Soru:
Mezhepsiz bir hoca, (Her insan hata eder. Ebu
Hanife de insandır. Ben, Ebu Hanife’nin
üç hatasını buldum) diyor. Başka bir hoca da, (Ben onun bir hatasına rastladım)
diyor. Fakat her ikisi de hatanın ne olduğunu söylemiyor. Bu kimselerin
dereceleri İmam-ı a'zamdan daha yüksek mi de hata bulabiliyorlar?
CEVAP:
Dereceyle,
yükseklikle ve hata ile falan alakası yoktur. Ehli sünnetin reisi İmam-ı a’zam
hazretlerinin derecesini, yüksekliğini onlar da gayet iyi biliyorlar. İctihadın
da, müctehidin de ne demek olduğunu herkesten iyi biliyorlar. Ama maksatları
başkadır. İnsan vücudunda baş ne ise, mezhep imamları da, Ehl-i sünnet âlimleri de Müslümanlar için
öyledir. Başı koparılan vücut ne olur ise, bu büyüklerden koparılan Müslümanlar
da öyle olur. Asıl maksatları budur, ama bunu böyle sinsice yapıyorlar.
Bu
kimselere göre, kendileri hariç, herkesin az veya çok hatası olur, çünkü onlar
da insandır. Fakat kendileri insan değil mi acaba, kendileri niçin hata
etmiyorlar?
(Ebu Hanife’nin hatası vardır) diyenler, İmam-ı
a’zamdan daha büyük âlim bile olsalar, böyle söylemeleri çok yanlıştır, çünkü
bir müctehid, başka müctehidin ictihadının hatalı olduğunu söyleyemez. (Benimki
doğru, seninki yanlıştır) diyemez, çünkü Mecelle’de (İctihad, başka ictihadla
nakzedilemez yani bozulamaz, geçersiz hâle getirilemez) buyuruluyor. (Madde 16)
Bir
hükme mezhepsizlerin hata demesi çok yanlıştır. Farklı ictihadlar, Allahü teâlânın bir rahmetidir. Nitekim bir
hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Âlimlerin
farklı ictihadları rahmettir.) [Beyhekî, İ. Münavî, İbni Nasr, Deylemî]
O
hâlde hiç kimsenin, (İmam-ı a'zamın hatası vardır) demeye yetkisi yoktur.
İnternet
ve diğer yayın vasıtaları
Soru:
Temiz gençleri aldatmak için, (İslamiyet ilerlemeye engel olmaktadır.
Hristiyanlar ilerliyor. Gözleri kamaştıran her türlü fen vasıtası yapıyorlar.
Biz de Hristiyanlara uymalıyız) gibi sözlerle, İslamiyet’teki güzel ahlakı,
kardeşliği bıraktırmaya uğraşanlar var. Dinimizin ilme verdiği önem ile
internet ve diğer yayın vasıtaları hakkında açıklama yapar mısınız?
CEVAP:
(İslamiyet
ilerlemeye engel olmaktadır) sözü kuru bir iftiradan başka bir şey değildir.
Çünkü İslamiyet, fende, sanatta ilerlemeyi emrediyor. Peygamber efendimiz, (İlim Çin’de de olsa
talep edin! Öğrenin!) buyuruyor. Çin, eskiden olduğu gibi yine müslüman
değildir. Çin’den alınacak ilim, elbet fen ilmidir. Her türlü teknolojidir.
Bazı din simsarcıları da batıdan geldi diye fen vasıtalarına zararlı diyor.
Böyle söylemek, böyle düşünmek çok yanlıştır. (Fen ve sanat müminin yitik
malıdır. Nerede bulursa alsın!) hadis-i şerifine uymamız gerekir.
İnternet
ve faydaları
Dünyadaki
en büyük bilgi deposu 20 milyon bilgisayarın birleşmesinden meydana gelen 250
milyon kullanıcılı internet bilgisayar ağıdır. İnternetle ilgili bir gencin
verdiği bilgiler şöyledir:
Günümüzde
internet temelde şu 5 farklı hizmeti sunmaktadır: Web, e-mail, chat, news, ftp.
