jöle is. Fr. gelee 1. Meyve suyunun şekerle kaynatılmasıyla istenilen yoğunlukta elde edilmiş şekerleme. 2. Et suyunun soğuduktan sonra gevşek ve esnek bir kıvam almış durumu: Tavuk jölesi. Dana jölesi. 3. Saçın düzgün bir biçimde uzun süre kalmasını sağlayan yağlı, parlak ve yapışkan madde.

kaş jölesi

jöleli sf. Jölesi olan.

jölesiz sf Jölesi olmayan.

jön sf. Fr. jeune 1. Genç. 2. is. sin. ve TV Önemli rollerde oynayan genç oyuncu, jönprömiye.

jönprömiye is. Fr. jeune premier sin. ve TV Jön.