Soru: Tekasür suresinde, (Kesin bilgi sahibi olsaydınız, Cehennemi elbette görürdünüz) deniyor. Niye bilirdiniz denmiyor da, görürdünüz deniyor?

CEVAP:

Burada görmekten maksat, kalb gözüyle görmektir. Yani, (Bildirilenleri kesin olarak bilip iman etseydiniz, kalb gözlerinizle görürdünüz) deniyor; çünkü ilm-i yakînle bilmek, insanın Cehennemi kalb gözüyle görmesini sağlar. Bazı âlimlere göre, burada bildirilen, ahirette görmektir, bu hitap da kâfirleredir. (Ahirette Cehennemi [ve layık olduğunuz azabı] muhakkak göreceksiniz) demektir. (Kurtubi tefsiri)

Âyet-i kerimedeki (Taptığınız şeyler) ifadesi

Soru: Enbiya sûresinin 98. âyetinin mealinde, (Siz de, Allah'ı bırakıp da taptığınız şeyler de, Cehenneme girecektir) deniyor. Bir ateist, (Buna göre, Hristiyanların taptığı Hazret-i İsa da, Cehenneme girecek) dedi. Buna nasıl cevap vermek gerekir?

CEVAP:

Meal okumak böyle yanlışlıklara sebep olur. Bu âyet-i kerimede (ve mâ ta'budüne) ifadesindeki mâ, cansızlar için söylenir, orada (taptığınız şeyler)den maksat putlardır. İbni Abbas hazretleri buyurdu ki: Bu âyet-i kerime nazil olunca müşrikler, (Bizim ilâhlarımıza hakaret ediliyor) dediler. Putperestler, (İsa da mı Cehenneme gidecek?) diye, ateistler gibi aynı şeyi sorunca, şu mealdeki âyet-i kerime indi: (Kendileri için daha önceden tarafımızdan iyilik takdir edilmiş olanlar, Cehennemden uzaktır.) [Enbiya 101] (Kurtubî tefsiri)