yâr

: يار

(f. i. c. : yârân) : 1) dost. (bkz. : mahbûb, muhibb). 2) sevgili. 3) tanıdık, ahbap. Cihâr-yâr (dört dost) : Hz. Ebûbekir, Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Ali.

yâr-ı bî-vefâ

:  

vefasız dost.

yâr-ı cân

:  

candan dost.

yâr-ı cefâ-kâr

:  

cefâ eden, zâlim dost ve sevgili.

yâr-ı dil-sitân

:  

gönül alan sevgili.

yâr-ı gar

:  

(mağara dostu) : Hicret esnasında Hz. Muhammed (Alehisselâm)'e mağarada arkadaşlık etmiş olan Hz. Ebûbekir; mec. çok vefalı arkadaş.

yâr-ı kadîm

:  

eski dost.

yâr-ı kadîm-i gamın

:  

eski dost olan gam.

yâr-ı perî-rû

:  

peri yüzlü sevgili.

yâr ü ağyar

:  

dost ve düşman.

yâra

: يارا

(f. i.) : kuvvet, kudret, takat, güc.

yârâ-yi suhan

:  

söz söyleme kudreti.

yârâ-vi tabiat

:  

tabîat kuvvet!.

yâ-Rabb, yâ Rabbi

: يارب ، ياربی

(a. n.) : 1) ey Rab!. 2) ey Rabbim!.

yârân

: ياران

(f. i. yâr'ın c.) : dostlar. Bezm-i yârân : dostlar meclisi.

yârân-ı aşk

:  

aşk dostları, âşıklar.

yârân-ı bâ-safâ

:  

safalî dostlar.

yârân-ı safa

:  

safa dostları; zevk ve eğlence ile beraber vakit geçiren dostlar.

yâr-âne

: يارانه

(f. zf.) : dostça.

yâre

: ياره

(t. i.) : yara. [kelime Türkçe olduğu halde bu kelime ile terkipler yapılmıştır.]

yâre-i dil

:  

gönül yarası.

yâre-i hicran

:  

ayrılık yarası.

yâre

: ياره

(f. i.) : bilezik, (bkz. : beren-cen, berencîn, ebrencen, sivâr).

yârek

: يارك

(f. i.) : dölyatağı. (bkz. : me-şîme).

yârî

: ياری

(f. i.) : 1) dostluk. 2) yardım.

yâr-mend

: يارمند

(f. b. i.) : dost; yardımcı, (bkz. : muîn, nasîr, müzahir).

yâr-nâme

: يارنامه

(f. b. i.) : güzel iş; iyi adlılık.

yâr-res

: ياررس

(f. b. s.) : imdada yetişen.