Web,
şahısların veya şirketlerin düşüncelerini açıkladıkları, reklamlarını
yaptıkları sayfaların oluşturduğu ortamın adıdır. Ticari kuruluşlar, web
sayfaları üzerinden ürünlerini online olarak satabilmekte, kullanıcılar, borsa,
döviz kurları gibi değişen bilgileri anında takip edebilmekte, her türlü
habere, akademik, siyasi, coğrafi bilgiye ulaşılabilmektedir. Kütüphanelere,
müzelere bağlanmak, hatta evde üniversite dersleri alarak mezun olmak, seyahat
için bilet almak, rezervasyon yaptırmak, aynı zamanda çeşitli eğlence
faaliyetlerine de web üzerinden ulaşmak mümkündür. Her türlü yazılı, sesli,
görüntülü metne web üzerinde rastlayabiliriz.
Çocukların
zihinsel gelişimleri için faydalı bir çok eğlenceler var. İnternette iş ya da
eş aranabiliyor. Birçok çöp çatan siteleri var. Gazetelerde zaman zaman
haberler çıkıyor: İnternette tanıştılar evlendiler diye.
Dünyanın
bir ucundan, mesela Amerika'dan kitap sipariş edip kısa zamanda almak
mümkündür.
E-mail
hizmeti, ışık hızıyla dünyayı dolaşan elektronik mektuplardır.
Chat
sayesinde de klasik telefon haberleşmesi sanal dünyaya taşınmakta, her
kültürden insan, demokratik bir platformda bir araya gelip, yazılı, sesli hatta
görüntülü olarak sohbet edebilmektedir.
News
denilen haber gruplarına üye olarak ilgi alanları ne olursa olsun ortak
merakları olan insanlar bir araya gelebilmekte ve fikir alışverişinde
bulunabilmektedir.
Ftp
ise internet üzerinden bilgisayar dosyalarının transferine imkan sağlamaktır.
Bu yönleriyle internet, sınırları kaldırarak dünyanın her tarafındaki insanlara
ticari ve kültürel alanda birçok işbirliği sağlamaktadır.
Artık
vakit kaybetmeden online eğitime gidilmeli, zaman ve mekan gibi problemleri
ortadan kaldıran, eğitimde fırsat eşitliğini sağlamanın en kolay yollarından
biri olan internetten azami şekilde faydalanmaya çalışmalıdır. Her aile
çocuklarını yarının şartlarına göre yetiştirmelidir. Herkesin evinde bir
bilgisayar bulunmalıdır.
İnternetin
şu andaki kontrolsüz yapısı, onu kötü niyetlerle kullanmak isteyenlere de
fırsat tanımaktadır. Dünyanın her yerinde kutsal sayılan aile, namus, ahlak,
insan hakları gibi kavramlara yönelik saldırılar, internet kullanıcılarını
tehdit etmektedir. Çeşitli kuruluşlar bir araya gelip bu tür zararları
engellemek için projeler üretmektedir. Bunun yanı sıra, devletler de kendi
rejimlerine yönelik saldırıları ve terörist fikirleri engellemek
istemektedirler.
İnternete
müptela olmak
Yukarıda
internetin bazı faydalarını anlattık. Gerçekten de internetten herkes
faydalanmalıdır. Çocuklarımızı yarının şartlarına göre yetiştirmeliyiz.
İnternetin bu muazzam faydaları yanında, bazı zararları da var. Adamın biri
kalkıyor, İslam sitesi diye bir site kuruyor. Orada, kendi düşüncelerini
İslamiyetmiş gibi anlatıyor. Ne kadar büyük zarar. İsteyen her sapık bir site
kurabilir. İntihar metodlarını ve bomba yapımını anlatan siteler var. Devlet
büyüklerini kötüleyen siteler var. Satanist siteleri var. Porno siteler var.
Çeşitli sapık siteler var. Var da var. Bir de internete bağımlılık kazanmak da
sıkıntılar doğuruyor. Birçok tanıdığımız var. Evlerine geç gittiklerinden veya
hiç gidemediklerinden dolayı yuvaları yıkılmaya yüz tutmuştur. Milliyet
Gazetesinden sayın Meral Tamer hanım bir yazı yazmış. Yerimiz dar olduğu için
yazısının özetini veriyoruz:
(Kızım
İnternet'in başında sabahlamaya ilk başladığında çok tedirgin olmuştum. Telefon
faturalarımız da hatırı sayılır ölçüde kabardı. İnternet kızıma yeni bir
dünyanın kapılarını açtı. Önce sıradan sitelerde "chat" yaptı.
