tetabbu' |
: | تطبع |
(a. i. c. : tetabbuât) : tabîatlenme. |
tetabbub |
: | تطبب |
(s. i. tıbb'dan) : hekimlik etma [hekim olmadığı halde] |
tetâbu' |
: | تشابع |
(a. teba'dan. c. : tetâ-buât) : aralıksız birbiri ardından gelme. |
tetâbu'-i izâfât |
: |
gr. zincirleme isim takımı : ihtizâzât-ı esvât-ı beşeriyye... gibi. |
|
tetâbuât |
: | تتابعات |
(a. i. tetâbu'un c.) : tetâbu'lar, bir biri ardından gelmeler. |
tetâbuk |
: | تطابق |
(a. i. tıbk'dan. c. : tetâ-bukat) : uyma, uygun gelme, uygun düşme. |
tetâbukat |
: | تطابقات |
("ka" uzun okunur. s. i. tetâbuk'un c.) : uymalar, uygun gelmeler, uygun düşmeler. |
tetafful |
: | تطفل |
(a. i. tufl'dan) : dalkavukluk, çanakyalayıcılık. |
tetahhul |
: | تطحل |
(o. i.) : hek. Dalak şişmesi. |
tetahhur |
: | تطهر |
(a. taharet, tuhr ve tuhur'den. c. : tetahhurât) : temizlenme. |
tetahhurât |
: | تطهرات |
(a. i. tetahhur'un c.) : temizlenmeler. |
tetâlî |
: | تتالی |
(a. i.) : (bkz. : tetâbu'). |
tetallu' |
: | تتلع |
(a. i.) : boynunu uzatıp başını kaldırma. |
tetâr |
: | تتار |
(a. i.) : Tatar. |
tetiri |
: | تتاری |
(f. s.) : Tatarlara âit, onlarla ilgili. (bkz. : Tâtârî). |
teta'um |
: | تطعم |
(a. i. ta'm'dan) : tatma, tadılma, tadına bakma, bakılma. |
tetâvül |
: | تطاول |
(a. i. tûl'den. c. : tetâvü-lât) : 1) uzanma, uzama, uzun olma. |
tetâvül-i leyi |
: |
gecenin uzaması. 2) hek. bir organda anormal olarak meydana gelen uzunluk. 3) hek. ağrıları dindirmek için sinirleri uzatma ameliyatı. 4) zulüm. |
|
tetavvu' |
: | تطوع |
farzolmıyan ibâdette bulunma, [nafile namaz kılma, kurban bayramının arefe gününde oruç tutma gibi] |
tetavvuan |
: | تطوعا |
(a. zf.) : nafile olarak. |
tetavvuf |
: | تطوف |
(a. i.) : tavaf etme, ziyaret maksadiyle bir şeyin veya bir yerin etrafını dolanma. |
tetavvuk |
: | تطوق |
(a. i.) : boyuna gerdanlık gibi şeyler takma, takınma, takınılma. |
tetavvus |
: | تطوس |
(a. i.) : tavus gibi rengârenk elbise giyme. |
tetâyür |
: | تطاير |
(a. i. tayerân'dan) : 1) uçma, uçuşma, uçuşup dağılma 2) kim. mâyilerin (sıvıların) gaz hâline geçmesi, fr. volatilisation. |
tetbî' |
: | تتبيع |
(a. i.) : 1) ardını bırakmayıp gereği gibi araştırma. 2) tabî olma, uyma. |
tetbît |
: | تتبيت |
(a. i.) : zarar ve ziyan yapma. |
tetebbu' |
: | تتبع |
(s. i. c. : tetebbuât) : bir şeyi etraflıca tetkik etme, mâhiyetini anlamıya çalışma, etraflıca inceleme, bir şey hakkında geniş bilgi edinme. |
tetebbuât |
: | تتبعات |
(a. i. tetebbu'un c.) : tetebbu'lar, tetkikler, "incelemeler. |
teterrüb |
: | تترب |
(a. i.) : toza, toprağa bulanma. |
tetevvüc |
: | تتوج |
(a. i.) : taçlanma, taç giyme. Resm-i tetevvüc : taç giyme merasimi. |
tetimmât |
: | تتمات |
(a. i. tetimme'nin c.) : tetimmeler, eksiğin tam olması için katılan şeyler. |
tetimme |
: | تتمه |
(a. i. temâm'dan. c. : tetimmât) : bir eksiği tamamlamak üzere katılan şey; bir şeyin tam olması için lüzumlu şey. |
tetimme medreseleri |
: |
tar. medrese müştemilâtından olan binalar. |
|
tetliye |
: | تتليه |
(a. i.) : 1) nezretme. 2) farzdan sonra nafile namaz kılma. |
tetmim |
: | تتميم |
(a. i. temâm'dan. c. : tetmîmât) : 1) tamamlama, bitirme, (bkz. : ikmâl). 2) ed. bir şi'ri, bir ifâdeyi tamamlama. |
tetmîmât |
: | تتميمات |
(a. i. tetmîm'in c.) : tamamlamalar, bitirmeler, (bkz. : ikmâlât). |
tetrîb |
: | تتريب |
(a. i.) : toza, toprağa bulaştırma. |
tetvîc |
: | تتويج |
(a. i. c. : tetvîcât) : taç giydirme, giydirilme. |
tetvîcât |
: | تتويجات |
(a. i. tetvîc'in c.) : giydirmeler, giydirilmeler. |