89 -
HERHANGİ BİR ARABÎ AYIN
BİRİNCİ GÜNÜNÜ BULMAK
(Işık Usûlü)
Sene
adedinden bir noksânı, 4,367 ile çarpılır [darb edilir].
Bulunan adedin tam sayısına, aranılan aya mahsûs rakam ilâve
edilir. Çıkan mecmû’ [toplam], yediye taksîm edildikde, kalan
[bâkî], Cum’adan i’tibâren gün adedi olur.
Oniki arabî ayın herbirine
mahsûs rakamlar, şu beytdeki, oniki kelimenin birinci
harfleridir. Her büyük harf, (Ebced hesâbı) ile, bir
adedi gösterir:
Hilmi
Bu Dünyâya Hiç Zahmet Etme!
Cemâl-i
Dünyâyı, Vefâsız Zen Buldu Cümle.
Beytdeki oniki büyük harfin
sıraları, oniki arabî ayın, Muharremden i’tibâren sıralarına
göredir. Her harf, aynı sıradaki ayın husûsî numarasıdır.
(Ebced
hevvez huttî) kelimelerindeki harflere (Hurûf-i cümmel)
denir. Bu kelimeler de:
E=1, b=2,
c=3, d=4, he=5, v=6, z=7, hu=8, t=9, î=10 dur. Buna göre,
yukarıdaki beytde kelimelerin birinci harfleri:
Hilmi=8=Muharrem
Bu=2=Safer
Dünyâya=4=Rebî’ul-evvel
Hiç=5=Rebî’ul-âhır
Zahmet=7=Cemâzil-evvel
Etme=1=Cemâzil-âhır
Cemâli=3=Receb
Dünyâyı=4=Şa’bân
Vefâsız=6=Ramezân-ül-mubârek
Zen (kadın)=7=Şevvâl
Buldu=2=Zil-ka’de
Cümle=3=Zil-hicce
aylara
mahsûs rakamları gösterir.
Meselâ
[1362] senesi, Zil-ka’de ayının yirmidokuzuncu gününü bulalım:
1361
adedini, 4,367 ile darb edelim, 5943 olur. Buna iki ilâve
edelim. Çünki, Zilka’deye mahsûs aded ikidir, 5945 olur. Bunu
yediye bölünce, iki artar. Demek ki Zil-ka’denin birinci günü,
Cum’adan başlıyarak, ikinci gün imiş. Ya’nî cumartesi imiş.
Yirmidokuzuncu gün de, tabi’î yine cumartesidir. Hüseyn Hilmi
Işıkın “rahmetullahi teâlâ aleyh” bulmuş olduğu bu üsûl, pek
kat’î ve hassâsdır.
Kamer,
güneşin ve yıldızların, şarkdan garba doğru olan, günlük
hareketlerine iştirâk etdiği gibi [s.182], Erd etrâfında
garbdan şarka doğru da hareket etmekdedir. Bu hareketi,
güneşin garbdan şarka doğru olan senelik hareketinden dahâ
sür’atlidir. Kamer, bu hareketinde bir devrini 27 gün 8 sâatde
temâmlamakdadır. Bu sebeb ile, günlük devrini yıldızlardan
elli dakîka 30 sâniye sonra temâmlar. Güneş ise, günlük
hareketini dört dakîka sonra temâmlamakdadır. Bunun için
kamer, bir evvelki güne nazaran, güneşden dahâ sonra Nısf-ün-nehâra
gelir ve birinci gece güneşden 45 dakîka sonra gurûb eder.
