Soru:
Çok günahkâr biri, çocuklarına, (Allah'ın bana vereceği cezalardan çok
korkuyorum. Ben ölünce, cesedimi yakın. Küllerimi her yere savurun!) diye
vasiyet eder. Ölünce bunu yakarlar. Âhirette, Allahü
teâlâ, çürüyüp toprak olmuş kimseleri dirilttiği gibi onu da
diriltip sorguya çeker. (Niye cesedinin yakılmasını istedin?) diye sorar. O da,
(Ya Rabbi, “Azabım çok çetindir” buyurdun. Ben de senden çok korktuğum için
böyle yaptım) der. Allahü teâlâ da,
(Benden korkanı affederim) buyurarak onu affeder. Bu olay doğru mu? Doğruysa,
(Beni yakın!) diye vasiyet etmek caiz midir?
CEVAP:
Bahsettiğiniz
olay, (Buhari, Müslim, Nesai,
Muvatta) gibi hadis kitaplarında bildirilmektedir. Yani hadis-i şerif sahihtir,
doğrudur. (Beni yakın!) diye vasiyet etmek asla caiz değildir. Vasiyet etse de,
dine aykırı vasiyet yerine getirilmez. Kâfirin ölüsü de yakılmaz. Bu kişi, eski
ümmetlerden idi. Çok günahkâr olduğu için, öyle yapmakla yok olup, Allah'ın
çetin azabından kurtulacağını sanmış. Elbette öyle sanması çok yanlıştır.
Burada bildirilen husus, Allah korkusunun önemidir. İki âyet-i kerime meali
şöyledir:
(Allah’tan
korkun ki, kurtuluşa eresiniz.) [Âl-i İmran 200, Maide 100]
(En
şerefliniz, Allah’tan en çok korkanınızdır.) [Hücurat 13]
İki
kudsi hadis şu mealdedir:
(Bir
kuluma iki korku, iki eminlik vermem. Dünyada benden emin olan, âhirette
korkar. Dünyada korkan, âhirette emin olur.) [Ebu
Nuaym]
(Dünyada
benden korkan, Kıyamette korkulardan emin olur.) [İ.
Ahmed]
İki
hadis-i şerif meali de şöyledir:
(Ömründe
bir kere Allah'tan korkan, Cehennemden çıkar.) [Tirmizi]
(İnsanları
Cennete koyan Allah korkusudur.) [Hâkim]
Allah'tan
korkmak, doğru iman sahibi olmak şartıyla, Allah'ın yasak ettiklerinden
sakınıp, emrettiklerini yapmak, yani haramlardan uzaklaşıp, ibadetleri yapmak demektir.