Dinimiz
ilme ve âlime büyük önem verir. Bize ilmi bildiren âlimlerdir. Hadis-i şerifte, (Âlimler, Peygamberlerin vârisleridir) buyuruldu. Peygamberlerin vârisleri olan âlimlere dil
uzatan, onları âlim oldukları için kötüleyen kimsenin imanı gider. Bir de İslam
âlimi sanılan ve dinimizi içten yıkmaya çalışan dinde reformcular vardır.
Bunların ihanetlerini söylemek, kötülemek olmaz. Dinin emrine uymak olur.
Kötüye kötü, kirliye pis demek yanlış değildir. Temize pis demek kötülemek
olur.
Kötülerin
kötülüğünü açıklamak, Müslümanları onların zararından korumaya çalışmak
farzdır.
Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
(Bid’atler
yayılıp, bu ümmetin sonra gelenleri, öncekilere lanet edince, ilim sahipleri
bunu herkese bildirsin! Bildirmeyip ilmini gizleyen, Kur’an-ı kerimi gizlemiş
sayılır.) [İ.Asakir]
(Ortalık
karışır, yalanlar yazılır, âdetler ibadetlere karıştırılır ve Eshabıma dil
uzatılırsa, doğruyu bilen herkese bildirsin! Doğruyu bilip de gücü yettiği
halde bildirmezse, Allah’ın, meleklerin ve bütün insanların laneti onların
üzerine olsun!) [Deylemi]
Bu
durumda bir Müslüman nasıl olur da "Bana ne" diyebilir? Gücü yettiği
halde nasıl lanete müstahak olabilir?
Reformcunun
biri çıkıyor, (Ortalık iyice aydınlandıktan sonra oruca başlanır) diyerek
milletin orucunu ifsada çalışıyor. Bakara
suresinin 187. âyetinde, (Sabahın beyaz ipliği [aydınlığı] siyah ipliğinden
ayırt edilinceye kadar yiyip için, sonra geceye kadar orucu tamamlayın!)
buyurulmuştur. Bu ipliklerin, gündüzün beyazlığı ile gecenin siyahlığı
olduklarını anlatmak için, daha sonra fecrin kelimesi nazil oldu. Gündüzün
beyazlığı ile gecenin siyahlığı, iplik gibi birbirinden ayrılınca, oruca
başlanır. Sabah namazının vakti girmeden önce yiyip içme kesilir.
Bir
başka reformcu, (Bugün camilerde kılınan namazlar, Peygamberin
kıldığı namaza uymuyor) diyor. Namazın nasıl kılınacağını da bildirmiyor. Namaz
kıldırmamak için her yola başvuruyor. Namaz kılmadığı, oruç tutmadığı, her
çeşit günahı işlediği için, (Amelsiz iman makbul, fakat imansız amel makbul
değildir) diyor. Sözü doğru ise de, maksadı başkadır. (Namaz kılmasam da, her
günahı işlesem de bana sapık diyemezsiniz) demek istiyor.
Yine
aynı reformist kişi, (Kur’anı zamana ve mekana göre yeniden ictihadımla
yorumlayıp "Çağdaş ilmihal" yazacağım) diyor. Yani, ictihad adı
altında dinde reform yapmak ve bütün sapık fikirlerini buraya koymak, böylece
halkı zehirlemek istiyor.
Böyle
reformcular için, (Bu kimselerin hiç iyi tarafı yok mudur?) denilmesi doğru
değildir. Cenab-ı Hak, imansızların yol, köprü, cami, yaptırmak gibi hiçbir
ameline sevap vermiyor, Cehenneme atıyor. Böyle kimselerin ihanetlerini
açıklamak, onları kötülemek olmaz. Böyle kötü din adamları, din, iman
hırsızlarıdır. Hadis-i şeriflerde
buyuruldu ki:
(Âlimlerin
iyisi, insanların en iyisidir. Âlimlerin kötüsü ise, insanların en kötüsüdür.)
[Bezzar]
(Yazıklar
olsun kötü âlimlere ki, ilmi ticarete alet ederler. Devlet adamlarına yaklaşır,
menfaat temin etmeye çalışırlar. Bunların yaptıkları ticaret, kesada [darlığa,
kıtlığa] uğrasın!) [Hakim]
(Bir
zaman gelir ki, âlimler fitne çıkarır, camiler ve hâfızlar çoğalır, ama,
[hakiki] âlim bulunmaz.) [Ebu Nuaym]