zel i

: زل

(o. ha.) : Osmanlı alfabesinin on birinci harfi olup "ebced" hesabında yediyüz sayısının karşılığıdır, z sesini verir.

zel

: زلق

(a. i.) : (bkz. : zell).

zelak

: زلق

(a. i.) : sürçme, ayak kayma, (bkz. : zelk, zelka).

Zelâlet

: ذلاات

(a. i.) : hakirlik, horluk, alçaklık, (bkz. : zillet)

zelâzil

: ذلاذل

(a. i. zilzil'in c.) : uzun etekler.

zelâzil

: زلازل

(a. i. zelzele'nin c.) : yer depremleri, yer sarsıntıları.

zelel

: زلل

(a. i.) : 1) eksiklik. 2) s. kayağan [yer]

zelem

: زلم

(a. i. c. : ezlâm) : 1) yeleksiz ok. 2) kumar oynanan ok.

Zelîhâ

: زليحا

(a. h. i.) : 1) Hz. Yûsuf'un refikası, (bkz. : Züleyhâ). 2) kadın adı.

zelîk

: ذليق

(a. s. ve i.) : düşük [çocuk] . (bkz. : sıkt).

zelîl

: زليل

(a. s.) : sürçüp düşen; yanılan.

zelîl

: زليل

(a. s. zillet'den. c. : ezillâ, ezille, zilâl, zullân) : hor, hakir, alçak, aşağı tutulan, aşağılanan, [müen. : "zelîle"dir]

zelilâne

: ذليلانه

(a. zf.) : aşağılaşarak.

zelili

: ذليلى

(a. i.) : zelillik, hakirlik, horluk, alçaklık.

zelk, zelka

: زلق،زلقه

(a. i.) : sürçme, ayak kayma.

zelka-i kadem

:  

ayak sürçmesi.

zelk-ül-em'â

:  

hek. hazmolabilen yiyecek ve içeceklerin hazimsiz dışarı çıkması, şiddetli ishal.

zell

: زل

(a. i.) : 1) kayma, ayağı sürçme. (bkz. : zelk, zelkaj. 2) yanılma, yanlış yapma.

zellât

: زلات

(a. i. zelle'nin c.) : 1) sürçüp kaymalar. 2) yanılmalar, yanlışlar. 3) suçlar.

zelle

: زله

(a. i. c. : zellât) : 1) sürçüp kayma.

zellet-ül-kadem

:  

ayak kayma. 2) yanılma, yanlış. 3) ufak suç.

zelûl

: ذلول

(a. s. c. : ezille, zülül) : 1) yavaş, yumuşak huylut başı sert olmıyan. 2) î. hecin devesi.

Zelûlî

: ذلولى

(a. s.) : başı yumuşak, dayanıklı; sabırlı.

Zelzâl

: زلزال

(a. i.) : zelzele, sarsılma, deprem, (bkz. : zilzâl, zülzâl).

zelzele

: زلزله

(a. i. c. : zelâzil) : 1) ırgalama, sarsma. 2) yer sarsıntısı, deprem.

zetzelet-üs-sâa

:  

kıyamet zelzelesi.

zelzele-endâz

: زلزلهانداز

(a. f. b. s.) : zelzele salıcı, yer sarsıcı.

zelzele-nümâ, zelzele-nüvîs

: زلزله نما ، زلزله نويس

(a. b. i.) : sismograf, zelzeleyi kaydeden âlet.