go

gobit is. hlk. bk. göbüt.

goblen is. Fr. gobelin 1. Kanaviçe veya telleri sayılabilecek türde kumaş üzerine renkli iplikle yapılan özel bir işleme. 2. sf. Bu tür işlenmiş (kumaş).

gocuk, -ğu is. Bulg. 1. Tek parça hayvan postundan yapılan ceket: "Atını bir direğe bağlar, gocuğunu kafasına çeker, uyurdu." -S. F. Abasıyanık. 2. İçi kürk, pelüş vb.nden yapılan kaim ceket.

gocuktu sf. Gocuğu olan: "Ahır tarafına giden gocuklu ve aba tozluklu kâhyama seslendim. " -R. H. Karay.

gocundurma is. Gocundurmak işi.

gocundurmak (-i) Gocunmasına sebep olmak. gocunma is. Gocunmak işi.

gocunmak (nsz, -den) Bir şeyden alınmak, çekinmek, kaçınmak: "Al kaşağıyı, gir ahıra, yağırı olan gocunur." -Atasözü.

godoş is. Erm. Pezevenk.

godoşluk, -ğu is. Pezevenklik.

gofret is. Fr. gaufrette Üzeri petek biçiminde, arasında krema bulunan, bisküviye benzer tatlı, hafif bir yiyecek.

gol, -lü is. İng. goal sp. Futbolda veya hentbolda topun kaleye sokulmasıyla kazanılan sayı: "Kısacası biz kendimizi yerden yere atar, akınlar durdurur, goller kurtarır, ona paslar sunardık." -H. Taner, gol atmak topun karşı takımın kalesine girmesini sağlamak. gol kaçırmak uygun durumda olmasına rağmen karşı takımın kalesine topu sokamamak. gol olmak top kaleye girmek. gol yapmak topu karşı takım kalesine sokarak sayı kazanmak, gol yemek topun, kendi kalesine girmesine engel olamamak.

gol toto, altın gol

golcü is. Çok gol atan oyuncu: Millî takımın en büyük golcüsü.

golcülük, -ğü is. Golcü olma durumu.

golf, -fü is. Fr. golfsp. Çimenlerle kaplı, açık, geniş bir alanda, ufak bir topu özel sopalarla ilerleterek belli bir deliğe sokma amaçlı oynanan oyun.

golf pantolon

golfçü is. Golf oynayan kimse.

golfçülük, -ğü is. Golfçü olma durumu.

golf pantolon is. Paçaları büzgülü bacak bölümü daha geniş pantolon.

golfstrim is. İng. Gulf Stream coğ. Atlas Okyanusunda, Meksika körfezinden başlayarak Britanya ve İskandinavya kıyılarına kadar ulaşıp Avrupa Rusya'sının kuzey kıyılarına kadar gelen ve Batı Avrupa'nın deniz iklimini yumuşatan sıcak su akıntısı.

gollü sf. Golü olan.

gollük, -ğü sf. Gol olmaya elverişli, gol olabilecek: Bu, gollük bir şuttu.

golsüz sf. Golü olmayan.

golsüzlük, -ğü is. Golsüz olma durumu.

gol toto is. Futbol maçlarındaki en çok gollü sonuçları önceden kestirip para ödülü kazanmak temeline dayanan bir oyun.

gomalak, -ğı is. ît. gomma lacca Alkolde eriyen hayvansal reçine.

gonca is. Far. ğonçe bot. Henüz açılmamış veya açılmak üzere olan çiçek, tomurcuk.

gondol is. İt. 1. Genellikle Venedik'te kullanılan, ayakta, kıç tarafta tek kürekle yürütülen, 10 m uzunluğunda, yassı ve iki başı yukarıya kıvrık kayık. 2. Genellikle söz ve nişanlarda kız tarafına içine şeker, çikolata vb. konularak armağan olarak verilen, kesme cam veya gümüşten, yayvan, kayık biçiminde tabak.

gondolcu is. Gondol çalıştıran kimse.

gondolculuk, -ğu is. Gondolcu olma işi.

gonk, -gu is, (Malezya dilinden) 1. müz. Keçe veya bez kaplı bir tokmakla vurularak uzun süreli ses veren, tepsi biçiminde, madenî bir çalgı. 2. Bazı saatlerde belirli zamanları bildiren zil düzeneği. 3. sp. Boksta her raundun başlangıç ve bitimini bildiren ses verici araç.

gonokok is. Fr. gonocoaue tıp Bel soğukluğu mikrobu.

goril is. Fr. gorille 1. zool. Afrika'nın Ekvator bölgesinde ormanlarda yaşayan, iri ve en güçlü bir maymun türü (Gorilla gorilla). 2. mec. Koruyucu.

goşist sf. Fr. gauchiste Goşizm yanlısı olan (kimse veya tutum).

goşistlik, -ği is. Goşist olma durumu.

goşizm is. Fr. gauchisme Solculuğun aşırı biçimi.

Gotça öz. is. Gotların dili.

Gotik, -ği öz. is. Fr. gothiaue 1. Gotça. 2. sf. Gotlarla ilgili. 3. sf. Orta Çağa özgü.

Gotik harfler, Gotik sanat

Gotik harfler ç. is. esk. İlk basım denemelerinde kullanılmış olan köşeli harfler.

Gotik sanat is. Temel özelliği sivrilik olan, XII. yüzyıldan sonra Rönesans'a kadar Avrupa'da gelişen sanat ve mimarlık üslubu.

Gotlar öz. is. tar. Orta Çağda Orta Avrupa'da yaşayan bir ulus.

goygoycu is. esk. 1. Muharrem ayında kapı kapı dolaşarak ve ilahiler okuyarak dilenen kimse. 2. Boşu boşuna, bilgisiz olarak, gereksiz yere çok konuşan kimse. 3. mec. Dilenci.

goygoyculuk, -ğu is. Goygoycunun yaptığı iş.