Soru: Bir arkadaş, “iman
etmek için kelime-i şehadetteki Muhammedün
Resulullaha lüzum yok, la ilahe
illallah demek yetişir” dedi. İslam’ın birinci şartında kelime-i şehadette Muhammedün Resulullah
yok mudur? Amentü’nün sonunda, (Eşhedü en la ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve resulühü) demiyor muyuz?
Böyle iman sahih midir? Kelime-i şehadetin manası nedir?
CEVAP:
Kelime-i şehadetin manası şudur:
(Ben şehadet ederim ki, yani görmüş gibi bilirim ve
bildiririm ki, Allah’tan başka ilah yoktur. Ve yine şehadet ederim ki, Muhammed aleyhisselam Onun kulu ve resulüdür.)
Peygamberlere iman, imanın şartıdır. Bunlardan birine bile inanmayan Müslüman
olamaz. Mesela Hazret-i Âdem peygamber değil diyen Müslüman değildir.
(Muhammedün Resulullaha lüzum yok) demek, İslamiyet’in
bildirdiği şeylere inanmayın demenin başka şeklidir. Çünkü, (Muhammedün Resulullaha
lüzum yok) demek, hâşâ Allahü teâlâyı
cahillikle itham etmek olur. Lüzum olmasaydı, Kelime-i şehadette, tehıyyatta,
ezanda, âyet-i kerimelerde, hadis-i kudsilerde defalarca hiç bildirilir miydi?
İnanmak tabirinin bir manası da beğenmek demektir.
Dinde bildirilen bir hususa inandığı halde, beğenmeyenin imanı gider. Mesela
sünnet olan sakal-ı şerife inandığı halde, beğenmeyen dinden çıkar. Nerde kaldı
ki, dinin sahibini, peygamberini beğenmeyen müslüman olabilsin.
(Muhammedün Resulullaha lüzum yok) demek, Allah’ın
rahmetine lüzum yok demek midir yoksa Allah’a da, Kur’ana da, Peygambere de inanmayın demek midir? Kur’an-ı
kerim baştan sona kadar Resulullah
efendimizi övmektedir. Bu konudaki üç âyet-i kerime meali şöyledir:
(Biz seni âlemlere rahmet olarak gönderdik.) [Enbiya 107]
(De ki, ey insanlar, ben, Allah’ın hepiniz için
gönderdiği Resulüyüm.) [Araf 158]
(Biz seni bütün insanlara müjdeleyici ve uyarıcı
olarak gönderdik; fakat insanların çoğu bunu bilmez.) [Sebe
28]
Resule uymak şarttır
(Muhammedün Resulullaha lüzum yok) demek, Resulullaha uymaya lüzum yok demek midir? Allahü teâlâ defalarca, Muhammed aleyhisselama iman edip uymayı emrediyor, uymayan
Müslüman olamaz, kâfir olur buyuruyor. Birkaç âyet-i kerime meali şöyledir:
(Resulüme uyun ki, doğru yolu bulun!) [Nur 54]
(De ki, “Allah’a ve Peygambere
itaat edin! Eğer [uymayıp] yüz çevirirlerse, [kâfir olurlar] Elbette Allah
kâfirleri sevmez.) [Al-i İmran 32]
(Allah ve Resulü, bir işte hüküm verince, artık
inanmış kadın ve erkeğe, o işi kendi isteğine göre, tercih, seçme hakkı
kalmaz.) [Ahzab 36]