibidir:

Şayet yavru ölü....” dikkat edilirse, (.......) yerine, (.......) denilince anlam aynıdır.Allah onların bu değerlendirmeleri sebebiyle” helali haram ve haramı da helâl kılmada Allah adına yalan uydurmaları yüzünden“pek yakın bir gelecekte cezâlarını verecektir. Şüphesiz Allahonları cezâlarıdırmada “hüküm ve hikmet sâhibidir.” Onların inanç ve itikattan konusunda“her şeyi hakkıyla bilendir.”

140

Bilgisizlik ve düşüncesizlik sebebiyle beyinsiz bir şekilde çocuklarını öldürenler, Allah'ın kendilerine verdiği rızkı, Allah'a iftira ederek kâdirılara haram sayanlar, muhakkak olarak tam bir hüsrana uğradılar. Kesinlikle sapıttılar bunlar ve bunlar doğru yola da bulacak değiller.

Fakirlik korkusuveya esir düşer endişesiyle kız çocuklarını diri diri gömüp öldürenler, akılsızlıkları yüzünden, çocuklarının nzkmı verenin kendileri değil de Allah'ı olduğunu bilmemeleri ve takdir etmemeleri sebebiyle yavrulannı ortadan kaldıranlar,Allah'ın”Bahirelerden, Şaibe lerden ve daha başka şeylerden“kendilerine verdiği rızkı, Allah'a iftira ederek kâdirılara haram sayanlar, muhakkak olarak tam bir hüsrana uğradılar. Kesinlikle sapıttılar ve bunlar doğru yolu da bulacak değiller.”

Ibn Kesir ile Ibn Amir,(.......) kelimesini şeddeli olarak,(.......) şeklinde okumuşlardır.(.......) de mefulü lehtir.

141

Asmalı ve asmasız bağ ve bahçeleri, tatları çeşit çeşit hurma ve ekinleri, birbirine benzeyen ve benzemeyen tarzda zeytin ve narları yaratan O'dur. Her biri ürün verdiğinde meyvesinden yiyin. Devşirilip toplandığı gün de onların öşür ye zekât hakkını verin. Ancak israf etmeyin; ziraAllah israf edip savurganlıkta bulunanları sevmez.,

(.......) mukadder hâldir. Çünkü hurma ilk çıktığı sırada farklılık gösterene,değişik bir hâl alana kadar yenmez Bu tıpkı şu ifade gibidir: “Artık ebedî kalmak üzere girin buraya-cennete,..” (Zümer,73)

Yine,(.......) hurmanın yenen ürünü,meyvesi demektir. Buradaki (.......) zamîri “hurma, hurma ağacı” na işaret eder.

Dolayısıyla(.......) kelimesi de bunun hükmüne tâbıdır, Çünkü onun üzerine atfolumuştur. Ya da mana: “Her biri için çeşit çeşit,...” Yine buradaki, (.......) ifadesini, kırâat imâmlarından Nâfi'ileİbn Kesîr, (.......) şeklinde okumuşlardır.

Diğer imâmlar ise, zammeli olarak, (.......) şeklinde okumuşlardır.

“Her biri ürün verdiğinde meyvesinden yiyin.” Hepsinin meyvesinden, meyve verdikleri zaman yiyin. Burada, “ürün verdiğinde”ifadesinin şöyle bir yaran, ince bir manası vardır.

Yani bunlar ürün verdiklerinde, henüz oldukça taze ve ham durumda iken bile yenmesi mubahtır. Yoksa ham durumda iken değil de olgunluğa erdiklerinde yiyin, demek değildir. Kısaca her zaman ve her halükarda bunların meyvelerinden yenebilir.

“Devşirilip toplandığı gün de onların öşür ve zekât hakkını verin.” Âyetin bu kısmı mezhep imâmımız İmâm Ebû Hanîfe'nin öşür vergisini genelleştirmede hücceti ve delilidir. Âyetteki, (.......) kelimesi (.......) harfinin fethasıyla Basralı Ebû Amr veYa'kûb -her ikisi de yedi kırâat imâmlarından değildirler-, Şam'lı İbn Âmir ve Âsım b. Ebû'n-Necud tarafından okumuştur.

Diğer kırâat imâmları ise,(.......) harfinin esresiyle,(.......) olarak okumuşlardır. Her iki okuyuş da iki lüğattırlar, farklı lehçe kullanışıdırlar. “Ancak israf etmeyin;”

Yani tamamını vererek saçıp savurmayın, malınızı haksız şekilde savurganlık ederek zayi etmeyin, elden çıkarmayın. “Zira Allah israf edip savurganlıkta bulunanları sevmez.”

Âyetin,(.......) kısmından itibâren, sonu olan,(.......) kısmına kadar olan cümle cümle-i mu'tarizedir.

142

Hayvanlardan da çeşit çeşit olarak yarattı. Kiminden binit olarak, kiminin de yün ve kılından yaygı ve giysi olarak faydalarıılır.Allah'ın size rızık olarak verdiği şeylerden yiyin; ancak şeytanın adımlarına uymayın. Çünkü o sizin için apaçık bir düşmandır.

Bu âyette bir önceki âyette bulunan, (.......) kelimesi üzerine ma'tûftur. Dolayısıyla mana şöyle olmaktadır:“Hayvanlardan da yük ve ağırlık taşıyacak olanlarını ve kesim için yere yatınlanları yarattık.” Veya buradaki (.......) kelimesi yük taşımaya elverişli büyük baş hayvanlardır.

(.......)ten maksat da, sütten henüz kesilmiş develer, buzağılar ve bir de koyunlar kast olunmaktadır ki, küçük baş hayvanlar demektir. Çünkü bunlar küçüklükleri bakımından yere daha yakındırlar. Sanki yere serilmiş sergi gibidirler.Allah'ın size rızık olarak verdiği şeylerden yiyin;”

YaniAllah'ın size helâl olarak verdiği şeylerden rızık olarak yiyin. Onları câhiliye düşüncesinin haram kılması ve yasaklaması gibi haram kılmayın, yasaklamayın. “Ancak şeytanın adımlarına -uygulama ve planlarına- uymayın.” Tıpkı câhiliye düşüncesinin bağlılarının yaptıkları gibi helali haram ve haramı da helâl kılmadaki uygulamalarırıa uymayın. “Çünkü o sizin için apaçık bir düşmandır.” Din ve inancınız aleyhinde olması itibariyle onu her zaman töhmet altında tutun ve ona fırsat tanımayın.

 

 

 

 

Ana Sayfa (Kur'an-ı Kerim) Aynı Pencere

Geri

 

(T :  M : 1310  H : 710)

 

NESEFÎ / MEDÂRİK TEFSÎRİ - (TÜRKÇE)

 

HANEFÎ

 

İleri

Sayfayı Büyüterek Aynı Pencerede Aç