yabise

:

يابسه

(a. s.) : ["yâbis" in müen.]. (bkz. : yâbis).

Yâdigâr-ı Harb

:

 

Abdülhak Hâmid'in 1917'de basılmış bir tiyatrosu.

Yâdigâr-ı İbni Şerîf

:

 

(ibni Şerîf'in Yâd'gârı) : Hekim Ali Çelebi bin Şerîf'in Timurtaş Paşaoğlu Umur Bey adına yazdığı hekimliğe dâir eseri.

Yâdigâr-ı Naci

:

 

Muallim Naci'nin 1896'da basılmış bir ş/ir kitabı.

Yâdigâr-ı Şebâb

:

 

Recâizâde Ekrem'in 1873'te basılmış şiirbrini ihtiva eden bir eseri.

yâd ü tezkâr

:

 

anma, hatırlama.

yâ eyyühe-l-ihvân

:

 

ey dostlar!

yâhû

:

ياهو

(o. n.) : lügat anlamı "ey Tanrı!" olup, dervişlerin : "allahısmarladık" yerinde birbirlerine verdikleri selâm. [Bu sözün karşılığı "yâ men-hû" dur].

yakazan

:

يقظان

(a. s.) : uyanık, dikkatli, gözü açık. (bkz. : bî-dâr).

yakîniyye

:

يقينيه

(a. s.) : ["yakînî" nin müen.]. (bkz. : yakînî).

ya menhû

:

يامن هو

(a. n.) : (bkz -hû).

yek-engüşt

:

يك انگشت

(f. b. i.) : tek parmaklı. s

yek-kalem

:

يكقلم

(f. a. zf.) : bir kalemde, birden, bir çırpıda.

yekûn-i umûmî

:

 

toplamlar toplamı, "genel "toplam. '

yemîn-i mütemmim

:

 

tamamlayıcı yemin.

yesârî hatlar

:

 

mat. aykırı "doğrular.

yesârî münhanî

:

 

mat. "uzay "eğrisi.

ye's-âver

:

يأس آور

(a. f. b. s.) : ümitsizlik getiren, keder veren.

yesûî, yesûiyye

:

يسوعى ، يسوعيه

(a. s.) : Hz. İsa'ya ait, onunla "'Igili, Hıristiyanlığa ait.

yevm-i âmme

:

 

astr. ortalama güneşin alt meridyenden geçtiği anı zaman başlangıcı alan ortalama güneş zamanı, sivil zaman, fr. temps civil.

yevm-i kevkebî

:

 

astr. yıldız günü.

yevm-ül cum'a

:

 

cuma günü. (bkz. : adîne).

yevm-ül-erbaa

:

 

(dördüncü gün) : çarşamba, (bkz. : cehâr-şenbih, çâr-şen-bih).

yevm-ül-hamîs

:

 

(beşinci gün) : perşenbe. (bkz. : penc-şenbih ).

yevm-ül-isneyn

:

 

(ikinci gün) : pazartesi, (bkz. : dü-şenblb ).

yevm-üs-sebt

:

 

cumartesi, (bkz. : şenbih).

yevm-üs-selâse

:

 

(üçüncü gün) : salı., (bkz. : se-şenbih). 

Yezîd

:

يزيد

(a. h. i.) : Emevî Devleti'nin kurucusu Muaviye'nin oğlu.

yübûseî

:

 

2) i. tar. kuraklık.