Medarik
tefsirinde (Müminlerin [itikad ve ameldeki] yolundan ayrılan Cehenneme gider)
mealindeki Nisa suresinin 115. âyet-i
kerimesini bildirdikten sonra, (Kitab ve sünnetten ayrılmak gibi icmadan da
ayrılmak caiz değildir) buyuruluyor. Beydavi tefsirinde ise aynı âyet-i
kerimenin açıklamasında (Bu âyet, icmadan ayrılmanın haram olduğunu
göstermektedir. Müminlerin yolundan ayrılmak haram olunca, bu yola uymak da
vacip olur, şart olur) buyuruluyor.
Ahmed
bin Muhammed Tahtavi hazretleri
buyuruyor ki:
(Kur'an-ı
kerimdeki (Allah’ın ipi)nden maksat, cemaattır. Cemaat da, fıkıh ve ilm
sahipleridir. Fıkıh âlimlerinden bir karış ayrılan dalalete düşer. Sivad-ı
A'zam, fıkıh âlimlerinin yoludur. Fıkıh âlimlerinin yolu da, Peygamber efendimiz aleyhisselamın ve Hulefa-ı
raşidinin yoludur. Bu yoldan ayrılanlar, Cehenneme gider. Kurtuluş, Ehl-i sünnet vel cemaat fırkasındadır. Fırka-i
naciyye, bugün dört mezhepte toplanmıştır. Bu dört mezhep, Hanefi, Maliki,
Şafii ve Hanbeli’dir. Bu zamanda bu dört hak mezhepten birine tâbi olmayan,
bid'at sahibi olup Cehenneme gider.) [Tahtavi]
Abdülgani
Nablüsi hazretleri de (Bugün dört mezhepten başkasına uymak caiz değildir)
buyuruyor. (Hadika)
İmam-ı
Rabbani hazretleri de, (Mezhepten ayrılmak, mezhepsiz olmak ilhaddır)
buyuruyor. (Mebde ve Mead) [İlhad, doğru yoldan ayrılmak demektir.]