| 
 
    
48 -  
ÜÇÜNCÜ CİLD - 35.MEKTÛB
      
                      
                      (İmâm-ı Rabbânî Ahmedî Fârûkî Serhendî) 
Bu mektûb, 
Mirzâ Menû Cehre yazılmış olup, nasîhat vermekdedir: 
Allahü teâlâ, 
hayrlı ömürler ihsân buyursun! Se’âdet, iyilikler verip, başınızdan geçen 
acıları unutdursun! 
Yavrum! 
Gençlikde, nefsin arzûları, insanı kapladığı gibi, ilm öğrenilecek, ibâdet 
yapılacak en kârlı zemân da gençlikdir. Gençlikde, şehvetin, asabiyyetin 
kapladığı ânlarda, islâmiyyetin bir emrini yerine getirmek, ihtiyârlıkda yapılan 
aynı ibâdetden çok üstün ve kıymetli olur. [Hele başka mâni’ler de araya 
katılırsa, bunları dinlemeyip yapılan ibâdetin sevâbı o kadar çokdur ki, ancak 
Allahü teâlâ bilir.] Çünki, mâni’ler karşısında, ibâdeti yapmak güçlüğü, 
sıkıntısı, o ibâdetlerin, şânını, şerefini göklere çıkarır. Mâni’ olmayarak, 
kolay yapılan ibâdetler, aşağıda kalır. Bunun içindir ki, insanların yüksekleri, 
meleklerin yükseklerinden dahâ üstün olmuşdur. Çünki insan, mâni’ler arasında 
ibâdet ediyor. Melekler ise, mâni’ olmadan emre itâ’at ediyor. Harb zemânında, 
askerin kıymeti artar ve muhârebede ufak bir hizmetleri, sulh zemânındaki büyük 
gayretlerinden dahâ kıymetli olur. Gençlik arzûları, Allahü teâlânın düşmanı 
olan nefsin ve şeytânın sevdiği şeylerdir. İslâmiyyete uygun şeyler ise, Allahü 
teâlânın sevdiği şeylerdir. Allahü teâlânın düşmanlarını sevindirip, bütün 
ni’metleri veren, hakîkî sâhibi gazaba getirmek, akllı ve zekî insanların 
yapacağı şey değildir. Allahü teâlâ, hepimize akla uygun hareketler nasîb edip, 
nefse, şeytâna ve din düşmanlarının sözlerine ve yazılarına aldanmakdan muhâfaza 
buyursun! [Hele dinsizlerin, müslimânlarla alay edenlerin çoğaldığı, müslimân 
evlâdlarını dinden çıkaran propagandaların yayıldığı zemânda yapılan az bir 
ibâdete, doğru olmak şartı ile, katkat çok sevâb verilecekdir. Peygamberimiz 
“sallallahü aleyhi ve sellem” buyurdu ki, (Ey Eshâbım! Siz öyle bir zemânda 
geldiniz ki, Allahü teâlânın emrlerinden onda dokuzunu yapıp, birini 
yapmazsanız, helâk olursunuz, Cehenneme gidersiniz! Bir zemân gelecek ki, o 
zemânın mü’minleri, emrlerin birini yapabilip, dokuzunu bıraksalar, Cehennemden 
kurtulurlar. O zemânda îmânı olanlara müjdeler olsun!)]. 
                                                |