Kamer, yer küresinin etrâfında dönerken, mahrekinin bulunduğu
müstevî ile, husûf müstevîsi arasında takrîben beş derecelik
bir zâviye vardır. Her devrinde, bir kerre, ay ile güneş, yer
küresinin aynı tarafında olarak, üçü bir doğrultuda
bulunuyorlar. Bu hâle (İctimâ’ı neyyireyn=Conjunction)
denir. Bu hâlde iken, kamerin bize karşı olan yüzü karanlık
oluyor. Ayı göremiyoruz. Bu zemâna (Muhak) denir. Muhak
zemânı sâbit değildir. Yirmisekiz sâat ile yetmişiki sâat
arasında değişmekdedir. Osmânlı âlimlerinin takvîmlerinde
a’zamî olarak üç gün [72 sâat] hesâb edildiğini görüyoruz.
İctimâ’ vakti, Muhak zemânının tam ortası olup, ilmî
takvîmlerde her ay için yazılıdır. Erd da güneş etrâfında
hareket etdiği için, iki ictimâ’ vakti arasındaki zemân, 29
gün 13 sâat olmakdadır. İctimâ’ vaktinde, şems ile kamer, aynı
vaktde Nısf-ün-nehârdan geçmekdedir. İctimâ’ vaktinden sekiz
derece [takrîben 14 sâat] geçmeden evvel, ya’nî Erd ile kameri
ve Erd ile şemsi birleşdiren, iki yarım doğru arasındaki (Beynûnet=Elongation)
zâviyesi sekiz dereceden [14 sâatdan] az iken, hilâl hiçbir
zemânda, hiçbiryerde görülemez. A’zamî 18 derece olunca, ay
muhakdan kurtulup, güneş batarken, 45 dakîka içinde batı
tarafında üfuk hattı üzerinde, yeni ayın hilâli görünür. Fekat,
57 dakîka (İhtilâf-ı manzar)ından dolayı, üfka 5 derece
yaklaşınca görülemez. Muhakdan kurtulduğu vakt, hangi
memleketde güneş batmakda ise, o tûl derecesindeki
memleketlerden hilâl görülür. Sonraki sâatlarda veyâ gecede,
bunların garbındaki memleketlerde de, güneşin gurûbundan sonra
görülebilir. Meselâ, Receb ayı başlıyacağı zemân, ictimâ’
vakti, 14 Mayıs 1980 çarşamba günü Türkiye [İzmitin mahallî]
sâati ile, 15 dedir. Hilâlin ilk görünmesi, perşenbe günü
beşden evvel olamaz. Osmânlı âlimlerinin kabûl etdiği gibi, bu
zâviye 18 derece, ya’nî birbuçuk günlük zemân olunca, hilâlin
ilk görünmesi 16 Mayıs Cum’a günü sâat 3 de olacakdır. Cum’a
günü güneşin batması, İstanbulda 19.20 de olduğu için, güneşin
batması 16 sâat önce olan, ya’nî İstanbulun 240 derece veyâ
Londranın 270 derece doğusunda bulunan Amerikanın Şikago
şehrinde ve batısındaki yerlerde, Cum’a günü [Cumartesi
gecesi] güneş batarken hilâl görülebilecekdir. Mayısın 17.
Cumartesi günü, Recebin birinci günü olacakdır. 270 dereceli
tûl dâiresinin şarkındaki memleketlerde, bu gece görülemez.
Geceler, gurûb zemânında, bu gecelerin gündüzleri, gece yarısı
başlamakdadır. Bu hesâblar, kamerî ayın başladığı vakti bulmak
için değildir. Hilâlin görülebileceği geceyi anlamak içindir.
İmâm-ı Sübkî de böyle buyurdu. İmâmın sözünü tersine
çevirenlere aldanmamalıdır. (Tahtâvî ve Şernblâlî
hâşiyeleri). İbni Âbidîn, birinci cild,
ikiyüzseksendokuzuncu sahîfede, kıble ta’yînini bildirirken,
diyor ki: (Ramezân-ı şerîfin birinci gününü anlamakda
takvîmlere güvenilmemelidir, buyurdular. Çünki oruc, gökde
yeni ayı görmekle farz olur. Peygamberimiz “sallallahü aleyhi
ve sellem” (Hilâli görünce oruca başlayınız!) buyurdu.
