yağfir-ullahü

: يغفر الله

(a. cü.) : Allah mağfiret etsin, Allah yarlıgasın!

yağma

: يغما

(f. i.) : 1) çapul, zorla mal kapma. 2) bir Türk boyu. Hân-i yağma : 1) fakirler için hazırlanan sofra; 2) Tevfik Fikret'in, ikinci Meşrûtiyet devrinin sû -i istimallerini yeren ünlü hicviyesi.

yağma-ger

: يغماگر

(f. b. s. c. : yağma, -gerân) : yağmacı, çapulcu, zorba.

yağma-gerân

: يغماگران

(f. b. s. yağma-ger'in c.) : yağmacılar, çapulcular, zorbalar.

yağma-gerâne

: يغماگرانه

(f. zf.) : yağmacılıkla, zorbalıkla.

yağma-gerî

: يغماكری

(f. b. i.) : yağmacılık, çapulculuk.

yağımâî

: يغمائی

(a. s.) : 1) yağmaya âit, yağma ile ilgili. 2) yağma adlı Türk boyuna mensup.

yagus

: يغوث

("gu" uzun okunur, a. i.) : arslan şeklinde olan eski bir putun adı.