Sonraları belli bir düzeyi olan siteler buldu. O sitelerde karşılaştıklarından
bazılarıyla yüz yüze tanışıp arkadaşlıklar kurdu. Bu arada dünyanın dört bir
yanından değişik uluslardan gençlerle "chat" yaparak İngilizcesini
geliştirdi. Bir okurumuzdan gelen mektubu okuduğumda ne yapacağımı bilemedim.
Bir yandan kızımın İnternet'le ilk tanıştığı günlerdeki tedirginliğimi anımsadım.
Yer yer kendisine hak verdim. Diğer yandan "zaaf"a dönüşen her tür
tutkunun benzeri sonuçları olabileceğini düşündüm. Okurumuz anne diyor ki:
"Her
şey eşimin işyerinden eve getirdiği bilgisayarla başladı. Nereden bilebilirdik
ki eve giren bu aletin, medeniyetin tek dişi kalmış bir canavarına
dönüşebileceğini. Ve bu canavarın bir aileyi maddi manevi çökertebileceğini.
Oğlumuz internetin faydalarını anlattığında her şey kulağa hoş geliyordu, tâ ki
internetin tutsağı haline gelene kadar! Bilgisayara bir kumar tutkusuyla
bağlandı. Telefonumuz haziran ayında gelen yüklü telefon faturaları ve kendi
imkanlarımızla ödenmesi mümkün olmayan borçlar nedeniyle kesildi. Bu arada
bilgisayar bozuldu. Eğer tamir ettirmezsek oğlumuz kumar alışkanlığından
kurtulur diye düşünüp çok sevinmiştik, ama boşuna sevinmişiz. İnternet kafeler
sabaha kadar açıkmış. Oralara dadandığı ilk gün eve geç geldi. Gece 2'de merak
içinde polisi aradık. Polisin "Kaza v.s. yok, biraz daha bekleyin"
demesi bizi rahatlatmadı. Nerede olduğunu ancak gecenin geç vakti eve
geldiğinde öğrenebildik. İnternetin başına oturduğunda zaman mefhumunu
unutuyor, paralar da suyunu çekiyor. Kumara nasıl para dayanmıyorsa bilgisayara
da para dayanmıyor. Biz çok üstüne gitmedik, ama oğlumuz sarhoş [morfinman]
gibiydi, ikazımızdan etkilenmiyordu. Sonunda iflas ettik. Borçlarımızı
ödeyebilmek için evimizi satılığa çıkardık, fakat kriz nedeniyle satamadık. Bu
İnternet canavarının verdiği zararlar, yararlarını çoktan aştı. Bu olaydan
sonra oğlumun okul hayatı söndü. İş hayatı da yok. Gençlik en güzel çağını bu
aletin başında geçiriyor. Bu canavardan kurtulmak için kurum ve kuruluşlar
neler yapabilir? Bu gidişi durduracak etkili bir merci yok mu? Benim oğlum bu
örneklerden sadece biri."
İşin
maddi boyutunu sorduk: Haziran-Temmuz ayı telefon faturası faizleriyle birlikte
100 liranın üzerinde. Faizleriyle diyoruz, çünkü fatura ödemelerini oğulları
yapıyormuş, ancak internete merak sardıktan sonra ailesinin bankaya yatırsın
diye verdiği paraları da internet kafelerde harcamış. Kredi kartlarından
çektiği para 500 lirayı buluyor. Babasının arkadaşlarından aldıklarıyla toplam
borç bin lirayı aşıyor. Bu arada emekli baba, ikramiyesiyle oğluna bir muhasebe
bürosu açmış. Ancak oğul internetten zaman bulup da ilgilenememiş.)
