Hakîkat Ltd.Şti.Yayınları

   
     

TAM İLMİHÂL

     
   

 SE'ÂDET-İ EBEDİYYE

   
 

Birinci Kısm - İkinci Kısm - Üçüncü Kısm - İndeks

 
 

İKİNCİ KISM

 
     

23 - İKİNCİ CİLD - 96.MEKTÛB (İmâm-ı Rabbânî Ahmedî Fârûkî Serhendî)

İkinci önsöz - İctihâdla olan sözlerde ve aklın verdiği karârlarda, o Servere “aleyhi ve alâ âlihissalevât vetteslîmât” i’tirâz etmek, başka dürlü söylemek câiz idi. Haşr sûresinin ikinci âyetinde meâlen, (Ey akl sâhibleri, başkalarından ibret alınız!) buyuruyor. [Kıyâsın câiz ve lâzım olduğu, bu âyet-i kerîmeden anlaşıldığı, (Beydâvî) tefsîrinde yazılıdır.] Âl-i İmrân sûresinin yüzellidokuzuncu âyetinde meâlen, (İşlerinde Eshâbın ile meşveret et, onlara danış!) emr edilmekdedir. İbret almakda ve meşveret olurken fikrler, sözler red ve tebdîl olunur. Nitekim, Bedr muhârebesinde alınan esîrlerin öldürülmesi veyâ para karşılığı koyuverilmesi için sözler ikiye ayrılmışdı: Ömer “radıyallahü anh” öldürülmelerini istemişdi. Peygamber “sallallahü aleyhi ve sellem” bırakalım demişdi. Vahy, Ömerin “radıyallahü anh” istediği gibi geldi. Para alınması, suçdur buyuruldu. Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem”, (Eğer, azâb gelseydi, Ömer ile Sa’d bin Mu’âzdan başka, birimiz kurtulamazdık) buyurdu. Çünki, Sa’d da “radıyallahü teâlâ anh” esîrlerin öldürülmesini istemişdi.

[Bedr gazâsı, hicretin ikinci senesi Ramezân ayında oldu. Ramezânın onikinci günü Medîneden çıkıldı. Bedrde üç gece kaldı. Ondokuz gün sonra Medîneye avdet buyurdu. Bu gazâda, düşman ordusu bin nefer kadardı. Hepsi demir zırh giymişdi. İçlerinde yüz atlı, yediyüz develi vardı. Muhâcirînin beyâz sancağını Mus’ab bin Umayr taşıyordu. Mus’abın kardeşi Ebû Azîz, Ebû Bekr-i Sıddîkın oğlu Abdürrahmân, Ebû Huzeyfe hazretlerinin babası Utbe ve kardeşi Velîd ve amcası Şeybe, hazret-i Alînin kardeşi Ukayl ve amcası Abbâs ve amcası Hârisin oğulları Ebû Süfyân ile Nevfel ve Resûlullahın “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” dâmâdı Ebül’Âs bin Rebî’ düşman ordusunda idiler. Bunlardan yetmiş kâfir öldürüldü. Yetmiş de esîr alındı. İslâm ordusu üçyüz onüç nefer olup bunlardan sekizi başka yerde vazîfeli idi. Üçyüzbeş kişi harbe girdi. Altmışdördü muhâcirlerden idi. Üçü atlı, yetmişi develi idi. Altısı muhâcirlerden olarak ondört kişi şehîd oldu. Üçyüzonüç kişinin ismleri, Abdürrahman Kabânînin (Esmâ-i Ehl-i Bedr-i kirâm) kitâbında ve Hâlid-i Bağdâdînin (Câliyet-ül-ekdâr) kitâbında yazılıdır.]

Birinci Kısm - İkinci Kısm - Üçüncü Kısm - İndeks