Soru:
Gazetelerin haberine göre, Fransız Dr. Emanuelle Cartier bağışladığı
organlarıyla üç kişinin hayatını kurtardığı için, ona cennetlik deniliyor.
Organ bağışlayan veya insanlara büyük hizmetler yapan herkes Cennete mi gider?
CEVAP:
Cennete
girmek için, iman sahibi olmak yani Müslüman olmak şarttır. Bu şartı, Cenneti,
Cehennemi ve her şeyi yoktan yaratan Allahü teâlâ
koydu. İnsanların böyle bir yetkisi yoktur. İnsanlar kendi düzenleri için
kanunlar, kurallar koyarlar. Mesela, Türkistanlı, Azerbaycanlı veya başka
ülkedeki bir Türk, Türkiye’ye gelse, Türk vatandaşlığına kabul edilmediği
sürece, profesör olsun, Nobel ödülü alsın veya Edison gibi bilim adamı olsun,
Türk vatandaşına tanınan haklardan faydalanamaz. Mesela, oy kullanamaz,
milletvekili olamaz. Çünkü T.C. vatandaşı değildir, vatandaş olmayan, bu
haklara sahip olamaz. Cennete girmek için de, cennetlik kimliğine sahip olmak
gerekir. Bunun için de, Müslüman olmak, Amentü’de bildirilen altı şarta inanmak
ve beğenmek, yalnız Müslümanlığın hak, diğer bütün dinlerin bâtıl, geçersiz
olduğuna inanmak şarttır. Allahü teâlâ,
eski hak dinleri nesh ettiğini yani yürürlükten kaldırdığını, şimdi hak din
olarak sadece İslam’dan razı olduğunu Kur’an-ı kerimde açıkça bildirmektedir.
Gezmek
için bile gelen turistleri hâlâ pasaportsuz kabul etmeyen ülkeler vardır.
Cennete de, iman pasaportu olmadan alınmaz. Gayrimüslimler, Müslüman olmadıkça, insanlığa ne kadar
çok iyilik etseler de, nice faydalı buluşları olsa da, iman pasaportları
olmadığı için onlara Cennete girme izni verilmiyor. Bir âyet-i kerime meali
şöyledir:
(Kâfirlerin
faydalı işleri fırtınalı bir günde rüzgârın savurduğu küller gibidir. Âhirette
o işlerin hiç faydası olmaz.) [İbrahim 18]