Soru:
Bir hoca, (Gaybın bazılarını insanlar da bilir, mesela Güneş’in ne zaman doğup,
ne zaman batacağını veya Ay ve Güneş tutulmalarının zamanını insanlar da bilir)
dedi. Güneş’in doğup batması, Ay ve Güneş’in ne zaman tutulacağı gayb mıdır?
CEVAP:
Hayır,
gayb değildir. O hoca, gaibi [gaybı] bilmediği için öyle konuşmuş.
Duygu
organlarıyla veya hesapla, tecrübeyle anlaşılamayan şeye gayb denir. Binlerce
yıl önce nelerin olduğu, binlerce yıl sonra nelerin olacağı [mesela Kıyametin
ne zaman kopacağı] gibi hususlardan duygu organlarıyla, hesapla, kitapla,
tecrübeyle veya herhangi bir alet vasıtasıyla anlaşılamayan şeylere gayb denir.
Arkeolojik kazılarla binlerce yıl önce olmuş olayları tespit etmek veya
astronomik araştırmalarla binlerce yıl sonra Güneş’in ne zaman tutulacağını
bilmek, gaybı bilmek değildir. Cinsiyeti teşekkül etmiş anne karnındaki bir
çocuğun cinsiyetini ultrasonla veya başka bir yolla bilmek gaybı bilmek
değildir. Yağmurun veya karın yağacağını aletlerle önceden bilmek gayb
değildir. Çeşitli hesaplarla, Güneş’in şu saatte batacağını, Ay’ın falanca
tarihte doğacağını söylemek de gayb değildir.
Her
gaybı ancak Allah bilir. (Bazılarını insanlar da bilir) demek aşağıdaki âyet-i
kerimeleri inkâr olur:
(Gaybı
bilmek Allah’a mahsustur.) [Yunus 20] (Bazıları insanlara mahsus değildir.)
(Göklerin
ve yerin gaybı Allah’a aittir.) [Hud 123, Nahl 77] (Bazıları insanlara ait
değildir.)
(De
ki: Göklerde ve yerde gaybı Allah’tan başka bilen yoktur.) [Neml 65]
(Bazılarını insanların bileceğini söylemek bu âyet-i kerimeye de aykırıdır.)
(Gaybın
anahtarları Allah’ın yanındadır.) [Enam 59]
(Bazı gaybın anahtarları insanların yanında değildir.)
(Allah’ın,
gaybları en iyi bilen olduğunu hâlâ anlamadılar mı?) [Tevbe 78]
Peygamber de gaybı bilmez
Yukarıdaki
âyet-i kerimeler gaybı yalnız Allah'ın bildiğini göstermektedir. Peygamberler, melekler, cin ve şeytanlar da
gaybı bilemez.
Gaybı
Peygamber efendimiz de bilmez. Bir
âyet-i kerime meali:
(De
ki: Ben gaybı bilmem.) [Enam 50, Hud 31]
Peygamber efendimizin gaybı bildiğine dair birçok hususlar, bu
âyet-i kerimeye aykırı değildir. Gaybı peygamberler bilmez, ama Allah
bildirirse elbette bilirler. İki âyet-i kerime meali:
(Allah
size gaybı bildirmez, fakat dilediği resulüne bildirir.) [Âl-i İmran 179]
(Allah
gayba kimseyi muttali kılmaz, ancak dilediği resul müstesnadır.) [Cin 26, 27]
Allahü teâlâ, bu âyetlerde bildirdiği gibi, Peygamber efendimize birçok gaybı
bildirmiştir. Peygamber efendimize
bildirdiği gibi bazı evliya zatlara da bildirmiştir. Mesela Hazret-i Ömer,
Medine’den İran’daki ordusunu görüp, komutanı Sariye’ye, (Dağa yanaş) emrini
vermiştir. (Şevahid-ün Nübüvve)
Yine
bir hadis-i şerifte buyuruluyor ki:
(Geçmiş
ümmetler içinde, olay meydana gelmeden önce bazı gaybları haber veren keramet ehli
zatlar vardı. Ümmetimden de Ömer, onlardandır.) [Buhârî, Müslim]
Bazı
peygamberlerine ve evliya zatların bazılarına gaybı bildiren de Allahü teâlâdır.