muabbid

:

معبد

(a. s.) : ibadet eden, tapan.

muacceliyyet

:

معجلت

(o. i.) : *ivedilik.

muaccize

:

معجزه

(a. s. acz'den) : ["muac-ciz" in müen.]. (bkz. : muacciz).

muaddele

:

معدله

(a. s. adl'den) : ["muaddel" in müen.]. (bkz. : muaddel).

muaddile

:

معدله

(a. s. adl'den) : ["mu-addil" in müen.]. (bkz. : muaddil).

muâdil siklet

:

 

fiz. *eşdeğer ağırlık.

muâdile

:

معادله

(a. s. adl'den) : ["muâdil" in müen.]. (bkz. : muâdil).

muâdil-i kimyevî

:

 

kim. *kimyasal *eşdeğsr. 

muâf-nâme

:

معافنامه

(a. f. b. i.) : at kâğıdı, af yazısı.

muahhara

:

مؤخره

(a. s. te'hîr'den) : ["muahhar" ın müen.]. (bkz. muahhar).

muâkad

:

معاقد

(a. s. akd'den) : akdedilmiş, mukavele ile tasdik edilmiş olan.

muâkama

:

معاقمه

(a. i. akm'dan) : davalaşma, çekişme.

muakkam

:

معقم

(a. s. akîm'den) : akîm bırakılmış, kısırlaştırılmış.

muallaka

:

معلقه

(a. s. alâka'dan) : ["muallak" ın müen.]. (bkz. : muallak).

muallik

:

معلك

(a. s. alâka'dan) : hek. ta'lik edici, aşıcı, fr. suspenseur.

Muallim

:

 

2) Muallim Naci'nin 1886'da basılmış, Tercemân-ı Hakikat gazetesinin edebî sayfasındaki şiirlere yazdığı tenkitleri topladığı bir eseri.

muallim-hâne

:

معلمخانه

(a. f. b. i.) : [eskiden] öğretmen yetiştiren okul.

mûamelât-ı zâtiyye

:

 

*özlük işleri.

muarrefe

:

معرفه

(a. s. irfân'dan) : ["muarref" in müen.]. (bkz. : muarref).

muasıra

:

معاصره

(a. s. asr'dan) : ["muasır" ın müen.]. (bkz. : muasır).

muassıre

:

معسره

(a. s.) : fiz. *büzgen, fr. sphincter.

muâvaza

:

 

3) fels. *ödünleme, fr. compensation.

muayyene

:

معينه

(a. s. ayn'dan) : ["muayyen" in müen.]. (bkz. : muayyen).

muayyeniyyet

:

معينيت

(o. i.) : bellilik, , *belirlilik.

muazzebe

:

معذبه

(a. s. azâb'dan) : ["muazzeb" in müen.]. (bkz. : .muazzeb).

muazzeze

:

معززه

(a. s. izzet'den) : ["muazzez" in müen.]. (bkz. : muazzez).

mûceze

:

موجزه

(a. s. vecz ve vücûz'dan) : ["mûcez" ih müen.]. (bkz. : mücez).

mûcib i âr, mucibi haya

:

 

yüz kızartıcı, utandırıcı.

mûcib sebeb

:

 

huk. "gerekçe.

mucibe

:

مجيبه

(a. s. cevâb'dan) : ["mücîb" in müen.]. (bkz. : mücîb).

mudalla'

:

مضلع

(a. i. dıl'dan) : mat. "çokgen, poligon.

mudi! cümle

:

 

gr. "girişik cümle.

mu'dile

:

معضله

(a. s.) : ["mu'dil" in müen.]. ( bkz. : mu'dil ).

mudili fi'l

:

 

gr. "katışık fiil.

mufassala

:

مفصله

(a. s. fasl'dan) : ["mufassal" ın müen.]. (bkz. : mufassal). *

mugaddiye

:

