Ana Menü (Fihrist)

Sayfayı Yeni Pencerede Aç

01 Mart 2017

2/255. (O yüce) Allah ki, O’ndan başka(ibâdet edilmeye lâyık bir) ilâh yoktur. (O,zâtı ve sıfatları itibariyle vardır. Vâcibü’l-vücûdtur/varlığı lâzım ve kendindendir. O,birdir. Doğmamış ve doğurmamıştır. Eşi ve çocuğu olmaktan berîdir/uzaktır. O, hiç bir şeye muhtaç olmadığı hâlde her şey O’na muhtaçtır. O, kadîmdir/varlığının öncesi, başlangıcı yoktur ve bâkîdir/varlığı sonsuzdur. Ezelden ebede/öndeki sonsuzdan, sonraki sonsuza kadar, kelâm sıfatı ile söylemektedir. Her şeyi işitmekte,görmekte ve yaratmaktadır. O’ndan başka yaratıcı yoktur.) (O,) hayy (diridir ki, kâmil sıfatlarla sıfatlanmış olup her şeyi bilen, her şeye kâdir olan, zât ve sıfatlarında herhangi bir değişikliğin olması muhâl olan ve varlığı her an devam edendir) ve kayyûm (varlığı kendinden olan, yarattığı bütün varlıkları idâre eden, ayakta tutan ve koruyan)dır. O’nu ne (âcizliğin, dalgınlığın ve gafletin bir sonucu olan) bir uyuklama tutar, ne de bir uyku. Göklerde ve yerde (canlı ve cansız) ne varsa, hepsi O’nun (mülkü ve idâresi altında)dırO’nun (azameti, kibriyâsı vecelâlı o kadar yücedir ki) izni olmadan onun katında (meleklerden, peygamberlerden ve diğer varlıklardan)kim şefâat edebilir (ve kim konuşabilir)?O, onların (insanların) önlerinde ve arkalarında (yapmış ve yapacak veya açıklamış ve gizlemiş yahut dünya veâhirete ait) olan (her şey)i(ni) bilir. (O’na hiçbir şey gizli kalmaz.) Onlar (insanlar),(yüce Allah’ın) dilediği hâriç ilminden(bildirdiklerinden) hiçbir şeyi kavrayamaz (bilemez)ler. O’nun Kürsî’si(azameti veya kudreti ve mülkü yahut ilmi veyahut Arş’ı), gökleri ve yeri kaplamıştır. (O yüce Allah, gökler ve yerdahil bütün kâinâta/evrene hükmetmektedir.) Onları (gökleri ve yeri)korumak (ve gözetmek), ona ağır gelmez. O, aliyydir (mekânı, yönü, eşi ve benzeri olmaktan uzaktır; çok yücedir) (ve) azîmdir (cisimlere mahsus miktar, hacim ve cihet düşünülmeksizin kibriyasâhibi ve yarattıklarının üzerinde kahhâr -gâlib- olarak çok büyüktür).

Bakara Sûresi

اَللَّهُ لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ

الْحَيُّ

الْقَيُّومُ

لاَ تَأْخُذُهُ سِنَةٌ وَلاَ نَوْمٌ

لَهُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي اْلأَرْضِ

مَنْ ذَا الَّذِي يَشْفَعُ عِنْدَهُ إِلاَّ بِإِذْنِهِ

يَعْلَمُ مَا بَيْنَ أَيْدِيهِمْ وَمَا خَلْفَهُمْ

وَلاَ يُحِيطُونَ بِشَيْءٍ مِنْ عِلْمِهِ إِلاَّ بِمَا شَاءَ

وَسِعَ كُرْسِيُّهُ السَّمَاوَاتِ وَاْلأَرْضَ

وَلاَ يَئُودُهُ حِفْظُهُمَا

وَهُوَ الْعَلِيُّ الْعَظِيمُ (٢٥٥)

 

Ana Sayfa