Sual:
Seferde, mesela öğle namazını kılan, öğle çıkmadan mukim olsa, öğleyi tekrar
kılması gerekmediği hâlde, seferde nâfile olarak kurban kesen zengin kimsenin,
üçüncü günü mukim olunca, yeniden kurban kesmesi niye gerekiyor?
CEVAP
Seferde namaz kılmak farzdır. Seferde farzı yapınca elbette
yeniden kılmaz. Kurbanı seferde kesmek ise nâfiledir, bayramın üçüncü
günü mukim olunca, zengine kurban kesmek vacib olur. Kurbanı vacib olarak
kesmediği için yeniden kesmek vacib oluyor.
Fıkıh
kitaplarında deniyor ki: Büluğa ermemiş bir çocuk, vakit girince o namazı
kılsa, vaktin sonuna doğru büluğa erse, o namazı tekrar kılması farz olur,
çünkü öncekini nâfile olarak kılmıştır. Bunun gibi, vaktin sonunda ayılan
baygına, hayzı veya nifası vaktin sonunda biten kadına, o namazı kılmak farz
olur. (Dürr-ül-muhtar)
Bir
çocuk, yatsı namazını kılar da, sonra ihtilam olur yani büluğa ererse, sabah
namazına kadar yatsıyı tekrar kılması farz olur. İmam-ı Muhammed, bunu İmam-ı
a'zam Ebu Hanife'ye sormuş, o da, (Evet, yatsıyı tekrar kılması farz
olur) buyurmuştur. (Redd-ül-muhtar)
Kurban
Bayramı’nın üçüncü günü sefere çıkacağını bilen kimseye, birinci günü kurban
kesmek vacib olmaz. Ama kesilirse, yine vacib yerine gelmiş olur Kesmeden
sefere çıkarsa, seferi olduğu için kurban kesmesi vacib değildir. Seferde
keserse nâfile olur, vacib olmaz. Seferden dönüp mukim olunca üçüncü günü
kurban kesmesi vacib olur. Çünkü yukarıda, Dürr-ül-muhtar'da
bildirildiği gibi, namaz, vaktin sonunda farz olduğu gibi, kurban da, bayramın
üçüncü günü vacib olur. Daha önce nâfile olarak kesilen kurban, vacib
yerine geçmez. Namaz seferde de farzdır. Seferde namaz kılmak nâfile olsaydı,
bu kıyas o zaman uygun olurdu. Şimdiki kıyas tamamen bâtıldır. Bu hususu merhum
Hocamıza da sormuştuk:
Sual:
İlmihal’de, bayramın birinci günü mukim veya seferî olmaya bakılmayacağı
bildiriliyor. Buna göre, bayramın birinci günü seferde kurban kesip, bayramın
üçüncü günü memleketine gelerek mukim olan zenginin, tekrar kurban kesmesi
vacib midir?
CEVAP:
Evet.
Sual:
Sadece maaşı olan ve bununla da zar zor geçinen fakat kurban nisabına malik
olan bir kimse, kurban kesecek midir?
Cevap:
Aldığı kira veya maaşla güç geçinen bir kimse, nisaba
malik ise, para biriktirip, fıtra vermeli ve kurban kesmelidir. Etin
hepsini kavurma yapıp, birkaç ay et parasından biriktirerek gelecek yılın fıtra
ve kurban parası olarak saklamalıdır. Böylece, fıtra ve kurban sevabından
mahrum kalmamalıdır. Kurban kesen, kendini Cehennemden azat etmiş olur. Bir
hadis-i şerifte;
(Hasislerin, cimrilerin en kötüsü, kesmesi vacip olduğu hâlde
kurban kesmeyendir) buyuruldu.
Sual:
Kurban Bayramının üçüncü günü sefere çıkacağını veya fakir olacağını bilen bir
kimseye, bayramın birinci günü kurban kesmek vacip olur mu?
Cevap:
Kurban Bayramının üçüncü günü fakir olacağını veya sefere çıkacağını bilen
kimseye, birinci günü kurban kesmek vacip olmaz. Bunun aksine bayramın üçüncü
günü zengin olacağını bilenin, kurban kesmesi, Zilhiccenin onuncu günü, yani
bayramın birinci günü fecir vaktinde vacip olur. Bayramın birinci günü zengin
veya fakir ve mukim veya misafir olmaya bakılmaz.