Soru:
Kâfirleri Cehennemle korkutmanın faydası olmayacağı Kur’anda bildirilirken,
hocaların Cehennemin sonsuz azabından bahsetmesinin sebebi nedir?
CEVAP:
Evet,
Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Kâfirleri
[azapla] korkutsan da, korkutmasan da fark etmez; çünkü inanmazlar.) [Bakara 6]
Tefsirlerde,
kâfirler açısından fark etmese de, Peygamber
efendimizin vazifesi olan emr-i marufu ve nehy-i münkeri yapması gerektiği
bildirilmektedir. Bu âyet-i kerime, sonsuz olan Cehennem azabının dehşetinden
bahsetmeyin demek değildir. Öyle olmuş olsaydı, Allahü
teâlâ, Cehennemin sonsuz, azabının da çok şiddetli olduğunu sık sık
tekrar etmezdi.
(Kâfirlerin
temelli kalacakları Cehennemin azabı çok şiddetlidir) mealinde birçok âyet-i
kerime vardır. Ayrıca Peygamber
efendimiz müminler için müjdeleyici, kâfirler için korkutucu [ikaz edici]
olarak gönderilmiştir.
Âyet-i
kerimede mealen buyuruluyor ki:
(Ey
nebi, biz seni [inanıp inanmayanlar ve iyi amel edip etmeyenler için] bir
şahit, [inananlara Cenneti] müjdeleyici ve [inanmayanları Cehennemle] korkutucu
olarak gönderdik.) [Ahzab 45]
Dinimizin
temeli, imanı, farzları ve haramları öğrenmek ve öğretmektir. Allahü teâlâ, peygamberleri bunun için
göndermiştir. Gençlere bunlar öğretilmediği zaman, İslamiyet yıkılır, yok olur.
Allahü teâlâ, Emr-i maruf yapmayı
emrediyor. Yani, benim emirlerimi bildiriniz, öğretiniz buyuruyor. Nehy-i
münker yapmayı da emrederek, yasak ettiğini bildirdiği haramların yapılmasına
razı olmamamızı istiyor.
Âyet-i
kerimelerde mealen buyuruluyor ki:
(Kendinizi
ve aile efradınızı Cehennem ateşinden koruyun!) [Tahrim 6]
(İçinizde,
hayra çağıran, iyiliği emredip kötülükten sakındıran bir cemaat bulunsun. İşte
bunlar, kurtuluşa erenlerdir.) [Âl-i İmran 104]
Mümine
nasihat kâr eder. Cehennem azabının şiddeti bildirilmeli ki, müminler kâfirliğe
özenmemelidir. Âyet-i kerimede mealen buyuruluyor ki:
(Nasihat
et, çünkü nasihat, müminlere elbette fayda verir.) [Zariyat 55]