Soru:
Bir arkadaş, (Edille-i şeriyyeye [dört delile] aykırı olsa da, evliyanın
ilhamları senettir) diyor. Aşağıdaki sözleri senet olur mu?
CEVAP:
Bir
ilhamın veya kitabın doğru olup olmadığı edille-i şeriyye ile anlaşılır. İlham
adı altında dine aykırı şeyler söyleniyor veya yazılıyorsa hiç kıymeti yoktur.
İmam-ı
Rabbani hazretleri gibi bütün büyük âlimler, (İlham senet değildir. Kesin olan
edille-i şeriyyedir. Bunlara aykırı olan ilhamlar senet olamaz) buyuruyor.
Bildirdiğiniz
sözlere bakalım:
Büyük
ilim adamı [Mason] Abduh, bir üstaddır deniyor. Bu bir ilhamsa yanlıştır. Abduh
mason olmasa bile, mezhepsiz biridir.
Mazlum
olarak ölen Hristiyan Cennete gider deniyor. Bu bir ilhamsa yanlıştır. Çünkü
edille-i şeriyyede [dört delilde], her çeşit kâfirin ebedi olarak Cehenneme
gideceği bildirilmiştir. Dağda çölde kalıp da İslamiyet’i duymamışsa, bunlar
Cehenneme gitmez, imanları olmadığı için Cennete de gitmez, hayvanlar gibi yok
edilir.
İlhamın
doğruluğu, vahiy kadar değilse de, şüphe götürmeyecek kadar kesin deniyor. Bu
da yanlıştır. İlhamı vahye benzetmek çok tehlikelidir. O zaman dinimizin dört
delili nerede kaldı?
Akıl
eskiden senet değildi, şimdi ise senettir ve akılla Allah’ı ispat edemeyenin
imanı muteber değildir deniyor. Bu da dört delile aykırıdır. Akıl, sadece
şiilerce hüccettir. Akla, normalden, yani dinin verdiği ölçüden fazla önem
veren, dini aklı ile ölçen mutezile fırkasıdır.
İman
tahkik edilmedikçe muteber olmaz deniyor. Bu ilhamsa bu da yanlıştır. Çünkü
dinimizin bildirdiği iman, acaba doğru mu diye tahkik edilmez yani
araştırılmaz. İman, Muhammed
aleyhisselamın, Peygamber olarak
bildirdiği şeyleri, tahkik etmeden, akla, tecrübeye ve felsefeye uygun olup
olmadığına bakmadan, tasdiktir. Akla uygun olduğu için tasdik etmek, aklı
tasdik etmek olur, Resulü tasdik etmek olmaz. Yahut Resulü ve aklı birlikte
tasdik etmek olur ki, o zaman Peygambere
itimat tam olmaz. İtimat tam olmayınca, iman olmaz.
Ben
Mehdi’yim, falanca da İsa’dır sözü ilhamsa, bu da yanlıştır. Çünkü Hazret-i
Mehdi’nin adı Muhammed, babasının adı
Abdullah olacaktır. Gökten bir melek (Bu Mehdi’dir) diyeceği hadis-i şerifle
sabittir.
Kıyamet
şu tarihte kopacaktır deniyor. Bu bir ilhamsa, bu da yanlıştır. Çünkü bu ifade
âyet ve hadislere aykırıdır. Kıyametin ne zaman kopacağı bildirilmemiştir.
Güneşin batıdan doğması, Deccalin çıkması gibi, sadece alametleri
bildirilmiştir. Bazı gruplar, (Kıyamet falanca tarihte kopacak) diyerek halktan
para toplamışlar, dedikleri tarih gelip geçtiği halde kıyamet kopmamıştır.
Hemen her grupta, (Kıyamet şu tarihte kopacak) diye yanlış bir ilham
bulunmaktadır. Hatta Yehova şahitleri denilen hristiyanların lideri Charles
Russel de 1914’te kıyamet kopacak demişti. Yehovacılar, (İsa’nın dünya krallığı
başladı) diyerek, devletlerin sonunun yaklaştığını, tarihler vererek ortaya
atmışlardır. Bu tarihler, 1914, 1918, 1925 ve 1975’tir. Tabii hepsi de boşa
çıkmıştır. 19 cular da birkaç tarih verdi. Şu kıyameti bir türlü koparamadılar.
Ben
evliyayım diyerek, kendi grubundan olmayan müslümanlara kâfir diyenler
çoğalıyor. Unutulmamalı ki, müslümana kâfir diyenin kendisi kâfir olur. Din
kimsenin tekelinde değildir. Bölücülük yapmamalıdır.