Soru:
Bir felsefeci, (Namaza Allah’ın huzuruna çıkıyorum diyen müşrik olur, çünkü her
an Allah’ın huzurundayız. Allah’ın huzuruna çıkmak tâbiri şirktir. Miraç’ta
Allah'ın huzuruna çıkma işi de, Allah’a mekân tayin etmek olur ki, bu da
şirktir) diyor. Âhirette de Allah’ın huzuruna çıkmayacak mıyız? Mirac hak değil
mi? Bu hususta âyet ve hadis yok mudur?
CEVAP:
Felsefeci
de, diğer sapıklar gibi Müslümanları şirkle damgalamaya çalışıyor. Müslümana
müşrik diyenin kendisi küfre düşer. Allah’ın huzurundan maksat, manevi
huzurdur. Madde, cisim olarak huzur değildir. Allahü
teâlâ, (Ben kuluma şah damarından daha yakınım) buyuruyor ki, bu
yakınlık da manevidir. (Kaf 16) Resulü de, (Kulun Allah’a en yakın olduğu an,
secdede olduğu zamandır) buyuruyor. (Müslim, Taberani) Bu da manevî
yakınlıktır, yoksa secde edenin yanında demek değildir.
Allah’ın
huzuruna çıkmak tabiri Peygamber
efendimizin birçok hadis-i şerifinde geçmektedir. Birkaç hadis-i şerif meali
şöyledir:
(Güzelce
abdest alıp, kalbiyle Allah’ın huzuruna çıkarak, iki rekât namaz kılan hiçbir
kimse yoktur ki, ona Cennet vacib olmasın.) [Ebu
Davud]
(Allahü teâlâ şöyle buyurur: Benim huzurumda
durmaktan korkan kullarıma, rahmet ederim, sevablarını veririm ve
korktuklarından da emin ederim.) [Deylemî]
(İnsanların
şiddetli hüsrana uğrayanı, dünyadan azıksız ayrılıp Allah'ın huzuruna iyi
amelsiz çıkan hüsrana uğrar.) [İbni Neccar]
(Bir
Müslüman, “Lâ ilâhe illallah” dediği zaman, o tevhid gökleri yarıp geçer ve
Allah’ın huzurunda durur. Cenab-ı Hak ona, “Sakin ol” buyurur. O tevhid, “Beni
söyleyen kulu mağfiret etmedikçe sakin olamam” der. Allahü
teâlâ da, “Sen o kulumun dilinden çıktığın anda, ben onu affettim”
buyurur.) [Deylemi]
(Kim
ki, Allahü teâlânın huzuruna varmayı
severse, Allah da onun kendi huzuruna gelmesinden hoşlanır. Kim de Allah’ın
huzuruna varmayı istemezse, Allah da onun kendi huzuruna gelmesini istemez.)
[Buharî]
(İnsanlar,
kıyamette Allah’ın huzurunda, Cuma günü camiye gidiş sıralarına göre, birinci,
ikinci, üçüncü ve dördüncü olarak sırayla otururlar. ) [Taberani]
(Cennet
ehli Allah’ın huzuruna iki defa girer. Allah onlara Kur’an okur.) [Hakîm]
(Öldükten
sonra bizi dirilten ve mahşerde huzurunda toplayacak olan Allah’a hamdolsun.) [Buhari, Müslim, Tirmizi, İbni Mace]
(Ödememek
niyetiyle borçlanan, Allah’ın huzuruna hırsız olarak çıkar.) [İbni Mace]
(Borcunu
ödemek için mal bırakmadan ölen kimse, Allah'ın huzuruna en büyük günahla
çıkmış olur.) [Ebu Davud]
(Babanın
duası, hiçbir engelle karşılaşmadan Allah’ın huzuruna çıkar.) [İ. Mace]
Daha
birçok hadis-i şerifte (Allah'ın huzuru) tâbiri geçmektedir. Allahü teâlâ, Musa aleyhisselamla Tur Dağı’nda
konuştu. Tur Dağı Allah’ın mekânı mıdır? Elbette, değildir. Cennete giren
müminler de, Allahü teâlâyı nasıl olduğu
anlaşılmadan görecektir. Cennet de Allahü teâlânın
mekânı değildir. Allahü teâlâ mekândan
münezzehtir. Mutezile, Cennette, Allahü teâlânın görülmesini de inkâr etmiştir.
Nakli değil de, aklını ölçü alan böyle sapıklara itibar etmemelidir!
Uzun
zaman Resulullah efendimize hizmetle
şereflenen Enes bin Malik, kendisi ile beraber bir sakal-ı şerifin
defnolunmasını vasiyet etti. Allahü teâlânın
huzuruna sakal-ı şerifle birlikte çıkmak istedi. (Buhari)
İmam-ı
Şâfiî hazretleri, (Kulun Allah’ın huzuruna büyük günahlarla çıkması, kendisini
saptıran kelam ilmiyle çıkmasından daha hayırlıdır) buyuruyor. (Redd-ül muhtar)
Allah’ın
huzuruna veya katına çıkma tabirinin mekân tayin etmekle hiç alakası yoktur.
Ahirette de Allah’ın mekânı olmaz, ama mahşerde ve Cennette de huzura
çıkacağız. Kendi tercüme ve yorumları denmemesi için, kasten piyasadaki
Kur’an-ı kerim meallerinden örnek veriyoruz. Birkaç âyet-i kerime meali
şöyledir:
(Huzuruna
toplanacağınız Allah’tan korkun!) [Maide 96, Diyanet meali]
(Rablerinin
huzurunda durduruldukları zaman, onları bir görsen!) [Enam
30, H. B. Çantay meali]
(Allah’ın
huzuruna çıkmayı yalan sayanlar, gerçekten en büyük ziyana uğramıştır.) [Enam 31, H. B. Çantay meali]
(Ey
inananlar! Allah ve Peygamber, sizi,
hayat verecek şeye çağırdığı zaman icabet edin! Allah’ın kişiyle kalbi arasına
girdiğini ve sonunda O’nun katında toplanacağınızı bilin.) [Enfal 24, Diyanet
meali]
(Allah’ın
huzuruna çıkacaklarına inanmamış ve doğru yolu tutmamış olanlar, hiç şüphesiz
en büyük ziyana uğramış olacaklar.) [Yunus 45, Elmalı meali]
(Allah’tan
korkun ki, [âhirette] O’nun huzurunda toplanacaksınız.) [Mücadele 9, A. Fikri
Yavuz meali]
Görüldüğü
gibi Kur’an-ı kerimde de, hadis-i şeriflerde de, Allah'ın huzuruna çıkmak
tabiri kullanılıyor. Bu felsefeci ise, kendi anlayışını âyet ve hadisten üstün
tutup, kendi felsefesini esas alarak, Müslümanlara müşrik damgası basıyor.