Kurban kesmek kimlere vacibtir
Sual:
Kimler kurban keser yani kurban kesmek kimlere vacibdir?
CEVAP
Maddeler
halinde bildirelim:
1.
Mukim olan,
akıllı, büluğa ermiş, hür ve Müslüman erkeğin ve kadının, ihtiyaç eşyasından
fazla nisap miktarı malı veya parası varsa, Kurban bayramı için niyet
ederek, belli günlerde, belli bir hayvanı kurban kesmesi vacib olur.
Kurban,
davar [koyun, keçi], sığır [manda, inek, dana, öküz, boğa] veya deveyi,
Kurban bayramının ilk üç gününde, kurban niyeti ile kesmek demektir.
Kurban, vacib vazifesini
yerine getirerek sevaba kavuşmak için kesilir.
Dine
göre karı kocadan hangisi zengin ise kurbanı o keser, ikisi zengin ise ikisi de
keser, ikisi de fakir ise ikisi de kesmez. Fakir kurban kesmek zorunda değildir
ama keserse çok sevap olur.
Kurban,
dünyada vacib vazifesini yerine getirmiş olmak ve ahiretteki sevabına nail
olmak için kesilir. Babanın, çocuğu için, çocuğun malından da kurban kesmesi
gerekmez. Deli ile bunak, çocuk hükmündedir. Büyük çocuk ve hanımdan izinsiz,
onlar adına kurban kesilmez.
2-
Kurban kesmenin vacib olmasında, bayramın üçüncü gününe itibar
olunur.
Bayramın
birinci ve ikinci günü, zengin-fakir, mukim-misafir, akıllı-deli, baygın-ayık
olmaya bakılmaz. Bayramın üçüncü günü nisaba malikse, diğer şartlar da
varsa kurban kesmek vacib olur.
Demek
ki, bayramın ikinci günü de baliğ olmayıp, üçüncü günü büluğa erene, bayramın
ilk günü fakirken üçüncü günü zengin olana, bayramın ilk günü seferiyken,
üçüncü günü mukim olana, diğer şartlar da varsa, kurban kesmek vacib
olur.
3-
Bayramın ilk günü komada iken, üçüncü günü ayılanın, diğer şartlar da varsa,
kurban kesmesi vacib olur. Bayramın ikinci günü bayılıp, üçüncü günü güneş
battıktan sonra ayılan zenginin kurban kesmesi vacib olmaz.
4-
Fakir bir kimse, bayramın birinci veya ikinci günü, bir kurban kesse, bayramın
üçüncü günü zengin olsa, bir kurban daha kesmesi lazımdır. Çünkü üstüne
vacib olmadan kesmiştir. Ancak, Bezzaziyye gibi muteber eserlerde,
sonradan gelen âlimler, “Fakir, bayramın birinci günü kurban kesse,
üçüncü günü zengin olsa, tekrar kurban kesmesi gerekmez” demişlerdir.
5-
Üçüncü günü zengin olacağını bilenin, ilk günü kurban kesmesinde mahzur yoktur.
6-
Bir zengin, bayramın birinci ve ikinci günü kurban kesmeden ölse, kurban borcu
ile ölmüş olmaz.
7-
Kurban bayramının üçüncü günü fakir olacağını veya sefere çıkacağını bilen
kimseye, birinci günü kurban kesmek vacib olmaz. Keserse vacib olarak eda etmiş
olur.
8-
Mukim iken, bayramın birinci ve ikinci günü sefere çıkanın,
kurban kesmesi vacib olmaz. Daha önce kesmişse, vacib sevabı alır. Kesmemişse,
sefere çıktığı için borç üzerinden düşer.
9-
Mukim bir zengin, seferdeki bir vekile kurban kestirse, vacib sevabı
alır.
10-
Esir iken, üçüncü günü hür olanın, diğer şartlar da varsa, kurban kesmesi vacib
olur. Hür iken, bayramın üçüncü günü esir olup, güneş batana kadar esir kalanın
kurban kesmesi vacib olmaz.
11-
Tarlasından aldığı mahsul veya tarlanın, evin, dükkanın [atölyenin, kamyonun]
bir senelik kirası, ne kadar çok olursa olsun, bir yıllık ev ihtiyacını veya
aylık geliri ve aldığı maaş ve ücret, aylık ihtiyacını ve kul borcunu
karşılamayan kimse, imam-ı Muhammed’e göre fakirdir. Fetva da böyledir.
Şeyhayn’a göre zengin
sayılır. Mülkü olan tarlanın ve bu demirbaş malların değeri, ihtiyacını
karşılar ve nisabı da bulursa, bunun kirayı her alışta, bir miktar ayırıp,
biriktirerek fıtra vermesi ve kurban keserek büyük sevaba kavuşması gerekir. Böyle
bir kimse, fıtra vermez ve kurban kesmezse, imam-ı Muhammed’e göre,
günahtan kurtulur. Tarlasından hiç mahsul almayan, kiraya da veremeyen kimse ve
ihtiyacından fazla malı olup da, parası bulunmayan kimse, imam-ı Muhammed’e
uyarak, fıtra vermez ve kurban kesmez. Verir ve keserse, ikinci ictihada göre,
fıtra ve kurban sevabına kavuşur.
