Soru:
Dine ve dindarlara düşmanlığıyla tanınan biri, (Ben içkimi içerim, meyhaneye de
giderim, namaz kılmam, oruç tutmam, dinin emirlerini yerine getirmem, ama
gösteriş için namaz kılanlardan ve oruç tutanlardan daha çok Allah'tan
korkarım, Allah'ı da herkesten çok severim) diyor. Günaha, hattâ küfre girenin
Allah’tan korktuğu yalan değil mi?
CEVAP:
Elbette
yalandır. Sevginin, itaatin, korkunun bir ölçüsü vardır. Bir kimse, (Ben
anayasadan ve kanunlardan yanayım) dediği hâlde, kırmızı ışıkta geçer, vergi
kaçırır, rüşvet yerse, çevreye zarar verirse, devleti içeriden yıkmaya
çalışırsa, sözünde samimi olmadığı, yalan söylediği anlaşılmaz mı? Bir kimse
de, (Ben Allah'ı çok severim) dediği hâlde, Onun emirlerine ve yasaklarına
riayet etmezse, mesela, namaz kılmaz, içki içer ve zina ederse, Allah'ı çok
sevdiği yalan olmaz mı? Onun için namaz kılmayan ve Allah’tan korkmayan
insandan her türlü kötülük beklenir.
Namaz
kılmayan, oruç tutmayan ve içki içen kimse, yalan söylemekten, ona buna iftira
etmekten veya provokatörlük yapmaktan niye çekinecek ki? Aslında böyle
kişilerin imanları ya çok zayıf veya hiç yoktur. Başkalarını kandırmak için,
(Biz de Müslümanız) diyorlar. Müslüman olmanın, bir alameti olur. Bir yerde
minare görülürse orada cami olduğu anlaşılır. Namaz kılanın da Müslüman olduğu
anlaşılır. Kâfir namaz kılmaz. Onun için Peygamber
efendimiz, (Müslümanla kâfiri ayıran fark namazdır) buyuruyor. Kâfirlerin
safında değil, Müslümanların safında olmaya çalışmalıyız.
Tabiînin
büyüklerinden olan Hasan-i Basrî hazretleri buyuruyor ki:
İçinde
yılan bulunduğu bilinen bir deliğe kimse elini sokmaz. Eğer sokarsa, içinde
yılan bulunduğuna inanmamış demektir. Bunun gibi, Allahü
teâlâya ve Cehenneme inananın, İslamiyet’in yasak ettiği şeyleri
yapmaması lazımdır. Günah işleyenlerin, (Biz Allah’tan korkuyoruz) demeleri,
(Yılan beni sokmaz) diyerek elini yılan deliğine sokmasına benzer. (F.
Bilgiler)
Hâlbuki
yılan sokar, ateş yakar. Cenab-ı Hak sözünde durur. Azabı da çok şiddetlidir. Allahü teâlâ, (Azabım çok şiddetlidir) buyuruyor.
(Hicr 50)
İmam-ı
Gazâlî hazretleri de buyuruyor ki: Akıllı olanın, aslandan korkmaması
düşünülemez. Cenab-ı Hak, Davud aleyhisselama, (Yırtıcı hayvandan, kükremiş
aslandan nasıl korkuyorsan, benden de öyle kork!) buyurdu. (Berîka)
Çünkü
aslan, kimseden korkmaz, öldürmemek için bir sebep aramaz. Yani aslanın öldürmesi,
onun bir suçundan dolayı değildir. Böyle düşünenin Allah'tan korkmaması,
ibadetlere sarılmaması mümkün değildir. Yine Allahü
teâlâ, (Benden korkarak ibadet etmek, diğer ibadetlerden üstündür)
buyurmuştur. (Taberânî)
İbni
Abbas hazretleri buyuruyor ki:
(Allah'tan
kork) denilen kimsenin, (Sen işine bak, ben ne yapılacağını bilirim) demesi çok
kötüdür. Çünkü Allahü teâlâ, (“Allah'tan
kork” denilen kimse, cahillik gururuna kapılarak, günah işlerse, artık ona
Cehennem kâfidir) buyuruyor. (Bakara 206)
Hazret-i
Ömer’e (Allah'tan kork) denildiğinde, (Ömer kim oluyor da, hâşâ, Allah’tan
korkmasın) diyerek yüzünü toprağa sürdü. (Şir’a)