uhde is. Ar. 'uhde esk. 1. Birinin yapmakla yükümlü olduğu iş, görev. 2. Sorumluluk. uhdesinde olmak üstünde olmak, sorumluluğu altında olmak, uhdesinden gelmek becermek, başarmak: "Bu işi tek bir kişiye verseniz yine uhdesinden gelir çünkü yapacağı bellidir." -Y. K. Beyatlı. uhdesine almak bir işi üstüne almak, yapacağına söz vermek, sorumluluğu altına almak: "Kulübün masrafım Türk azalar uhdelerine almışlardır. " -Ö. Seyfettin.
uhrevi sf. (uhrevi:) Ar. uhrevi din b. esk. Öbür dünya ile ilgili, ahiret ile ilgili, dünyevi karşıtı: "Ve ufkumuzu / Çepçevre kaplasın bu ziya, bu renk / Havayı dolduran uhrevi ahenk" -A. H. Tanpınar.
uhuvvet is. Ar. uhuvvet esk. Kardeşlik: "Bu hırsızlık yüzünden konakta sanki bir nevi hürriyet, müsavat, uhuvvet ilan edilmişti." -M. C. Kuntay.