مغديه

(a. s. gıdâ'dan) : ["mugaddi" nirï müen.]. (bkz. : mugaddi), mugalata : 2) ağız kalabalığı.

mugammed-ül-cenâh

:

 

zool. "kınkanatlılar, fr. coléoptères.

mugfele

:

مغفله

(a. s. gufûl'den) : ["mu-fel" in müen.]. (bkz. : mugfel).

muğfile

:

مغفله

(a. s. gufûl'den) : ["muğ-fil" in müen.]. (bkz. : muğfil).

muğlakıyyet

:

مغلقيت

(o. ¡. galak'dan) : muğlak oluş, anlaşılmazlık.

muhâdene

:

محادنه

(a. i.) : (bkz. : muhâ-denet).

muhaffefe

:

مخففه

(a. s. hiffet'den) : ["mu-haffef" in müen.]. (bkz. : muhaffef).

muhaffife

:

مخففه

(a. s. hiffet'den) : ["mu-haffif" in müen.]. (bkz. : muhaffif).

muhâlasat

:

مخالصت

(a. i.) : (bkz. : muhâ-leset).

muhâlefe

:

محالفه

(a. i. half'den) : birbirine karşı yemin etme, antlaşma.

muhalhil

:

 

2) fiz. , kim. "analizleyen; 3) eriten, fr. solvent.

muhalif kuvve-i elektrîkıyye

:

 

fiz. zıt elektromotor kuvvet.

muhalife

:

مخالفه

(a. s. muhâlefet'den) : ["muhalif"- in müen.]. (bkz. : muhalif).

muhâlif-i ırak

:

 

müz. adı anonim Kavâid-i Nağr me-i perde-i Tanbur'da geçen makam.

muhâlif-i kaide

:

 

mant. "düzgüsüz, fr. anormal, 

muhallile

:

محلله

(a. s.) : ["muhallil" in müen.]. (bkz. : muhallil).

muhammene

:

مخمنه

(a. s. hamn'den) : ["muhammen" in müen.], (bkz. : muhammen).

muhammes

:

 

4) müz. bahr-i hafîf-i sânîden 16 darblı beste ve ilâhilerde kullanılan bir usul.

muhammız

:

مخمض

(a. s.) : *humuzlayan, *oksit!eyen.

muharrefe

:

مخرفه

(a. s.) : ["muharref" in müen.]. (bkz. : muharref).

muharrere

:

محرره

(a. s.) : ["muharrer" in müen.]. (bkz. : muharrer).

muharrik .makara

:

 

fiz. hareketli (*devingen) makara.

muharrire

:

محرره

(a. s. ve i.) : ["muharrir" in müen.]. (bkz. : muharrir).

muharriş

:

 

2) biy. *irkîiten, fr. irritant.

muharrişe

:

مخرشه

(a. s.) : ["muharriş" in müen.]. (bkz. : muharriş).

muhâsebe-i umûmiyye kanunu

:

 

huk. devlet mallarının idaresi ve hesaplarının tutulması usullerini düzenleyen kanun.

muhâsıma

:

مخاصمه

(a. s. 'husûmet'den) : ["muhâsım" ın müen.]. (bkz. : muhâsım).

muhâsıra

:

مخاصره

(a. s. hasr'dan) : ["muhâsır" ın müen.]. (bkz. : muhâsır).

muhassasa

:

مخصصه

(a. s. husus ve hâss. -dan) : ["muhassas" ın müen.]. (bkz. : muhassas).

muhâtele

:

مخاتله

(a. i. hatel'den) : aldatma, dolandırma.

muhayyele

:

مخيله

(a. s. hayâl'den) : ["muhayyel" in müen.]. (bkz. : muhayyel).

muhayyer-zirgüle

:

 

müz. adına Hamparsum yazısıyle yazılmış bir dergide rastlanan makam.

