Soru:
İbni Sebeci bir tanıdığım, (Kabir azabı olmaz. Bu, mahkemeye çıkmadan
karakolda, dayak atmaya benzeyen yargısız infazdır. Hem de çürüyüp toprak olmuş
ölüye kabir azabı olmaz) dedi. Başka bir tanıdık da, (Mumyalanan veya yanıp kül
olan ölüye de kabir suali ve azabı olmaz) dedi. Kabir suali ve azabı hak değil
midir?
CEVAP:
Sapık
fırkalardan Mutezile kabir azabına inanmaz.
İbni Sebeciler de, Mutezile itikadında
oldukları için kabir azabını inkâr ediyorlar. Ehl-i
sünnet itikadında kabir suali ve kabir azabı haktır. Kabir azabı ruh
ve bedene birlikte olur.
Bazı
âlimlere göre, kâfire kabir suali olmadan azap yapılır. Bazı Müslümanlara da
ikram olması için kabirde sual sorulmaz.
İmam-ı
Rabbânî hazretleri buyuruyor ki: Defnedilmeyen ölü de, kabir hayatını yaşar.
Fakat hareket ve titreme olmaz. (3/36) Kabir azabı vardır, kabir bedeni sıkar.
(3/17)
Yanıp
kül olan, denizde çürüyen, kurt veya benzeri vahşi hayvanlarca yenmiş olan
kimseye kabir suali olur, kabir azabına veya kabir nimetine kavuşur. (Emali
şerhi)
İmam-ı
a’zam hazretleri buyurdu ki: Kabirde ruh cesede iade edilir ve kabir azabı
haktır. (Kavl-ül fasl)
İmam-ı
Gazâlî hazretleri buyuruyor ki: Kabir azabı ruha ve cesede birlikte olacaktır.
(İhya)
İmam-ı
Muhammed Şeybânî hazretleri buyurdu
ki: Kabir azabı, hem ruha, hem bedene olacaktır. (Akaid-i Şeybaniyye)
Hadis-i şeriflerde de buyuruluyor ki:
(Ölen
kişi mümin ise, kabri genişletilir, diriltilene kadar kabri hoş kokularla
doldurulur. Kâfir ise, demirden bir tokmakla başına vurulur. Öyle bir çığlık
atar ki, cin ve insan hariç, her canlı işitir.) [Buhârî, Müslim]
(Kabir
azabı vardır, haktır.) [Buhârî]
(Kabir
ya Cennet bahçesi veya Cehennem çukurudur.) [Tirmizî]
(Namaz
kılmayanın kabri ateşle doldurulur.) [Kurret-ül Uyun]
(Şehit,
kabir azabından emindir.) [İbni Mâce, Beyheki, imam-ı
Ahmed]
(Kabir
azabından Allah’a sığının!) [Müslim,
İ.Ahmed, İ.E.Şeybe]
(Gizleyebilseydiniz,
kabir azabını işitmeniz için Allah’a dua ederdim.) [Buhârî, Müslim]