Materyalistler,
fen adamı rolüne girip, (İnsanların maymundan türediğini Darwin söyledi)
diyorlar. Halbuki Darwin böyle bir şey söylemedi. Canlılar arasında hayat
mücadelesini anlattı. (Türlerin Kökeni) ismindeki kitabında, canlıların çevreye
uyduklarını, bunun için, ufak değişikliklere uğradıklarını yazdı. (Bir tür,
başka türe döner) demedi. İngiliz İlim Birliğinin 1980’de Salford’daki
toplantısında konuşan Prof. John Durant diyor ki:
(Darwin’in
insanın kökeni ile ilgili görüşleri, modern bir efsane olup çıktı. Bu efsane,
ilmi ve sosyal gelişmemize zarardan başka bir şey vermedi. Evrim masalları,
ilmi araştırmaları tahrip etti. Şimdi Darwin’in teorisi dikiş yerlerinden
patlamış, geriye perişan ve bozuk bir düşünce yığını bırakmıştır.)
Evrimcilere
göre, Neandertalar, ilk insandır, önce dört ayak üzerinde yürümüş, daha sonra
da bugünkü hâle gelmiştir. Bu kadar ilkel olan bir mahlûkun bugünkü
mükemmelliğe ulaşması mümkün değildir. Bütün din kitapları, ilk insanın homo
sapien [iki ayak üzerinde yürüyen ve düşünebilen bir mahlûk] olduğunu
bildirmektedir. Dört ayakla yürüyen hayvanın bugünkü insana dönüşebileceğini
hiç kimse iddia etmemiştir. Paleontoloji mütehassısları, bir canlının başka
türe dönmediğini, canlılardaki değişmelerin, kendi türleri arasında olduğunu
bildirirler.
Bütün
din kitapları, ilk insan olan Hazret-i Âdem’in, buğday ektiğini, ev yaptığını
ve kendisine on forma kitap verildiğini bildirmektedir. Görüldüğü gibi ilk
insanın, dünyanın oldukça tekamül ettiği bir zamanda yaratılmış olduğu, dört
ayağı üzerinde yürüyen, mağaralarda yaşayan mahlûklarla hiçbir ilgisinin
olmadığı apaçıktır. [Zaten bütün din kitapları, Hazret-i Âdem’in, Hazret-i
Havva ile Cennette yaşadığını, sonra dünyaya indirildiklerini bildirmektedir.
Cennetten gelenlerin başka ilkel mahlûklarla ne alakası olabilir?]
Üçüncü
zaman sonunda yaşayan “Antropoit” dedikleri maymun iskeleti bulununca,
evrimciler tarafından, (İnsanın ceddi olan maymunun kemiği bulundu. İnsanın
maymundan geldiği kesinleşti) gibi yalanlar yazılıp, hayali resimler yapıldı.
1912’de
İngiltere’de C. Dawson bir fosil bulduğunu söyledi. Sonradan (Piltdown adamı)
denilen bu fosil, maymunla insan arasında bulunan fosiller içinde en güvenilir
olarak meşhur oldu. Bu fosilin kafatası ve dişleri insanınkine, çene kemikleri
ise maymunun çene kemiğine benziyordu. Böylece ilk insanın maymun insan arası
bir mahlûk olduğu yazılıp çizildi. Din ile alay edildi. Bu fosilin şüpheli
taraflarının bulunduğunu, bu bakımdan yeniden incelenmesini isteyen bilim
adamlarına izin verilmedi. Ama son yıllarda bir Alman heyeti, bu fosili
inceler, şüpheli yerler bulur. Neticede Dawson’un, hile yaparak, insan
kafatasına maymunun çene kemiğini yerleştirdiği, çeneye de insan dişlerini
koyduğu açığa çıktı.
1922’de
Pliosen devrine ait bir azı dişi bulundu. Hemen evrimciler, bunun ilkel bir
insan olduğunu söylediler. Bir azı dişinden esinlenerek, (Nebraska adamı eşiyle
beraber) diye hayali resimler çizdiler. Amerika ve İngiliz basınında günlerce
makaleler yazıldı. Neticede bu dişin, bir domuza ait olduğu tespit edildi.
Yarım
kafatası, uyluk kemiği ile üç azı dişi ayrı ayrı yerlerde bulunmuş, bunların
hepsi bir kafa kabul edilmiş ve adına Java adamı denilmiştir. Prof. Gish bu
hususta diyor ki:
(Java
adamı denilen varlık bir maymundur. Maymun kafatası ile insan uyluğu
birleştirilmiş, adına Java adamı denilmiştir.)
Bu
kemikleri bulan ve Java adamı adını veren Mr. Dubois, ölmeden önce, gerçeği
itiraf etmiştir. (Java adamı dediğim kemikler, gerçekte bir gibbon maymunudur)
demiştir.
Madem
böyle şu adam, bu adam yaşamış da, niye bir tane de, binlerce değildir? Bu
husus da bunların uydurma olduğunun başka bir delilidir.
Evrimciler
ne kadar uğraşırsa uğraşsın güneş balçıkla sıvanmaz. Maymundan geldiğini
söyleyenler olduğu gibi, ayıdan geldiklerini söyleyenleri de vardır. Bir
İtalyan profesörü, insanın maymundan değil, ayıdan geldiğine dair üç delil
ortaya atmıştır:
1-
Ayı, yavrusunu döverken insan gibi tokatlar, maymun ise ısırır.
2-
Ayı, dişisi ile, yavrularının görmediği bir yerde çiftleşir. Halbuki maymunda
böyle bir şey yoktur. Yavrularının yanında da çiftleşir.
3-
Oyuncak dükkânına giden bebekler, ayı oyuncaklarını tercih ederler. Bu deliller
insanların ayıdan geldiğini gösterir.
Maymun
teorisi gibi ayı teorisi de, ilim adına uydurulmuş bir rezalettir.