Hâlbuki hilâlin doğması, görmekle değil, hesâbladır ve hesâb
sahîh olup, hilâl, hesâbın bildirdiği gecede doğar. Fekat, o
gece görülmeyip, bir gece sonra görülebilir ve oruca, hilâlin
doğduğu gece değil, görüldüğü gece başlamak lâzımdır. Çünki,
islâmiyyet böyle emr buyurmuşdur). Semâda, Ramezân-ı şerîf
hilâlini aramak, bir ibâdetdir. Görülüyor ki, Ramezân-ı şerîf
başlangıcını önceden haber vermek, islâmiyyeti bilmemek
alâmetidir. Kurban bayramının birinci günü de, Zilhicce ayının
hilâlini görmekle anlaşılır. Zilhicce ayının dokuzuncu Arefe
günü, hesâbla, takvîmle anlaşılan gün veyâ bundan bir gün
sonra olur. Bundan bir gün önce Arafâta çıkanların hacları
sahîh olmuyor. Hiçbiri hâcı olamıyor.
Arabî ayın
birinci gününü bulmak için, (Ma’rifetnâme) ve (Acâib-ül-mahlûkât)
kitâblarında da, birbirlerinden başka üsûller ve cedveller
yazılıdır. İkincisinde ayrıca diyor ki, imâm-ı Ca’fer Sâdık
“rahmetullahi teâlâ aleyh” buyurdu ki, her sene Ramezân-ı
şerîfin birinci günü, bir evvelki senedeki Ramezânın birinci
gününden başlıyarak sayılan, haftanın beşinci günüdür. Ahmed
Ziyâ beğin kitâbındaki Uluğ beğin cedveli ve bunun
kullanılması, aşağıda bildirilmişdir.
Aylar |
0 |
1 |
2 |
3 |
4 |
5 |
6 |
7 |
Muharrem |
6 |
4 |
1 |
6 |
3 |
7 |
5 |
2 |
Safer |
1 |
6 |
3 |
1 |
5 |
2 |
7 |
4 |
Rebî’ul-evvel |
2 |
7 |
4 |
2 |
6 |
3 |
1 |
5 |
Rebî’ul-âhır |
4 |
2 |
6 |
4 |
1 |
5 |
3 |
7 |
Cemâzil-evvel |
5 |
3 |
7 |
5 |
2 |
6 |
4 |
1 |
Cemâzil-âhir |
7 |
5 |
2 |
7 |
4 |
1 |
7 |
3 |
Receb |
1 |
6 |
3 |
1 |
5 |
2 |
7 |
4 |
Şa’bân |
3 |
1 |
5 |
3 |
7 |
4 |
1 |
6 |
Ramezân |
4 |
2 |
6 |
4 |
1 |
5 |
3 |
7 |
Şevvâl |
6 |
4 |
1 |
6 |
3 |
7 |
5 |
2 |
Zilka’de |
7 |
5 |
2 |
7 |
4 |
1 |
6 |
3 |
Zilhicce |
2 |
7 |
4 |
2 |
6 |
3 |
1 |
5 |
Herhangi
arabî ayın birinci gününü bulmak için, 1310 [m. 1893] senesi,
Ebüzziyâ takvîminde diyor ki, hicrî kamerî sene adedi sekize
bölünür. Bakıyye, İbni İshak Ya’kûb kindînin yandaki
cedvelinde, birinci satırda bulunup, bundan aşağıya inince, ay
hizâsındaki rakam, Cum’adan i’tibâren gün adedi olur.
Herhangi bir
arabî ayın birinci gününün hangi gün olduğunu bulmak için
muhtelif usûller vardır. Bunların en sahîhî, Uluğ beğin
bildirdiği usûldur. Bu usûle göre, evvelâ, hicrî senenin
birinci ayı olan Muharrem ayının birinci günü bulunur.
