Râvi ile kendisinden hadis rivâyet ettiği kimse, yaş ve mülakat gibi rivâyete müteallık meselelerde birleşirlerse, bu kısma rivâyetu’l-akran (aynı yaşta olan kimselerin rivâyeti) denir. Akran olan râvi ile şeyhi birbirinden rivâyet ederlerse, bu da mudebbec ismini alır. Mudebbec akrana nisbetle daha has bir manaya sahiptir. Bu bakımdan her mudebbec akran olduğu halde, her akran mudebbec değildir. Ed-Darekutni mudebbecle, Ebu’ş-Şeyh el-lsbahani de akranla ilgili birer kitap tasnif etmişlerdir.
Ancak şeyh, talebesinden hadis rivâyet ettiği zaman -ki bu durumda her ikisi de birbirinden hadis almış olmaktadır- buna mudebbec denilip denilmeyeceği münakaşa edilebilir; fakat zahir olan şudur ki, bu kısım mudebbec değil, bü yüklerin küçüklerden rivâyeti kısmına girer.
“Tedlic” kelimesi, yüzün iki yanı manasında dibace’den alınmıştır. Buna göre, râvi ve şeyhin iki yönden birbirine eşit olması iktiza eder. Bu husus gözönünde bulundurulursa, yaşça büyük olan şeyhin, küçük olan talebesinden rivâyeti bu kısma girmez.