üzânî

: اذانی

(a. s. ve i.) : büyük kulaklı adam. [merkepten kinaye olarak]

üzeyn

: اذين

(a. i.) : 1) kulakçık. 2) anat. kulakçık.

üzeyn-i eymen

:  

anat. kalbin taban kısmında bulunan ve sağdaki ana toplardamarlardan kanı alıp karıncıklara veren (sağdaki) boşluk.

üzeyn-i eyser

:  

anat. kalbin taban kısmında bulunan ve soldaki ana toplardamarlardan kanı alıp karıncıklara veren (soldaki) boşluk.

üzeyn-i ma'denî

:  

hele. hastalıktan dolayı kalbin üzeyin (kulakçık) lerinden işitilen ses.

üzn

: اذن

(a. i. c. : âzân) : 1) kulak. (bkz : gûş). 2) telli çalgılarda akord etmiye yari-yan burgu, mandal.

üzn-i dahilî

:  

anat. içkulak.

üzn-i fere (at kulağı)

:  

he (*) nin altındaki ekleme uzantısı, he'nin kuyruğu.

ünz-i hârici

:  

anat. dışkulak.

ünz-i mutavassıt

:  

anat. ortakulak.

üzn-ül-himâr

:  

bot. eşek kulağı, karakafes denilen nebat (*bitki).