Muharrem ayının birinci gününü bulmak için, bilinen hicrî sene
sayısı dâimâ 210 adedine bölünür. Bu taksîmin bâkîsinin, ya’nî
kalanının birler basamağındaki (en sağdaki) rakam bâkîden
çıkarılır. Kalan sayı birinci cedvelde, birinci sütûnda, ya’nî
bâkî sayısının birler basamağı atılmış hâli sütûnunda bulunur.
Buradan sağa doğru gidilir. Cedvelin birinci satırındaki,
birler basamağındaki rakamdan da, aşağı doğru gidilir.
İkisinin kesişdiği yerdeki rakam, pazardan i’tibâren
sayılarak, Muharremin birinci günü olur. Meselâ, 1316 hicrî
senesinin Muharremin birinci gününü bulmak için, 1316
= 6
56 dur. Bâkî [kalan] 56’nın birler basamağındaki 6
rakamı
210 210
56 dan
çıkarılınca 50 kalır. Birinci sütûndaki 50’den sağa gidilince,
6 rakamına âid sütunda 1 bulunur. Sene başının pazar günü
olduğu anlaşılır. Herhangi bir ayın birinci gününü bulmak
için, önce bu senenin birinci günü bulunur. İkinci cedvelde,
Muharrem hizâsındaki, ya’nî birinci satırdaki sene başı günü
rakamının bulunduğu sütûnda, aranılan ay hizâsındaki rakam, bu
ayın birinci gününün pazardan i’tibâren sayısı olur. Meselâ,
1316 senesi Ramezân ayının birinci gününü bulalım: Bu senenin
başı pazar günü, ya’nî haftanın birinci günü olduğu için,
ikinci cedvelin birinci satırında 1 rakamının bulunduğu
sütûnda, Ramezân hizâsında 6 bulunduğundan, Ramezânın birinci
günü, pazardan i’tibâren altıncı Cum’a günüdür.
ULUĞ BEĞİN KAMERÎ |
AY CEDVELLERİ |
BİRİNCİ CEDVEL |
Bakî sayısının birler
basamağı |
BÂKÎ SAYISININ BİRLER
BASAMAĞI ATILMIŞ HÂLİ |
|
0 |
1 |
2 |
3 |
4 |
5 |
6 |
7 |
8 |
9 |
0 |
2 |
6 |
3 |
1 |
5 |
2 |
7 |
4 |
2 |
6 |
10 |
3 |
1 |
5 |
2 |
7 |
4 |
2 |
6 |
3 |
1 |
20 |
4 |
2 |
7 |
4 |
1 |
6 |
3 |
1 |
5 |
2 |
30 |
7 |
4 |
1 |
6 |
3 |
7 |
5 |
2 |
7 |
4 |
40 |
1 |
6 |
3 |
7 |
5 |
2 |
7 |
4 |
1 |
6 |
50 |
3 |
7 |
5 |
2 |
6 |
4 |
1 |
6 |
3 |
7 |
60 |
5 |
2 |
6 |
4 |
1 |
5 |
3 |
7 |
5 |
2 |
70 |
6 |
4 |
1 |
5 |
3 |
7 |
5 |
2 |
6 |
4 |
80 |
1 |
5 |
3 |
7 |
4 |
2 |
6 |
4 |
1 |
5 |
90 |
3 |
7 |
4 |
2 |
6 |
3 |
1 |
5 |
3 |
7 |
100 |
4 |
2 |
6 |
3 |
1 |
5 |
3 |
7 |
4 |
2 |
110 |
6 |
3 |
1 |
5 |
2 |
7 |
4 |
2 |
6 |
3 |
120 |
1 |
5 |
2 |
7 |
4 |
1 |
6 |
3 |
1 |
5 |
130 |
2 |
7 |
4 |
1 |
6 |
3 |
1 |
5 |
2 |
7 |
140 |
4 |
1 |
6 |
3 |
7 |
5 |
2 |
7 |
4 |
1 |
150 |
6 |
3 |
7 |
5 |
2 |
6 |
4 |
1 |
6 |
3 |
160 |
7 |
5 |
2 |
6 |
4 |
1 |
6 |
3 |
7 |
5 |
170 |
2 |
6 |
4 |
1 |
5 |
3 |
7 |
5 |
2 |
6 |
180 |
4 |
1 |
5 |
3 |
7 |
4 |
2 |
6 |
4 |
1 |
190 |
5 |
3 |
7 |
4 |
2 |
6 |
4 |
1 |
5 |
3 |
200 |
7 |
4 |
2 |
6 |
3 |
1 |
5 |
3 |
7 |
4 |
Hicrî sene başının rastladığı mîlâdî seneyi bulmak:
Her hicrî sene başı, bir evvelki hicrî sene başının rastladığı
mîlâdî seneden bir sonraki mîlâdî senede ve takrîben onbir gün
evvel başlar. 33, 58 hicrî ve 32,58 mîlâdî senede bir, hicrî
senelerin başları, Ocak ayının ilk on gününe rastlar.