Muhbir

:

 

3) 1866'da Ali Suavî tarafından İstanbul'da yayım/anmış haftalık bir gazete.

muhbire

:

مخبره

(a. s. ve i. haber'den) : ["muhbir" in müen.]. (bkz. : muhbir), 

muhh-i mutavassıt

:

 

anat. orta beyin.

muhibb ül-yubûse nebat

:

 

coğr. *kurakçıl * bit-ki, fr. xérophyte.

muhibb-ül müh nebat

:

 

coğr. * tuzcul *bitki, fr. holoohyte. ,

muhibb-ür-rütûbe nebat

:

 

coğr. * nemcil *bitki, fr. hygrophyte. ,

muhikka

:

محقه

(a. s. hakk'dan) : ["muhikk" in müen.]. (bkz. : muhikk).

muhîtî

:

محيطى

(a. s.) : *çevrel, fr. périph-érique.

muhît-i dâire-i şakulî

:

 

astr. *düşey daire çev-resi.

muhît-i istiva

:

 

astr. ekvator çevresi,

muhît-i zaviye

:

 

mat. çevre *açısı.

muhlise

:

مخلصه

(a. s. huiûs. dan) : 1) ["muhlis" in müen.]. (bkz. : muhlis). 2) i. kadın adı.

muhnika

:

مخنقه

(a. s. hank'den) : ["muhnik" m müen.]. (bkz. : munnik). 

muhtâre

:

مختاره

(a. s. hayr'dan) : ["muhtar"'ın müen.]. (bkz. : muhtar).

muhtâr-ı Hakk

:

 

Hz. Muhammed.

muhtasara

:

مختصره

(a. s. hasr'dan) : ["muhtasar" ın müen.]. (bkz. : muhtasar).

muhtassa

:

مختصه

(a. s. husûs. dan) : ["muhtass" ın müen.]. (bkz. : muhtass). fr. taillis.

muhtatab

:

محتطب

(o. i.) : bot. baltalık,

muhte

:

مخت

(a. s. halel'den) : (bkz. : muhtell).

muhteber

:

مختبر

(a. i.) : 1) başvurma. 2) müracaat yeri. 3) elkitabı.

muhtelit aded

:

 

mat. * karmaşık sayı, fr. nombre complexe.

muhtell-üş-şuûr

:

 

aklını oynatmış; aklı bozuk.

muhterika

:

مخترقه

(a. s. hark'dan) : 

muine

:

معينه

(a. s. avn'den) : ["muîn'-["muhterik" in müen.]. (bkz. : muhterik). in müen.]. (bkz. : muîn).

mukabbız-ı ev'iye

:

 

damar daraltan.

mukabil-i helezon

:

 

anat. *sarmal önü, fr. antbélix.

mukaddem-i rüşeym

:

 

bot. cücük (embriyon) taslağı.

Mukaddimet ül-Edeb

:

 

Zemahşerî'nin ünlü Arapça - Türkçe sözlüğü.

mukanfez-ül-cild

:

 

zool. *derisidikenliler.,

mukarrere

:

مقرره

(a. s. karâr'dan) : ["mukarrer" in müen.]. (bkz. : mukarrer).

mukattara

:

مقطره

(o. s. katr'dan) : ["mukattar" ın müen.]. (bkz. : mukattar).

mukattara-i tahtâniyye

:

 

jeol. *dikit, fr. stalagmite.

mukattata-i fevkaniyye

:

 

jeol. *sarkıt, fr. stalactite.

mukavemet-i dâhiliyye

:

 

*içdirenç, fr. résistance intérieur.

mukavemet-i mahsûsa

:

 

fiz. *özdirenç, fr. ré-

mukayese müstevîsi

:

 

geb. karşılaştırma *düzlemi. ["mukbil" in müen.]. (bkz. : mukbil). 2) i. kadın adı.

mukayyedât

:

مقيدات

(a. s. mukayyed'in a) : sistivité. (bkz. : mukayyed).