Aldığı
kira ile güç geçinen kişi, nisaba malik ise, para biriktirip, fıtra
vermeli ve kurban kesmelidir. Etin hepsini kavurma yapıp, birkaç ay et
parasından biriktirip gelecek yılın fıtra ve kurban parası olarak saklamalıdır.
Böylece, fıtra ve kurban sevabından mahrum kalmamalıdır. Aile efradı çok olup
güç geçinenin, kurbanın etini evinde bırakması müstehaptır. Birden çok evi olan
erkeğin, nisaptan düşürecek kadar borcu yoksa, kurban kesmesi gerekir.
Sual:
Akıl baliğ olma yaşı kaçtır? 13 yaşındaki oğluma kurban düşer mi?
CEVAP
Kızlar
9 yaşında, erkekler 12 yaşında büluğa erebilirler. Bazıları gecikebilir. 15
yaşını geçtiği halde ergenliğe ermezse artık o ergen kabul edilir.
Büluğa
ermişse ve 96 gram altın veya o kadar parası varsa, kurban kesmesi gerekir.
Büluğa ermemişse zengin de olsa kurban kesmez.
Sual:
Annem zengin ama şuursuzdur. Kurban kesmesi gerekir mi?
CEVAP
Şuuru
yerinde iken kes derse, kesersiniz. Bilmiyorsa kesilmez.
Sual:
Zekât nisabına ulaşmış altınları olan çocukların kurbanlarını babaları mı
keser?
CEVAP
Büluğa
ermemiş olan çocuğa, zengin de olsa, kurban kesmek vacib olmaz. Babasının da,
zengin çocuğu için kesmesi gerekmez.
Sual:
İlmihal’de (Kurban bayramının üçüncü günü fakir olacağını veya sefere
çıkacağını bilen kimseye, birinci günü kurban kesmek vacib olmaz. Üçüncü günü
zengin olacağını bilenin, kurban kesmesi, Zilhiccenin onuncu günü, yani
bayramın birinci günü fecr vaktinde vacib olur) deniyor. Hemen devamla
yine (Bayramın birinci günü zengin veya fakir ve mukim veya misafir olmasına
bakılmaz) deniyor. İlk ifadedeki (..fecr vaktinde vacib olur) ne demek?
CEVAP
(Keserse
vacib sevabı alır) demektir.
Sual:
Zengin ailenin fakir oğlunun da kurban kesmesi gerekir mi?
CEVAP
Hayır,
zengin olan keser. Ana babanın zenginliği, oğlunun kurban kesmesini
gerektirmez.
Sual:
Elinde mevcut birikmiş parası olmayıp da, evi, arabası olan kimsenin,
kurban kesmesi gerekir mi?
Cevap:
İhtiyacı olan eşyadan ve borçlarından fazla olarak, zekât nisabı kadar malı,
parası bulunan her Müslümanın, fıtra vermesi ve kurban kesmesi vacip olur.
Fıtra ve kurban nisabına malik olana zengin denir. Bunun zekât alması haram
olur.
İhtiyaç eşyası demek, kıymetleri ne kadar çok olursa olsun, bir
ev, bir aylık yiyecek, her yıl üç kat elbise, çamaşır, evde kullanılan eşya ve
aletler, binecek vasıtası, meslek kitapları ve ödeyeceği borçlarıdır. Bu
eşyanın mevcut olması şart değildir. Eğer mevcut iseler, zekât, fıtra ve
kurban için nisap hesabına
katılmazlar. Ticaret için olmayan, ihtiyacından artan eşya, kiradaki evler,
evindeki süs eşyası, yere serili olmayan halılar, kullanılmayan fazla ev
eşyası, sanat ve ticaret aletleri, burada ihtiyaç eşyası sayılmaz. Bunlar fıtra
ve kurban için, nisap hesabına katılır. Oturduğu ev büyük ise, ihtiyacından
fazla, kullanılmayan odaların nisaba katılmaması sahihtir.
Köyde,
çölde, şehirde mukim olan, akıllı, baliğ, hür ve Müslüman erkek ve kadının,
ihtiyacından fazla nisap miktarı malı veya parası varsa, kurban bayramı için
niyet ederek, belli günlerde, belli bir hayvanı kesmeleri vacip olur. Şeyhayn'e göre, babasının, zengin çocuğu için de
çocuğun malından kesmesi lazımdır. Etini bu çocuktan başkası yiyemez. Çocuktan
artan et satılıp, parası ile çocuğa, elbise gibi, devamlı kullanılabilecek
şeyler alınır. Fakat fetva imâm-ı Muhammed'in ictihadına göredir. Buna göre,
babanın çocuğu için kendi malından da, çocuğun malından da kesmesi vacip
değildir.