Aşağıdaki cedvelde, Aralık ayında başlıyan hicrî seneler
yazılıdır. Bunlardan sonraki hicrî sene başları, her sene, bu
12.ci aydan birinci aya doğru giderek, mîlâdî ayların her
birine tesâdüf eder. Cedvelde yazılı olmıyan böyle hicrî
senelerden birinin başının mîlâdî karşılığını bulmak için,
cedvelde kendinden bir evvel yazılı hicrî sene ile bunun
yanındaki mîlâdî sene cedvelde bulunur. Bu iki hicrî senenin
farkı cedvelde bulunan mîlâdîye ilâve edilir. Meselâ 1344
hicrî senenin ibtidâsına tesâdüf eden mîlâdî seneyi bulmak
için, 1344-1330=14 olduğundan, 1911+14= 1925 olur. Aylar
cedvelinde 14 rakamının altındaki Temmuz ayına rastlar. Bir
hicrî senedeki bir şemsî ayın rastladığı mîlâdî sene, bu ay,
hicrî sene başının rastladığı aydan evvel ise, bulunan seneden
bir fazla olur.
Milâdî |
Hicrî |
Milâdî |
Hicrî |
sene |
sene |
sene |
sene |
1.323 |
724 |
607 |
-14 |
1.356 |
758 |
640 |
20 |
1.388 |
791 |
672 |
53 |
1.421 |
825 |
705 |
87 |
1.454 |
859 |
737 |
120 |
1.486 |
892 |
770 |
154 |
1.519 |
926 |
802 |
187 |
1.551 |
959 |
835 |
221 |
1.585 |
994 |
868 |
255 |
1.617 |
1.027 |
900 |
288 |
1.650 |
1.061 |
933 |
322 |
1.682 |
1.094 |
965 |
355 |
1.715 |
1.128 |
998 |
389 |
1.748 |
1.162 |
1.030 |
422 |
1.780 |
1.195 |
1.063 |
456 |
1.813 |
1.229 |
1.095 |
489 |
1.845 |
1.262 |
1.128 |
523 |
1.878 |
1.296 |
1.160 |
556 |
1.911 |
1.330 |
1.193 |
590 |
1.943 |
1.363 |
1.226 |
624 |
1.976 |
1.397 |
1.258 |
657 |
2.008 |
1.430 |
1.291 |
691 |
0 1 2 |
3 4 |
5 6 7 |
8 9 10 |
11 12 13 |
14 15 16 |
Aralık |
Kasım |
Ekim |
Eylül |
Ağustos |
Temmuz |
17 18 |
19 20 21 |
22 23 24 |
25 26 27 |
28 29 30 |
31 32 33 34 |
Hazîran |
Mayıs |
Nisan |
Mart |
Şubat |
Ocak |
|