İnternetin
bazı zararları
İnternet
de, bıçak gibidir, faydalı işlerde kullandığı sürece kıymetlidir. Web’de
internetin büyük yararları inkâr edilemez. İş yerime gitmeden de evdeki
bilgisayarımla, birçok kütüphaneye erişme imkanı buluyorum. Birçok gazete ve
dergileri okuma imkanı vardır. Hazırladığımız yazıları Gazeteye gönderme imkanı
vardır. Okuyucularımızdan gelen birçok suali, e-mail ile en kısa zamanda
cevaplandırma imkanını buluyoruz. Daha sayılamayacak kadar çok faydaları
vardır. Her nimetin bir külfeti olduğu gibi, yerinde kullanılmadığı zaman
birçok zararları da vardır. Genç bir okuyucum diyor ki:
(İnternet
de günümüzde süratle yayılmaktadır. İnternet uçsuz bucaksız olduğu kadar da
denetimsiz veya denetimi çok azdır. Çeşitli TV kanallarındaki uygunsuz filmler,
az da olsa sansüre uğruyor veya gece yarısından sonra yayınlanıyor. Ama
internet öyle değil, her türlü kepazelik her an herkese açık. İnternetteki
müstehcen sitelerin bazılarında (18 yaşından küçüklere sakıncalıdır) yazıyor.
Müstehcenliğin,
18 yaşından büyüklere zararı olmayacağını vurgulamaya çalışıyor. Evinde
kendisini gözetleyen, engelleyen olmadığı müddetçe, kaç yaşında olursa olsun
herkes, bu siteleri kolayca bulabilir. İzlemeye devam ederse, ahlakının
erozyona uğramaması imkansızdır. Evinde internette gezemeyenler, internet cafe
denilen yerlerde gizli veya açık bu uygunsuz sitelere ulaşabiliyorlar. Hatta
internet kafelerden bazıları, ilgi çekmek için akşamları bilgisayara porno film
koymaktan çekinmiyorlar.
Oğlunuzun
veya kızınızın bilgisayarda sadece oyun oynadığını ve ders yaptığını
sanmayınız. Müstehcen sitelere giriyor veya karşı cinslerle chat yapıyordur.
Bütün haramlar nefsin hoşuna gider. Zamanla morfinman gibi internete bağımlılık
kazanır. Artık kurtulması güçleşir. Bir kimsenin elinde etli kemik varsa, bunun
kokusunu alan köpek kemiği yalamak için fırsat kollar. Nefs de köpek gibidir.
Çocukların internetteki girdiği siteler mutlaka kontrol edilmelidir. Çocuğun
yalnızken internete girmesine izin verilmemelidir. İnternete bağlanmak için
gereken şifreyi çocuk bilmezse internete bağlanamaz.
Bir
de internetin Chat (çet) denilen programı vardır. Chat sohbet manasına geliyor.
Chat yapmak, porno bir siteye girmekten daha zararlıdır. Chat insanı yavaş
yavaş zehirler. Chat işinde, tanınmıyorum gerekçesiyle, en ağza alınmayacak
sözleri, yaptıkları utanç verici ahlaksızlıkları hiç çekinmeden
anlatabiliyorlar. Chat işini randevu yerine çevirmek işten bile değil. Normalde
karşı cinsle konuşmaktan utanan gençler, chat’in kolaylığı yüzünden bu
duygularını tatmin etmek için hiç çekinmeden, utanmadan karşı cinsle her şeyi
konuşabiliyorlar. İlk önceleri chat’te isimlerini açıklamayıp lakap
kullanmaları veya erkekse kız, kız ise erkek ismi kullanıp kimliklerini
saklamaları gençlere müthiş bir cesaret veriyor. Genç kız, nasıl olsa beni
tanımıyorlar diyerek, erkeklerle her türlü müstehcen konulara giriyor. Zamanla
onlarla samimi olunca, kimliklerini açıklamaktan da çekinmiyor. Resim istiyor,
kendi resmini gönderiyor. Ondan sonra da olanlar oluyor, yosma olup çıkıyor.
Bilgisayarı
olan çocuk kontrol altında tutulmalıdır. İnternette gezerken o istemese bile
porno site reklamlarıyla karşılaşabilir. Gençler, satanistlerle internet yolu
ile tanışıyorlar. Birçok sapıklığı internet vasıtası ile öğreniyorlar. Ana
babalar ve devlet bu işe vakit geçmeden el atmalıdır.)
