yetâmâ |
: | يتامی |
(a. s. vetim'in c.) : yetimler, (bkz. : eytâm). |
yetîm |
: | يتيم |
(a. s. c. : eytâm, yetâmâ) : 1) yalnız, tek, eşsiz, bir tek. Dürr-i yetîm : büyük tek inci, mee. Hz. Muhammed (Alehisselâm). 2) babası veya anası-babası ölmüş [çocuk] |
yetîm-Ot-tarafeyn |
: |
anadan babadan yetim kalmış [çocuk] |
|
yetim-âne |
: | يتيمانه |
(a. f. zf.) : yetimlere yakışacak yolda; kimsesizlikle. |
yetîme |
: | يتيمه |
(a. s.) : 1) yetim kız. 2) eşsiz. |
yetîmet-üd-dehr |
: |
emsalsiz inci. |
|
yetim-hâne |
: | يتيمهانه |
(a. f. b. i.) : yetim çocukların bakıldığı ev. (bkz. : dâr-ül-eytâm). |