mukayyede

:

مقيده

(a. s. kayd'dan) : ["mukayyed" in müen.]. (bkz. : mukayyed).

mukbile

:

مقبله

(a. s. kabl'den) : î.

mukteziyye

:

مقتضيه

(a. s. kazâ'dan) : ["muktezî" nin müen.]. (bkz. : muktezî).

mumtır

:

ممطر

(a. s. matar'dan) : yağmur yağdıran. 1

munassaf

:

منصف

(a. s.) : ikiye ayrılmış, bölünmüş.

munassıf

:

منصف

(a. i.) : mat. *açıortay, fr. bissecteur (-trice).

munazzif

:

منظف

(a. s. nazîf'den) : temizleyici, temizleyen.

muntazam hareket

:

 

düzgün *devim. 

muntazam muhammes

:

 

mat. düzgün *beşgen. 

muntazam müseddes

:

 

mat. düzgün *altıgen.

muntazam mütehavvil hareket

:

 

fiz. düzgün değişen * devim.

muntazıra

:

منتظره

(a. s. nazar'dan) : ["muntazır" ın müen.]. (bkz. : muntazır).

murabba'

:

 

5) ed. dört mısralık kıt'alardan meydana gelen manzume; 6) adı, Kenzî Hasan'ın edvarında (1700 yöresi) geçen makam.

murabba-ı mütekerrir

:

 

ed. birinci kıt'anın son mısraı öteki kıt'aların sonunda tekrarlanan murabba.

murabba-ı müzdevic

:

 

ed. birinci kıt'anın son mısraı öbür kıt'aların sonunda tekrarlanmayarak değişen murabba.

murabba'-üt terkîb

:

 

kim. dörtlü *bileşik, fr. quaternaire.

murafaa

:

مورفعا

(a. i. ref'den) : (bkz. : murafaa).

murâfakat

:

 

3) fels. birkaç *clayın aynı zamanda olması, *düşümdeş.lik.

murakabe

:

مركابه

(a. i. rukub'dan) : (bkz. murakabe).

murassa'

:

 

4) müz. İrak perdesîyle geveşt perdesi arasında bulunan bir perde ismi.

murise

:

مورثه

(a. s. verâset'den) : ["mûris" in müen.]. (bkz. : mûris).

musahhaha

:

مصححه

(a. s. sıhhat'den) : ["musahhah" ın müen.]. (bkz; musahhah).

musallat fikr

:

 

psik. *takınak, fr. obsession.

musammat

:

 

2) ed. kıt'alardan meydana gelen Divan Edebiyatı nazım şekillerinin genel adı.

musannaa

:

مصنعه

(a. s. sun'dan) : ["musanna'" ın müen.]. (bkz. : musanna').

musannife

:

مصنفه

(a. i. sınf'dan) : kadın yazar.

musannifek

:

مصنفه

(a. i.) : 1) küçük musannif, küçük müellifler. 2) XVIII. yüzyıl müelliflerinden Bekir Ahmet Efendi'nin lâkabı.

musarraha

:

مسرحه

(a. s. şarâhat'den) : ["musarrah" ın müen.]. (bkz. : musarrah). 

musavvere

:

مصوره

(a. s. sûret'den) : ["musavver" in müen.]. (bkz. : musavver).

musavveret-ül-adale

:

 

anat. sarkoplazma.

mûsevîyye

:

موسويه

(a. s.) : ["mûsevî" nin müen.]. (bkz. : mûsevî).

mûsikar

:

 

3) adı anonim bir Edvâr-ı İlm-i Mu-sıkî'de geçen makam.

musirre

:

مصره

(a. s. sarr'dan) : ["musırr" m müen.]. (bkz. : musırr).

musliha

:

مصلحه

(a. s. sulh'den) : ["muslin" in müen.]. (bkz. : muslih).

mustatîl-ür-re's

:

