23
-
BİRİNCİ CİLD - 214.MEKTÛB
(İmâm-ı Rabbânî Ahmedî Fârûkî Serhendî)
Dünyâ, âhıretin
tarlasıdır.
23 — Bu dünyâ,
âhıretin tarlasıdır. Burada tohumlarını ekmeyip yiyenler, böylece bir tohumdan
katkat meyve kazanmakdan mahrûm kalanlar, ne kadar tâli’siz ve ahmakdır.
Kardeşin kardeşden kaçacağı, ananın evlâdını tanımıyacağı o gün için,
hâzırlanmıyorlar. Böyle kimseler, dünyâda da, âhıretde de zarardadırlar ve
sonunda pişmân olacaklardır. Aklı başında olan, bu dünyâyı fırsat bilir. Bu kısa
zemânda, yalnız dünyâ lezzetleri ile zevklenmek için değil, belki bu fırsatda,
tohum ekmek ve bir hayrlı iş, ya’nî Allahü teâlânın beğendiği işi yaparak,
âyet-i kerîmede bildirilen katkat fazla meyveleri toplamak istemelidir. Cenâb-ı
Hak, bu kısa zemânda yapılacak, hayrlı işlere ve ibâdetlere sonsuz ni’metler
ihsân edecekdir. Peygamberine tâbi’ olmıyan, islâmiyyeti beğenmiyenlere de,
sonsuz azâb yapacakdır.
[Nitekim, Nisâ
sûresi yüzyetmişikinci âyet-i kerîmesinde meâlen: (Muhammed aleyhisselâma
inanıp, âhırete yarayan işleri yapanlara [ya’nî ahkâm-ı islâmiyyeye
uyanlara], Allahü teâlâ, va’d etdiklerini verecek ve ayrıca çok ihsân
yapacakdır. Allahü teâlâya ibâdet etmeği, ya’nî Muhammed aleyhisselâma itâ’at
etmeği, aşağılık, gericilik sanıp, kendilerine asrî ve münevver diyerek,
büyüklük taslıyanlara, çok azâb edecekdir. Kendilerini herkesin üstünde sanan bu
kâfirleri, Cehennemden kurtaracak bir yardımcı, Allahü teâlâdan başka bir kuvvet
sâhibi bulunmıyacakdır) buyuruldu.]
Niçin böyle
sonsuz azâb yapacağını kendisi bilir. İnsanların kısa aklları, bunun sebebini
kavrıyamaz. Meselâ, dünyâda yapılan cinâyetlere de, çeşidli cezâlar emr etmişdir.
Bunların sebebini ve hikmetini hiçbir insan anlıyamaz. İşte, böyle geçici kısa
bir zemândaki küfre, sonsuz azâb edecekdir.
Kur’ân-ı
kerîmdeki emrlerini ve islâmiyyetin hükmlerinin hepsini akla uydurmağa, akla
beğendirmeğe kalkışan, Peygamberlik makâmının derecesini anlamamış ve inanmamış
olur. Böyle, islâmiyyeti akl ile, felsefe ile îzâha ve inandırmağa çalışan
kitâbları okumamalıdır.
|