Soru:
(Bir dinde bir mesele, mezhebin birine göre farz, ötekine göre haram olur mu?
Mehdi gelince bu ihtilaflara son verecektir. Mehdi’nin bir an önce gelmesinin
önemi buradan da anlaşılıyor) deniyor. Asırlardır hiçbir İslâm âlimi, dört hak
mezhepteki farklı hükümlere itiraz etmemiştir. Mehdi niye hak mezhepleri
kaldıracak ki?
CEVAP:
Hazret-i
Mehdi geldiği zaman, dört hak mezhebi kaldırmayacaktır. (Kaldıracaktır) demek,
dört hak mezhebin bâtıl olduğunu iddia etmek olur. Bu da asırlardır gelen İslâm
âlimlerini yalanlamak olur. Hangi Ehl-i sünnet
âlimi, dört mezhebin hak olmadığını söylemiştir?
Hak
mezheplerdeki hükümlerin farklı olması, Peygamber
efendimizin emrettiği bir rahmettir. Allahü teâlânın
gönderdiği dinlerin hepsi de, amel yönüyle farklıydı. Âdem aleyhisselamın
diniyle Nuh aleyhisselamın, Musa aleyhisselamın dinleri farklıydı. Farklı
olmaları hak din olmalarını engellemez. Mesela şarap mubah iken son gönderilen
dinde haram kılındı. Niye dinde veya mezheplerde farklı hüküm var demek,
Allah'ı suçlamak olur. Allahü teâlâ öyle
dilemiş, öyle hükümler göndermiştir. Farklı ictihad da, yani farklı hükümler de
dinimizin emridir.
Hazret-i
Mehdi geldiği zaman, herkes dinden uzaklaşmış, dört hak mezhebin hükümleri unutulmuş,
bâtıl mezhepler ve bid’atler yayılmış olacak. Hazret-i Mehdi, hak mezhepleri ve
dinin hükümlerini değil, bu bid’atleri ve bâtıl mezhepleri kaldıracak ve dinin
hükümleri unutulduğu için ictihad edecektir. Yapacağı ictihadlar, Hanefî mezhebine uygun olacaktır. Hazret-i İsa
da aynı şekilde ictihad edecektir.
Muhammed Parisa hazretleri, (Hazret-i İsa’nın yeryüzüne indiği
zaman yapacağı ictihadlar, Hanefî
mezhebindeki hükümlere uygun olacaktır) buyuruyor. (Füsul-i sitte)
Hak
dinlerdeki farklı hükümler amelde olduğu gibi, dört hak mezhep arasındaki
farklar da, itikatta değil ameldedir. Bu ise, Eshab-ı
kiramın farklı ictihadı gibi rahmettir. İki hadis-i şerif meali:
(Ümmetimin
[âlimlerinin] ihtilafı [farklı ictihadları] rahmettir.) [Deylemi]
(Âlim,
ictihadında hata ederse bir, isabet ederse iki sevab alır.) [Buhari]
Sahabenin
veya diğer müctehidlerin ictihadlarında doğruyu bulma mecburiyeti yoktur.
Doğruyu bulamasa da, isabet edemese de yine sevab kazanır. Bunlara uyan da sevab
kazanır. Farklı içtihada dil uzatmak, dinî yıkmaktan başka şey değildir.