yez

: يز

(f. i.) : bağ, bahçe tarla ve çayır etrafına çekilen dikenli çalı, çit.

yezdan

: يزدان

(f. h. i.) : 1) [Zerdüştlerde] hayır ilâhi. 2) Allah, (bkz. : îzid).

yezdânî

: يزدانی

(a. s.) : Allah'a âit, Allah'la İlgili, (bkz. : HUdâî, İlâhî). İnâyet-i vezdânî : Allah'ın lûtfu ile.

yezd-cürd

: يزدجرد

(a. h. i.) : eski Fars hükümdarlarından Behrâm Gûr'un babası, Nûşre-vân'ın torunu. [Farsça'sı : Yezd- gürd dür]

yezek

: يزك

(f. i.) : 1) ask. öncü. 2) bekçi, (bkz. : pâs-bân).

yezidî

: يزيدی

(a. s. i.) : Musul ve Lübnan taraflarında yaşıyan bir kısım halkın "şeytana tapma" söziyle hulâsa edilebilecek akîdesi ve bu akîdeden olan kimse.