ığıl is. hlk. Yavaş akan su: Iğılda yüzmek kolaydır.
→ ığıl ığıl
ığıl ığıl zf. Ağır ağır, yavaş yavaş: Çay ığıl ığıl akıyor.
ığrıp, -bı is. Yun. hlk. 1. Bir tür balık ağı, ırıp. 2. Yalan, düzen. ığrıp çekmek balık yakalamak için atılmış ığrıbı yukarı çıkarmak. ığrıp çevirmek yalan dolanla bir şeyden yararlanmak: "Birinci Dünya Harbinde oldukça önemli ığrıp çevirenler olmuştu." -H. R. Gürpınar.
→ ığrıp kayığı, çamur ığrıbı
ığrıp kayığı is. Beş çifte kürekli balıkçı kayığııh ünl. Deveyi çöktürmek için çıkarılan ses.