ucâleten

:

عجالة

(a. zf.) : (bkz. : icâleten).

ufkıyye

:

افقيه

(a. s.) : ["ufkî" nin müen.]. (bkz; ufkî).

ufûl-i nâ-be hengâm

:

 

genç yaşta, çalışabilecek bir halde iken ölme.

ukadât-i haşviyye

:

 

anat. *içorgan sinir düğümleri.

ukde-i nuhâ-i şevkî

:

 

anat. omurilik *sinir düğümü.

ukdeviyye

:

عقدويه

(a. s.) : ["ukdevî" nin müen.]. (bkz. : ukdevî).

ukdiyye

:

عقديه

(a. s.) : ["ukdî" nin müen.]. (bkz. : ukdî).

ukeyd

:

عقيد

(a. i.) : düğümcük.

ûkıyye

:

عقيه

(a. i.) : 1283 gr. Iık eski bir ağırlık ölçüsü.

ulûfeciyân

:

علوفه جيان

(a. i.) : ulûfeciler.

ulûm ¡ ameliyye

:

 

tarih, coğrafya, hendese, ilm-i nücûm gibi ilimler.

ulûm-ı hikmet-i tabîiyye

:

 

fiz. *fizikbilimleri, *fizikbilgileri.

ulûm-ı zahire

:

 

medrese ilimleri dışında kalan ilimler.

ulüf

:

علف

(a. i. ulûfe'nin c.) : (bkz. : ulufe).

ulüw-i neseb

:

 

soyu sopu yüksek.

um kî

:

عمقى

(a. s.) : derinlikle "ilgili,

umkıyyet

:

عمقيت

(a. i.) : derinlik.

umkî sahra

:

 

jeol. derinlik kültesi.

umrâniyye

:

عةرانيه

(a. s.) : ["umrânî' nin müen.]. (bkz. : umrânî).

umum-hâne

:

عمومخانه

(a. f. b. i.) : "genelev.

umûmî mutabakat

:

 

genel uygunluk, 

umûr-ı câriyye

:

 

günlük işler.

unkudî

:

عنقودى

("Ku" uzun okunur, a. s.) : 1) salkım gibi. 2) bot. "salkımsı, fr. grap-peux.

unsur-ı savt

:

 

gr. ses, fonem, 

unsurî

:

عنصرى

(a. s.) : "elemansal, "ögesel.

urf

:

عرف

(a. i.) : (bkz. : örf).

ury

:

عرى

(a. i.) : çıplaklık, (bkz. : bü-rehne-gî).

usbu'

:

اصبع

(a. i. c.) : asabi') : anat. parmak.

useyb

:

اصيب

(a. i.) : anat. alantoit.

usfûr

:

عسفور

(a. ¡. c.) : asâfîr) : serçe kuşu.

usûl-i terbiye-i mevâşî

:

 

zir. zootekni.

usûr

:

عصور

(a. i. asr'ın c.) : "yüzyıllar, (bkz. : a'sâr).

uzv-i hiss

:

 

duyak.

uzvî sahra

:

 

jeol. "organik külte.

uzv-i zâika

:

 

anat. tadalma "organı.

uzviyyet

:

 

2) "organizma.