vata' |
: | وطاء |
(a. i.) : bir şeyi ayakla çiğneme. |
vatan |
: | وطن |
(a. i. c. : evtân) : yurt. |
vatan-ı sânî |
: |
(ikinci vatan) : sonradan yerleşilen yer. |
|
vatan-dâş |
: | وطنداش |
(a. t. b. i.) : yurttaş, hemşeri. |
vatanî, vataniyye |
: | وطنی ، وطنيه |
(a. s.) : vatana âit, vatanla ilgili. |
vatan-perver |
: | وطنپرور |
(a. f. b. s.) : yurtsever. |
vatan-perverâne |
: | وطنپرورانه |
(a. f. zf.) : yurtsevere yakışır yolda, yurtsevercesine. |
vatar |
: | وطر |
(a. i. c. : evtâr) : iş. Da'd-i kazâ-yi vatar : abdest bozduktan sonra. Kazâ-yi vatar : abdest bozma. |
vatâvît |
: | وطاويط |
(a. i. vatvat'ın c.) : 1) dağ kırlangıçları. 2) yarasalar. 3) korkak ve gevezo kimseler. |
vâter |
: | واتر |
(f. s.) : Çok uzak; sonundaki. |
vatîd |
: | وطيد |
(a. s.) : sağlam, kunt. |
vatm |
: | وطم |
(a. i.) : 1) ayakla çiğneme. 2) perdeyi salıverme. |
vatnî |
: | وطنی |
(a. i.) : üzerine basma, çiğneme. |
vatvât |
: | وطواط |
(a. i. c. : vatâvît) : 1) dağ kırlangıcı. 2) yarasa. 3) korkak ve geveze adam. |
vatvata |
: | وطوطه |
(a. i.) : gece göz görmemesi. |
vaty |
: | وطی |
(a. i.) : 1) ayak altında çiğneneme, basma. 2) çiftleşme, (bkz. : cimâğ). |