utârid |
: | عطارد |
(a. h. i.) : astr. Arzıtilek(Merkür). Kalemi utârid-rakam : Utârid gibi yazan kalem. [Bu seyyareye (*gezeğen) pazar gecesi ile çarşanba hâkimdir. Bunun altında doğanlar, anlayışlı, kavrayışlı, zekî, kurnaz olurlar] |
utât |
: | عتات |
(a. i. âtî'nin c.) : âsîler, serkeşler. |
uteka |
: | عتقا |
("ka" uzun okunur, a. s. atîk'in c.) : azatlılar, azat olmuş köleler, cariyeler. |
utm, ütüm |
: | عتم |
(a. i.) : bot. yabanî zeytin ağacı. |
utme |
: | عمه |
(o. i.) : bot. zeytinimsi meyve, [hünnap, iüde. . v. b. gibi] |
utrufe |
: | اطروفه |
(a. i. turfe'njn c.) : tuhaf, az bulunur şey. |
utrûş |
: | اطروش |
(a. s.) : sağır, (bkz. : ker*). |
utûfet |
: | عطوفت |
(a. i.) : lütuf, nezâket; şefkat. |
utum |
: | اطم |
(a. i.) : 1) köşk. (bkz. : kâh, kasr). 2) taş duvar; taş yapı. |
utüvv |
: | عتو |
(a. i.) : 1) kibir ve azametle karışık serkeşlik. 2) ayaklanma, (bkz. : isyan). |