Genç
okuyucumun yazısı gerçekten ilgi çekicidir. Gerekli tedbiri almakta
gecikmemelidir.
Web'de
internetin zararları ABD gündemini de girmiştir. Bazı şikayetler ve gençleri
korumaya yönelik talepler sonuç vermeye başlamıştır. İnternet sektöründeki
şirketler Web'de zararlı yayınları engellemek üzere ortak bir karar almışlar.
İnternet üzerindeki pornografi, ırkçılık ve şiddet içeren Web sitelerinden
nasıl koruyabilecekleri konusunda bir site kurdular. GetNetWise adlı bu site
internette gençlerin pornografi ve diğer uygunsuzluklardan korunmak için neler
yapılabileceği hakkında bilgi veriyor. Gençlerin, çocukların internetten
güvenli, eğitici ve eğlendirici bir şekilde yararlanmalarına yardımcı olmaya
çalışıyor.
America
Online, Microsoft gibi firmaların ana sponsorluğunda yürütülen GetNetWise
Internet sektörünün pek çok firma tarafından da destekleniyor. Disney Online,
Yahoo!, IBM, Net Nanny gibi kuruluşlar GetNetWise'a destek veriyorlar. Bu
kadarı bile ümit vericidir. Her aile çoluk çocuğuna dikkat etmeli, bu büyük
zarardan korumaya çalışmalıdır.
Televizyonun
önemi
Bazı
fanatikler, televizyon ve radyo batıdan geldi diye TV seyretmenin radyo
dinlemenin ve diğer fenni buluşların günah olduğunu söylüyorlar. Halbuki
Batıdan geldiği için televizyona ve radyoya zararlı demek doğru olmaz. Bugün
tıpta, sanayide ve diğer alanlarda kullandığımız makinelerin çoğu Avrupa’dan
gelmiştir. Hadis-i şerifle de
bildirildiğine göre, dinimizde fen, müminin kaybedilmiş malıdır, nerede bulursa
alması gerekir. Televizyon çok iyi bir haber ve eğitim vasıtasıdır.
Televizyon,
bir bıçak gibidir, iyi bir silahtır. Bıçakla faydalı çok işler yapılır. Bu
faydalı alet, düşmanın eline geçerse, gözümüzü oyar, gırtlağımızı kesebilir.
Düşman, bıçağı, böyle kötü bir işte kullandığı için "Bıçak kötü
alettir" denemez. Bıçağı kötü işte kullanan kimse kötülenir. Modern
silahların müdafaada büyük rolü olur. Bu silahlar anarşistlerin veya başka
düşmanların eline geçerse, çeşitli katliamlara girişebilirler. İşte televizyonlar
da böyledir. İyi kimselerin elinde bulunursa, insanlığa büyük hizmetleri olur.
Kötülerin elinde olursa insanlığa büyük zararları olur.
Gösterilen
filmin, bir sahnesinde, din ile alay eden bir şey olsa, bunu seyreden müslüman
da buna gülse, o müslümanın imanı gider. Ayrıca dine aykırı hususlar,
müstehcenlik, iyi bir şey gibi gösterilmeye devam edilirse, ister istemez
seyircilerin beyni menfi yönde yıkanır. Bu bakımdan güzel yayın yapan
televizyonlar varsa, onları seyretmelidir.
Radyo,
kitap, gazete, dergi
Radyo
da böyledir. Radyo da TV gibi neşir vasıtasıdır. Kitap, gazete, dergi gibidir.
Bunlar, tabanca gibi, birer alettir. Tabancayı, suçsuz bir kimseye karşı
kullanmak günahtır. Savaşta düşmanlara karşı kullanmak ise, çok sevaptır.
Bunun
gibi, gazete, radyo ve TV, iyi insanlar tarafından hazırlanır, Allahü teâlânın beğendiği şeyleri bildirir,
İslamiyet’in faydalarını, ahlak, ticaret, sanat, fabrikaların çalışması, tarih
olayları, askerlik gibi din ve dünya bilgileri verirse, böyle radyoyu dinlemek,
böyle TV'leri seyretmek, mubah olur, iyi olur.