tâş |
: | تاش |
(f. e.) : "-daş" mânâsına gelir, ["dîn-dâş, sır-daş" da olduğu gibi] |
ta'şîr |
: | تعشير |
(a. i. öşr'clen c. : ta'şîrât) : onda birini alma, onda biri alınma. 2) ona çıkarma. 3) ona bölme. |
ta'şîrât |
: | تعشيرات |
(a. i. ta'şîr'in c.) : 1) onda birini almalar, onda birleri alınmalar. 2) on'a çıkarmalar. 3) on'a bölmeler. |
taşt |
: | طشت |
(t. i.) : leğen. |
taşt-r sîmîn |
: |
gümüş leğen. |
|
taşt-ı zerrin |
: |
altın leğen. |
|
taşt-gen |
: | طشتگن |
(f. b. i.) : leğen yapan, leğenci. |