üfçe |
: | افچه |
(f. i.) : bostan korkuluğu. |
üff |
: | اف |
(a. n.) : of! |
üfhûd |
: | افهود |
(a. i.) : yetişmiş, seruilmiş çocuk. |
üfkûhe |
: | افکوهه |
(a. i.) : şaşılacak, şaşıp kalınacak şey. (bkz. : u'cûbe). |
üfnûn |
: | افنون |
(a. i. c. : efânîn) : 1) hal, nevi, çeşit, cins. 2) saçmasapan söz, dedikodu. 3) karışık dallar. |
üftâde |
: | افتاده |
(f. s. c. : üftâde-gân) : 1) düşmüş, düşkün; biçâre. 2) âşık. 3) i. kadın adı. |
üftâde-gân |
: | افتادگان |
(f. s. üftâde'nin c.) : 1) düşmüşler, düşkünler; biçâreler. 2) âşıklar. |
üftâde-gî |
: | افتادگی |
(f. i.) : üftâdelik, düşkünlük. |
üftân |
: | افتان |
(f. s.) : düşen; düşerek. |
üftân ü hîzân |
: |
düşe kalka [gitme] |
|
üfûl |
: | افول |
(a. i.) : 1) batma, kaybolma, görünmez olma. 2) mee. ölme. |
üf'ûle |
: | افعوله |
(a. i.) : vazîfe, *görev, fr. fonetion. |
üf'ûlevî |
: | افعلوی |
(a. s.) : vazifeye âit, vazîfe ile ilgili, fr. fonetionel. |