yevâkit |
: | يواقيت |
(a. i. yâkut'un c.) : yakutlar. Dürer ü yevâkit : inciler ve yakutlar. |
yevm |
: | يوم |
(a. i. c. : eyyam) : gün. (bkz. : rûz). Fî-yevminâ : günümüzde. Külle yevmin : her gün. |
yevm-i ahad |
: |
pazar günü. (bkz. : yek-şenbih). |
|
yevm-i kamerî |
: |
astr. Ay'ın meridyene ilk defa gelmesi arasındaki zaman. |
|
yevm-i kebîs |
: |
astr. artık gün. |
|
yevm-i nücûmî |
: |
astr. bir yıldızın, meridyene ilk defa gelmesi arasındaki zaman. |
|
yevm-i şems |
: |
astr. Güneş'in meridyene'ilk defa gelmesi arasındaki zaman. |
|
yevm-i şekk |
: |
ramazan ayının ispat edilemiyen günü. yevm-ül-eem; yevm-ül-cevâb; yevm-ül-cezâ; yevm. -Od-dîn, yevm-ül-ahd; yevm-ül-fasl; yevm-ül-fezâ'il-ekber; vevm-ül-haşr; vevm-ül-hisâb; yevm-ül-ivâz; yevm-ül-karâr; vevm-ül-karıa; yevm-ül-kıyâm; yevm-ül-kıyâme; yevm-ül-mev'ûd; yeçm-ül-mîâd; yevm-ül-mîsâk; yevm-ül-mîzân; yevm-ül-va'd; yevm-ül-vâ-kıa; |
|
yevm-üs-suâl |
: |
kıyamet günü. fbu terkiplerden bir çoSu Fars kaidesiyle : "yevm-i kıyam; yevm-i îsâk. " şeklinde de kullanılır] |
|
yevmen fe yevmen |
: | يوما فيوما |
(a. zf.) : günden güne, gittikçe. |
yevmen min-el-eyyâm |
: | يوما من الايام |
(a. zf.) : günlerden bir gün. |
yevmî, yevmiyye |
: | يومي ، يوميه |
(a. s.) : günlük, gündelik, her gün. Emri yevmî : günlük emri. Cerâid-i yevmiyye : günlük gazeteler. |
yevmiyye |
: | يوميه |
(a. i.) : 1) bir günlük iş için verilen ücret. 2) günlük hâdiseleri günü gününe kaydetmiye yarıyan defter. |
yevmiyye-i dekâkîn |
: |
esnaftan alınan bir nevi kazanç vergisi, [günlük esâsına göre alındığı için fou ad verilmiştir] |