Soru: Zekât kimlere verilir? Dilenmekteki ölçü nedir?
CEVAP
Zekât, çalışamayacak derecede hasta veya sakat olanlara
veya çalışıp da güç geçinen müslümanlara verilir. Allahü teâlâ böyle fakirleri,
milletin içinde kırkta bir olarak yaratmıştır. Bunlara zekât veren zengin bir
müslüman, hem ibadetlerini yaparak Allahü teâlânın rızasını kazanır, hem de
sosyal yardım yapmış olur. Hem de malını, servetini fakirlerin haklarından ve
tecavüzlerinden korumuş olur. Zenginler, servetin kırkta birini
muhtaçlara verecek olursa, müslüman ülkelerde fakirliğin istismarı önlenmiş
olur.
Zekât ve sadakalar, aynı zamanda sosyal yardım olup,
ekonomik felaketleri önlemek için birer tedbirdir. Fakir, ihtiyacından fazla ve
nisaptan az zekât alabilir. Nafakasından fazla; fakat nisap miktarından az malı
olana fakir denir. Maaşı kaç lira olursa, olsun, evini idarede güçlük
çeken her memur, fakir sayıldığı için zekât alabilir.
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Muhtaç olmadan dilenen, ateş koru yutan
kimse gibidir.) [Beyheki]
(Mal biriktirmek için dilenen, ateş koru
dilenmiş olur.) [Müslim]
(Kendisinin veya çoluk çocuğunun katlanamayacakları
bir ihtiyacı yok iken, dileneni Allahü teâlâ ummadığı yer ve zamanda muhtaç
eder.) [Beyheki]
(Dilenci, dilenmekteki vebali bilseydi,
hemen dilenmekten vazgeçerdi.) [Taberani]
(Gerçek yoksul, ihtiyacını karşılayacak bir
şeyi olmayan, hatırlanmadığı için sadaka verilmeyen, kendisi de kalkıp kimseden
bir şey istemeyen kişidir.) [Buhari]
(Şu üç şey için yemin ederim: Sadaka
vermekle asla mal eksilmez. Öyle ise sadaka verin! Zulüm gördüğü şahsı, Allah
rızası için affeden, dünya ve ahirette aziz olur. Öyle ise affedin! İsteme
kapısını açana da, Allahü teâlâ fakirlik kapısını açar.) [İ.Ahmed]
(Dilenmeye mani olan zenginlik, sabah-akşam
yiyeceğe malik olmaktır.) [Ruzeyn]
Bir günlük yani sabah-akşam
yiyeceği olanın dilenmesi caiz değildir. Dilencinin önünde bir günlük yiyecek parası varsa, ona bir şey vermek
caiz olmaz. Fakat önünde para yoksa veya çok az varsa, onun bir günlük yiyeceği
olduğu bilinmediğinden sadaka vermek caiz olur.
Her gün az da olsa sadaka
vermelidir. Bir ay bekleyip de daha çok vereyim
diyerek sadakasız gün geçirmemelidir.
Bilal-i Habeşi hazretleri, misafirlerine ikram etmesi
için Resulullah efendimize vermek
üzere en iyi hurmalardan bir yığın hurma ayırmıştı. Bir gün Peygamber efendimiz, Hazret-i Bilal’in evine
gelip bu hurmaları görünce, bunların ne olduğunu sordu. Hazret-i Bilal
de, (Bunları misafirlerinize ikram edesiniz diye size
vermek üzere sakladım) dedi. Peygamber
efendimiz buyurdu ki:
(Bunların Cehennemde duman olmasından
korkmuyor musun? Ya Bilal bunları infak et, azalır diye korkma!) [Bezzar]
Hediye için bile uzun müddet saklamak uygun
görülmemiştir.