vâcib

: واجب

(a. s. vücûb'dan) : 1) terki caiz olmıyan, yapılması gerekli. 2) yapılması şer'an lüzumlu olan, farz derecesine yakın bulunan. [Kur'an'da zımnî delille emredilen : bayram namazları, adaklar gibi] . 3) fels. zorunlu.

vâcib li zâtihi

:  

tas. adem-i mümteni olan mevcuttur ki vücut kendisinden olup başkasından olmadığı için mâdûmiyyetin imtinâı zaruret hâlinde olduğu yerinde kullanılır bir tâbirdir.

vâcib-ül-îfâ

:  

yapılması gerekli olan.

vâcib-ül-vücûd

:  

varlığı lüzumlu olan, Allah.

vâcib-ür-riâye

:  

1) riâyet edilmesi gerekli olan; 2) tar. sadrâzam, vezir, nişancı ve beğlerbeğilerin oğulları gibi hürmet ve riâyet edilmesi lâzımgelen kimseler.

vâcibât

: واجبات

(a. i. vâcibe'nin c.) : vacip olan, yapılması gerekli olan şeyler.

vacibe

: واجبه

(a. i.) : yapılması vacip derecesinde lüzumlu şey. (bkz. : vecîbe).

vâcid, vâcide

: واجد ، واجده

(a. s.) : 1) vücûda getirici, getiren. 2) zengin, ["vâcid" : Allah-ın sıfatıdır] . 3) i. [birincisi] erkek, [ikincisi] kadın adı.

vâciz, vâcize

: واجز ، واجزه

(a. s.) : kısa. (bkz. : vecîz, vecîze).