yebâb |
: | يباب |
(f. s.) : harap, yıkık, virane, bozuk. Harab û yebâb : yıkık dökük. |
yebân |
: | يبان |
(f. i.) : 1) ıssız, tenha yer. 2) çöl, sahra, (bkz. : yâbân). |
yebânî |
: | يبانی |
(f. s.) : 1) yabani, kırlarda biten. 2) ürkek, sıkılgan. 3) görgüsüz, kaba. (bkz : yâbânî). |
yebrûh-üs-sanem |
: | يبروح الصنم |
(a. b. i.) : bot. insan kökü denilen *bitki. |
yebs |
: | يبس |
(a. i.) : yaş şeyin kuruması. |