Soru:
Din adamlarının yanlışlarını açıklamak doğru mudur?
CEVAP:
Peygamberlerin vârisleri olan âlimlere dil uzatan, onları âlim
oldukları için kötüleyen kimsenin imanı gider. Dinimiz ilme ve âlime büyük önem
verir. Bize ilmi bildiren âlimlerdir. Hadis-i
şerifte, (Âlimler, Peygamberlerin
vârisleridir) buyuruldu. (Tirmizi)
Ancak,
bir de İslam âlimi sanılan ve dinimizi içten yıkmaya çalışan dinde reformcular
vardır. Bunların ihanetlerini söylemek, kötülemek olmaz. Dinin emrine uymak
olur. Kötülerin kötülüğünü açıklamak, Müslümanları onların zararından korumaya
çalışmak farzdır. Daha doğrusu bütün insanları bunların zararından korumaya çalışmalıdır.
Çünkü, İslamiyet’i doğru duymak, doğru öğrenmek insanların hakkıdır.
İslamiyet’i yanlış anlatan, nakledildiği gibi değil, çürük aklına, bozuk
ilmine, iğrenç nefsine göre anlatan kötü din adamları, insanların en kötüsüdür.
Kur'an-ı kerimde, Cuma suresi 5.âyetinde, kötü din adamları, kitap yüklü
merkebe, Araf suresi 176. âyetinde ise,
dilini sarkıtıp soluyan köpeğe benzetilmiştir. Hadis-i
şerifte buyuruluyor ki:
(Bid'atler
yayıldığı, sonra gelenler, öncekilere lanet ettiği zaman, doğruyu bilenler herkese
bildirsin! Doğruyu bilip de gücü yettiği halde, doğruyu bildirmeyen kimse, Allahü teâlânın Muhammed
aleyhisselama indirdiği Kur'an-ı kerimi gizlemiş olur.) [İbni Asakir]
Bunların
ilme ihanetlerini açıklamak, kötülemek olmaz. Böyle kötü din adamları, din,
iman hırsızlarıdır, Allah’a giden yolu kesen, Rabbine kavuşmak isteyen insanın
önünü kesen eşkıyalardır. Hadis-i şerifte
buyuruldu ki:
(Âlimlerin
kötüsü, insanların en kötüsüdür.) [Bezzar]
Vaaz
etmek ve dini yazı yazmak, kitap, dergi çıkarmak, ancak Allah rızası için
olunca, mevki, mal ve şöhret kazanmak için olmayınca faydalı olur. Bid’at ehli,
dini dünyaya alet eder, dine çok zarar verirler. Hadis-i
şerifte buyuruldu ki:
(Hak
teâlâ, Âdem aleyhisselama bin çeşit sanat öğretip buyurdu ki: Çocukların ve
neslin, bu sanatlardan biri ile rızkını talep etsin! Sakın ola ki dini geçim
vasıtası yapmasın! Din ile dünyayı talep edenlere yazıklar olsun!) [Hakim]
İlmi,
mala ve mevkie alet etmek uygun değildir. İlmin bunu yasakladığını bildiği
halde, ilme uymamak büyük vebaldir. Allahü teâlânın
kıymet verdiği ve her şeyin en şereflisi olan ilmi, mal, mevki kapmaya ve başa
geçmeye vesile edenlere, bu ilim zararlı olur. Halbuki, dünyaya düşkün olmak, Allahü teâlânın hiç sevmediği bir şeydir. O halde,
Allahü teâlânın kıymet verdiği ilmi, Onun
sevmediği yolda harcamak, çok çirkindir. İnsanların en alçağı, din kisvesi
altında dünya menfaati sağlayandır. İlim dini beslemek içindir, yoksa dünya
nimetlerini yutmak için değil.
Kalbinde
Allah korkusu yerine dünya sevgisi bulunan, haramlardan sakınmayan, âlim
olduğunu söylerse şaşılır, buna inananlara daha çok şaşılır. İslam âlimleri
buyuruyor ki:
Şu
iki kişinin çıkardığı fitneyi, şeytan bile çıkaramaz: Dünyaya düşkün âlim ve
ilimsiz sofu.
Bir
insanın etiketi ve çok şey bilmesi ölçü değildir. Doğruyu bilmesi, buna
inanması ve gereğince amel etmesi önemlidir. İblis de âlim idi. Fakat ilmi ile
amel etmedi. Kötü din adamından, canavardan, yılandan, çıyandan kaçar gibi
kaçmalıdır.