1 Zekât
Zekâtın önemi
Soru:
Zekâtın önemi nedir?
CEVAP
Kur’an-ı kerimde, çok yerde namazla zekât beraber
bildiriliyor. (Namazı kılın, zekâtı verin)
buyuruluyor. Zekât vermeyene, Allah lanet eder. Kıtlıklara maruz kalır, temiz
malını kirletmiş olur, o mal telef olur. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(En faziletli ibadet namaz, sonra
zekâttır.) [Taberani]
(Hastayı sadakayla, malı zekâtla koruyun!) [Deylemi]
(Allahü teâlâ, malınızın temizlenip
güzelleşmesi için zekâtı farz kıldı.) [Hakim]
(Zekât vermeyenin namazı kabul olmaz.) [Taberani] (Zekât vermemek haram olduğu için, böyle günahkârın kıldığı
namaz, sahih olup borcu ödenirse de, namazdan hâsıl olacak sevaba kavuşamaz.)
(Zekât vermeyen, temiz malını kirletmiş
olur.) [Taberani]
(Zekât vermeyen kimse, kıyamette
ateştedir.) [Taberani]
(Zenginlerin zekâtı fakirlere kâfi
gelmeseydi, Allahü teâlâ fakirlerin rızkını başka yollardan verirdi. Aç kalan
fakir varsa, zenginlerin zulmü yüzündendir.) [El-Askeri] (Eli ayağı tutup da
çalışabilenlerin zekât istemesi haramdır. İstemediği halde kendisine zekât
verilirse, alması günah olmaz. Zekât, nisaba malik olmayıp çalışamayacak kadar
hasta, sakat olanlara ve çalışıp da güç geçinenlere verilir. Allahü teâlâ böyle
fakirleri milletin içinde kırkta bir oranında yaratmıştır.)
(Zekât vermeyen bir toplum, rahmetten,
iyilikten mahrum kalır. Hayvanlar da olmasa, hiç rahmet görmezlerdi.) [Taberani]
(Zekâtı verilmeyen mallar, karada, denizde
telef olur.) [Taberani]
(Zekâtını veren o malın şerrinden korunmuş
olur.) [Beyheki]
Resulullah efendimiz, (Zekâtı
verilmeyen mallar, ejderha olup sahibinin boynuna sarılır) buyurup şu
mealdeki âyet-i kerimeyi okudu:
(Hak teâlânın ihsan ettiği malın zekâtını
vermeyenler, iyi ettiklerini, zengin kalacaklarını zannediyorlar. Hâlbuki
kendilerine kötülük etmiş oluyorlar. O mallar Cehennemde azap aleti olacak,
yılan şeklinde boyunlarına sarılıp baştan ayağa kadar onları sokacaktır.) [Âl-i İmran 180]
Bu acı azaplardan kurtulmak için, malların zekâtını,
tarla mahsullerinin, sebze ve meyvenin uşrunu vermek şarttır. Zekât kırkta bir,
uşur onda bir verilir. Kur’an-ı kerimde, (Malı, parayı
biriktirip zekâtını vermeyene çok acı azabı müjdele! Zekâtı verilmeyen mal,
para, Cehennem ateşinde kızdırılıp, sahibinin alnına, böğrüne, sırtına mühür
gibi basılacaktır) buyuruldu. (Tevbe 34, 35)
Namaz kılmayan, oruç tutmayan bir Müslümanın da zekât
vermesi gerekir.
Zekât vermemek ve borcunu ödememek haramdır. Din kitaplarında,
(Haram işleyenin, haram yiyenin duası kabul olmaz)
ve (Farz borcu olanın nafileleri kabul olmaz)
buyuruluyor. Zekât vermeyen zengin, binlerce fakirin hakkını gasbetmiş olduğu
için ve Allahü teâlânın emrini yapmadığı için, bunun hiçbir hayratı, hasenatı
kabul olmuyor. İmkânı varken borcunu ödemeyen de, böyle haklar altında
kalmaktadır.
Fakire verilen altın, onu zengin edecek kadar fazla
olmamalıdır. Borçsuz fakire nisap miktarı veya daha çok zekât vermek, mekruh
olarak caizdir. 10 gr altın kadar borcu varsa, 100 gr altını alması mekruh
olmaz. Altınla gümüş, ne niyetle saklanırsa saklansın ticaret eşyasıdır. Nisap
miktarıysa zekâtı verilir.
Bir günlük yiyeceği olanın, zekât veya sadaka istemesi
haramdır; fakat istemeden verilen sadakayı, zekâtı alması caizdir. Zekâtı
muhtaçlara vermelidir.
Soru: Tevbe suresi 34. âyetinde, (Altın
ve gümüşü biriktirip Allah yolunda infak etmeyene çok acı bir azap vardır)
deniyor. Burada, para biriktirmek yasaklanmıyor mu?
CEVAP
Peygamber
efendimiz, Kur’an-ı kerimi açıklamıştır. Bir hadis-i şerif
meali şöyledir:
(Zekâtı verilen mal, kenz değildir.) [Ebu Davud, Hâkim,
Hatib] (Kenz, biriktirip saklanan, faydalanılmayan
mal, define demektir.)
Müslümanın malında, zekâttan başka, kimsenin hiçbir
hakkı yoktur. Resulullah efendimiz, (Malda zekâttan başka hak yoktur) buyurdu. (Ahkâm-üs-sultaniyye)