Soru: Rükûdan kalkarken, imam, cemaat ve yalnız kılan Rabbenâ lekel hamd der mi?

CEVAP

Yalnız kılan kimse, rükûdan kalkarken hem Semi’allahü limen hamideh, hem de Rabbenâ lekel hamd der. (Redd-ül-muhtar)

Namaz kılan kimse, imama uymuşsa, Semi’allahü limen hamideh demez, Rabbenâ lekel hamd der. Yalnız kılıyorsa, bunların ikisini de söyler. Muhit, Tatarhaniyye ve Hidaye kitaplarında da böyle bildirilmiştir. (F. Hindiyye)

Rükûdan kalkarken Semi’allahü limen hamideh demek, imama ve yalnız kılana sünnettir. Cemaatle kılarken, cemaat, Semi’allahü limen hamideh demez, sadece Rabbenâ lekel-hamd der.

İmam, Semi’allahü limen hamideh demese de, cemaat Rabbenâ lekel hamd der.

İmam-ı azama göre, İmam, Rabbenâ lekel hamd demez, İmameyne göre ise der. Kitapların çoğunda, İmam-ı a’zamın kavli tercih edilmiştir. (Redd-ül-muhtar)

Hanbelî ve Şâfiî’de ise, imamın, cemaatin ve yalnız kılanın Rabbenâ lekel hamd demesi sünnettir. Mâlikî’de yalnız kılanın ve cemaatin demesi mendubdur. (Mezahib-i Erbea)

(Rabbenâ lekel hamd) demek

Soru: İbni Sebeci biri, (İçkinin haram edilmesine Ömer sebep olduğu için ben içki içenleri hoş görürüm. Namaz kılarken “Rabbenâ lekel hamd” demek Muaviye’nin demesiyle namaza girdiği için, namazda ben bunu söylemiyorum) diyor. (Rabbenâ lekel hamd) demek, sünnet değil midir?

CEVAP

Elbette, sünnettir. İçki, Hazret-i Ömer'in isteği üzerine haram edilmişse de, haram eden Allahü teâlâdır. Hazret-i Ömer sadece sebep olmuştur. İçkinin haramlığı hakkında âyet ve hadis olmasaydı bile, Hazret-i Ömer, Eshab-ı kiramdan olduğu için sözü dinde senettir. İki hadis-i şerif:

(Benim sünnetime ve hulefa-i raşidinin sünnetine uyun!) [Tirmizî]

(Eshabım gökteki yıldızlar gibidir. Hangisine uyarsanız hidayete erersiniz.) [Taberani, Beyheki, İbni Asakir, Hatib, Deylemi, Darimi, İ. Münavi, İbni Adiy]

Rabbenâ lekel hamd ifadesini de Hazret-i Muaviye söylese de dinde senet olur, ama, üstelik Resulullah o sözü tasdik etmiştir. Bunun için, o sözü namazda söylemek sünnet olmuştur. İki hadis-i şerif:

(İmam, “Semi’allahü limen hamideh” dediği vakit “Rabbenâ lekel hamd” deyin! Çünkü, sözü meleklerin sözüne uygun düşenin geçmiş günahları affedilir.) [Buhârî, Müslim, Ebu Davud, Tirmizî, Nesaî]

(İmamdan önce hareket etmeyin, o tekbir aldıktan sonra siz alın, “Veleddâllîn” deyince “âmîn” deyin. Rükû edince, siz de rükû edin, “Semi’allahü limen hamideh” deyince “Rabbenâ lekel hamd” deyin ve imamdan önce başınızı kaldırmayın!) [Buhârî, Müslim, Ebu Davud, Tirmizî, Nesaî]

İmam-ı Gazâlî hazretleri, gayrimüslim birinden bir söz alıp kitabına yazmışsa, o söz, artık İmam-ı Gazâlî hazretlerinindir. O tasdik ettiği için, o söze gayrimüslim sözü olarak bakılmaz.

Bir zaman şeytan, sıkışınca, (Âyet-el kürsî’yi okuyana zarar veremem) demek zorunda kalıyor. Eshab-ı kiram, bunu Peygamber efendimize bildiriyorlar. O da, (Şeytan yalancı olduğu hâlde, bu sözü doğrudur) buyurarak, şeytanın söylediği o sözü tasdik ediyor. Resulullah bu sözü tasdik ettiği için, biz o sözle amel ederiz. O sözün artık şeytanla bir alakası yoktur.

Kur’an-ı kerimde Eshab-ı kiramın hepsinin cennetlik olduğu bildiriliyor. Eshab-ı kiramdan olan, Kur’an-ı kerimi yazmakta vahiy kâtipliği de yapan, Resulullah'ın kayınbiraderi Hazret-i Muaviye hakkında böyle saygısızca söz söylemek çok çirkindir.