 

biy. uzunkafalı, fr. dolichocéphale.

muşattah ölçü

:

 

coğr. plânimetri.

muştıyye

:

مشطيه

(a. i.) : bot. *tarakotugiller, fr. dipsacées.

mutaazzıv

:

متعضو

(a. s.) : *organlaşmış.

mutabakat beyannâmesi

:

 

uygunluk bildirisi; bütçe tatbikatının Millet Meclisi tarafından denet-onmesine esas olan ve Sayıştayca hazırlanan gerekçeli cetvel. ;

mu'tâdiyye

:

معتاديه

(a. s.) : ["mu'tâdî" nin müen.]. (bkz. : mu'tâdî).

mutâf

:

مطاف

(a. i.) : (bkz. : matâf).

mutarraf

:

مطرف

(a. i.) : (bkz. : taştîr, teştîr ).

mutarrah

:

مطرح

(a. s. tarh'dan) : tarhedilmiş, çıkarılmış.

mutasallib-ül-varak

:

 

bot. *sertyapraklı.

mutavassıla

:

متوصله

(a. s. vasi'dan) : ["mutavassıl" ın müen.]. (bkz. : mutavassıl).

mutavattına

:

متوطنه

(a. s.) : ["mutavat-tın" müen.], (bkz. : mutavattın).

mu'telle

:

معتله

(a. s. illet'den) : ["mu'-teli" in müen.]. (bkz. : mu'tell).

mu'tesim

:

معتسم

(a. s.) : fenalıktan, günahtan sakınan.

mutlaka-i âmme

:

 

mant. yalın *önerme, fr. proposition assertorique.

mutlakan

:

مطلقاً

(a. zf.) : (bkz. : mutlaka).

mutribân

:

مطربان

(o. i. mutrib'in c.) : çalgı çalanlar, çalgıcılar.

mutribâne

:

مطربانه

(a. i.) : müz. Adı anonim Tarîk-ı ber saz averden-i ud'da geçen makam.

muttaride

:

مطرده

(a. 's. tard'dan) : ["mui-tarid" in müen.]. (bkz. : mutarrid).

muttasıfa

:

متصفه

(a. s. vasf'dan) : ["mut-, tasıf" ın müen.]. (bkz. : muttasıf).

muttasıla

:

متصله

(a. s. vasl'dan) : ["muttasıl" ın; müen.]. (bkz. : muttasıl).

muvafakat i ef'âl

:

 

fels. ^görevdeşlik, fr. synergie.

muvafık

:

 

2) Ali Şah bin Hacı Büke'nin edvarında (XV. yy.) andığı makam.

muvahhişe

:

موحشه

(a. s. vahşet'den) : ["muvahhiş" in müen.]. (bkz. : rnııvahhiş).

muvâzenet i gayr-i müstakırre

:

 

fiz. kararsız *denge.

muvazzaf zabit

:

 

temelli *subay.

muvazzaha

:

موضحه

(a. s. vuzûh'dan) : ["muvazzah" ın müen.]. (bkz. : muvazzah).

mu'vecc

:

معوج

(a. s.) : yılankavi, dalgalı.

mûy-tâf

:

مويتاف

(f. b. i.) : (bkz. : mûy-tâb)..

mûy-tâfân

:

مويتافان

(f. b. i. mûy-tâf'ın c.) : (bkz. : m'ûy : tâ'bân).

muzâdd-f temsîl

:

 

biy. , bot. * yadımlama, fr. désassimilation.

muzâdd-ı sem m

:

 

kim. antitoksin.

muzallefe

:

مظلفاه

(a. i.) : zool. * toynaklılar, fr. ongulés.

muzhmâne

:

مظلمانه

(a. f. zf.) : karanlıkolarak.

muzlime

:

مظلمه

(a. s. zulmet'den) : 1)["muzlim" in müen.]. (bkz. : muzlim). 2) i. kadınadı.