Soru:
Dünyanın çeşitli yerlerinde, binlerce, hatta milyonlarca insan, trafik kazası,
deprem, savaş gibi sebeplerle aynı anda ölüyor. Ölüm meleği bir anda bunların
canını nasıl alır?
CEVAP:
Azrail
aleyhisselamın kudretinden şüphe etmek, Allahü teâlânın
kudretinden şüphe etmeye kadar gidebilir. Allahü
teâlânın kudretinin büyüklüğünü bilen kimse, sebebini bilmese de,
İslam’a teslim olup, Allah’ın her şeye gücü yetebileceğine inanması gerekir.
Bugün
bir düğme ile bir veya birkaç şehrin bütün elektrikleri aynı anda
söndürülebilmektedir. Ölüm meleği de ruhları bundan daha tez almaktadır.
İbrahim
aleyhisselam, ölüm meleğine sual etti ki:
-
Ey ölüm meleği, eceli gelen insanların bir kısmı doğuda, bir kısmı batıda olsa
yahut kuzeyde ve güneyde aynı anda zelzele olup ölseler yahut da dünyanın
çeşitli yerlerinde savaş olsa, aynı anda binlerce, milyonlarca insan ölse, aynı
anda bunların hepsinin ruhlarını nasıl alıyorsun?
Ölüm
meleği cevap verdi:
-
Allah’ın izniyle onların ruhlarını çağırırım, derhal avucumun içinde
oluverirler.
Süleyman
aleyhisselam, ölüm meleğine sual etti:
-
İnsanların ruhlarını kimini genç yaşta, kimini bebekken, kimini ihtiyarlayınca
alıyorsun. Ruhları almada ölçün nedir?
Ölüm
meleği dedi ki:
-
Bana eceli gelenlerin listesi verilir. Ben verilen listeyi tatbik ederim. Başka
işe karışmam.
Ölüm
meleği gelip, Süleyman aleyhisselamın yanında oturan bir kimseye dikkatli
bakmaya başladı. Sonra çıkıp gitti. O zat, Süleyman aleyhisselama sual etti:
-
Kimdi o bana öyle can alacak gibi bakan?
-
Ölüm meleğiydi.
-
Beni onun pençesinden kurtar! Rüzgâra emret, beni Hindistan’a götürsün!
O
zatın bu isteği derhal yerine getirildi. Ölüm meleği ikinci defa Süleyman
aleyhisselamın yanına gelince, Hazret-i Süleyman sual etti:
-
Geçen gelişinde yanımdaki zata niçin öyle bakmıştın?
-
Şimdi onun ruhunu alıp geldim. Bana onun ruhunu Hindistan’da almam emredilmişti.
Ömrü biterken, hâlâ burada bulunduğu için öyle bakmıştım. (Mesnevi)
Hayatiyetin
ispatı
Soru:
Kur'anda, (Her canlı, ölümü tadacaktır) deniyor. Ölenin tatması nasıl olur ki?
CEVAP:
Bu
âyet-i kerime, ruhun ölmediğini, sadece ölümü tattığını bildiriyor. Ölümden
sonraki hayatiyeti yani canlılığı ispat ediyor. Ölmek, yok olmak demek
değildir. İnsan ölünce, ruhu bedenden ayrılır ve yepyeni bir hayat başlar.
(İnsanlar uykudadır, ölünce uyanırlar) mealindeki hadis-i şerif de, ruhun
ölmediğini göstermektedir.
Ölürken
Soru:
Bir kimse, ölürken küfre sokucu söz söyleyip ölse kâfir olarak mı ölmüş olur?
CEVAP:
Hayır,
ölüm hâlindeyken küfre sebep olan şey söyleyen kimse, mümin kabul edilir, çünkü
o anda aklı başında değildir.